Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Serbest Meslek Kazanç Defteri”
- Uyuşmazlık: Davacı veteriner hekimin, davalıya verdiği hayvan bakım hizmeti karşılığında düzenlediği fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle açtığı itirazın iptali davasında, davacının alacağını ispat edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, alacağını ispatlamak için sunduğu tek delilin ticari defter niteliğinde olmayan serbest meslek kazanç defteri kaydı olması ve davaya konu faturaya ilişkin başka bir delil sunulamaması nedeniyle, davacının ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığına ilişkin yerel mahkemenin beraat kararına karşı verilen bozma kararına rağmen direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, ilk hükümde bulunmayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş yeni delil ve gerekçelere dayanarak beraat kararını koruması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vergi kaydı sona eren Bağ-Kur sigortalısının, daha sonraki dönem için Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydının bulunmasının gerekip gerekmediği ve bu kaydın geçerliliği hususunda araştırma yapılması gerekliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri ve 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca vergi kaydı olmayan Bağ-Kur sigortalısının, zorunlu sigortalı sayılabilmesi için kanunla kurulmuş meslek kuruluşuna kayıtlı olması gerektiği, bu kapsamda davacının oda kaydının geçerliliği hususunda yeterli araştırma yapılmadan ve davacının zorunlu sigortalılık koşullarını taşıyıp taşımadığı tartışılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 16.04.1993-25.06.1997 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı ve bu sürelerin yaşlılık aylığı hesabında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, davacının sigortalılık süresini başlangıçta kabul edip primlerini tahsil ettikten sonra, daha sonra bu süreyi iptal etmesinin dürüstlük kuralına ve Medeni Kanun’un 2. maddesine aykırı olması ve davacıya sigortalı olduğu yönünde haklı bir beklenti yaratması gözetilerek, direnme kararı, sigortalılığın tespiti yönünden onanmış, ancak yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Asgari işçilik uygulaması kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan ek prim tahakkukunun iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin yaptığı incelemenin yeterli olup olmadığı ve istenen ek araştırmaların gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Kurum müfettiş raporundaki tüm tespitleri ve ek prim borcunun dayanaklarını yeterince irdelemeden, denetime elverişli bir bilirkişi raporu almadan karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmayan durumlarda, faturaya "bedelin belirli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödenir" ibaresinin konulması ve karşı tarafça Türk Ticaret Kanunu'nun 23/2. maddesi uyarınca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde vade farkının ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Faturanın, sözleşmenin ifa aşamasıyla ilgili olup sözleşmeyi değiştiren veya diğer tarafın durumunu ağırlaştıran kayıtların faturanın olağan içeriğinden sayılamayacağı, vade farkı kaydının da faturanın zorunlu içeriğinden olmayıp yasal sürede itiraz edilmediği gerekçesiyle kabul edilmesinin ağır bir sonuç doğuracağı ve faturanın sözleşme niteliği taşımadığı gözetilerek, faturaya itiraz edilmemesinin vade farkı ödenmesi konusunda borç doğurmayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının esnaf sicil kaydı olmamasına rağmen, sadece esnaf odası kaydı ile zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 24. ve 25. maddeleri uyarınca, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olmayan veya vergi kaydı bulunmayan bir kişinin, sadece esnaf odası kaydı ile zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı ve geriye dönük sigortalılık süresi elde edemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının esnaf sicil kaydı bulunmamasına karşın sadece esnaf odası kaydı ile zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 24. ve 25. maddeleri uyarınca esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olmayan veya vergi kaydı bulunmayan kişilerin sadece esnaf odası kaydı ile Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı ve geriye dönük sigortalılık tespiti yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.