Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Senetle İspat”
- Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesinin kurulup kurulmadığının tespiti davasında, davacının sunduğu dergi, mecmua ve fotoğrafların delil başlangıcı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve buradan hareketle tanık deliline dayanılıp dayanılamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın varlığını iddia eden davacının, ispat yükü kendisine düştüğü halde, sunduğu dergi, mecmua ve fotoğrafların davalıdan kaynaklanmadığı ve davalının tanık dinlenmesine muvafakat etmediği anlaşıldığından, tanık deliline ve delil başlangıcına dayalı direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği kurulmadan önce düzenlenen mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının teslim edilip edilmediğinin tanıkla ispatlanıp ispatlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının tesliminin hukuki bir işlem olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği ve davalıya HMK'nın ilgili hükümlerinin hatırlatılmaması ve tanık dinlenmesine davacının açıkça muvafakat etmemesi sebebiyle tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, prime esas kazancın tespitinde HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırının üzerindeki ücret iddiasının ispatında yazılı delil zorunluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında ise HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırını aşan ücretin yazılı delille ispatlanması gerektiği, aksi halde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, usul hukukunda işçi lehine yorum yapılamayacağı, sosyal güvenlik hakkının kamu düzeninden olması ve resen araştırma ilkesine tabi bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanlara karşı işlediği suçların nitelikli dolandırıcılık mı, yoksa açığa imzanın kötüye kullanılması veya görevi kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında serbest delil sistemi geçerli olsa da, hukuki bir ilişkinin sonucu olup cezai sorumluluğu da gerektiren işlemlerde, hukuk mahkemelerinde aranılan ispat şeklinin ceza mahkemelerinde de aranması gerektiği, bu nedenle imzalı boş bir kağıdın anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ispatı için yazılı delil bulunmadığı, ancak sanığın katılan ...'a karşı işlediği fiilin görevi kötüye kullanma suçunu, katılan ...'e karşı işlediği fiilin ise açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyeye sunulan mimari projede mimar olarak davalının isminin yer alması nedeniyle oluşan FSEK m.11'e göre eser sahipliği karinesinin aksinin ispatı için belgenin gerekli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m.11'de düzenlenen eser sahipliği karinesinin dayanağı resmi belge olsa dahi, karinenin konusunun hukuki işlem niteliğinde olmadığı ve aksinin tanık da dahil her türlü delille ispat edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının prime esas kazancının tespiti için mahkemece yapılan delil değerlendirmesinin ve araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret iddiasını ispat için ibraz ettiği, işveren tarafından bankaya hitaben yazılan yazının, hukuksal geçerliliğe haiz bir belge olarak nitelendirilemeyeceği ve mahkemece davacının gerçek ücreti hususunda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mehir senedinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafından davacıya teslim edildiğinin ispat yükünün kimde olduğu ve bu ispatın tanık beyanı ile yapılıp yapılamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinin varlığı taraflarca kabul edildiğinden ve davalılar senetteki taahhüdün yerine getirildiğini yazılı delille ispatlayamadıklarından, HUMK m.201 ve m.290'daki senede karşı senetle ispat kuralı gereğince tanık dinlenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinin boş olarak imzalandıktan sonra davaya konu taşınmaz bilgilerinin sonradan eklendiği iddiası karşısında, sözleşmenin geçerli olup olmadığı, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boş kağıda atılan imzanın geçerli olduğu, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu hususun tanıkla ispatlanamayacağı, davalının da yazılı delil sunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı açığa imzanın kötüye kullanılması suçuna konu senedin sanıkla katılan arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delil ile ispatlanması zorunluluğu ve buna bağlı olarak suçun sabit olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında ispat vasıtaları yönünden bir sınırlama getirilmemiş ise de, hukuki bir ilişkinin sonucu olup aynı zamanda cezai sorumluluğu da gerektiren işlemlerde hukuk mahkemelerinde aranılan ispat şeklinin ceza mahkemelerinde de aranması gerektiği, boş bir kâğıda atılan imzanın kötüye kullanılması suretiyle senet haline getirildiğinin tanık beyanları ile ispatlanamayacağı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yazılı delil bulunmadığı takdirde tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vadesi keşide tarihinden önce olan ve kambiyo senedi vasfını kaybeden bir senetle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, davacının borcu olmadığını ispat yükünün kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vadesi keşide tarihinden önce olan senedin kambiyo senedi vasfını kaybetse dahi adi senet hükmünde ve borç ikrarı niteliğinde olduğu, davacının senetle ispat kuralı gereğince borcunun olmadığını senetle ispatlayamadığı gözetilerek, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının kısmi süreli çalıştığına dair sözleşme hükmüne rağmen tam süreli çalıştığının kabul edilip edilemeyeceği, önceki çalışmaları için de araştırmanın genişletilmesi gerekip gerekmediği ve prime esas kazancın tespitinde yazılı delil şartı aranıp aranmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerliliği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesi, prime esas kazancın tespitinde ise yazılı delil başlangıcının varlığı halinde tanık dinlenebilmesi ve emsal ücret araştırması yapılabilmesi gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeyiz senedine dayalı eşya bedeli alacağı davasında, davalıların senetteki taahhüdünü yerine getirdiğine dair iddialarının ispatında tanık deliline başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Senede karşı senetle ispat kuralı gereğince davalıların, çeyiz eşyalarını davacıya teslim ettikleri yönündeki savunmalarını yazılı delille ispatlamaları gerektiği, tanık deliline başvurulamayacağı ve davalıların yemin teklif etme haklarının hatırlatılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.