Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta”
- Uyuşmazlık: Sigorta sözleşmesinin yenilenmesi talebini içeren dilekçede aynı isimli başka bir şahsa ait poliçe numaralarının yazılı olması ve primlerin davacı tarafından ödenmesi karşısında taraflar arasında sigorta sözleşmesinin kurulup kurulmadığı ve davalı sigorta şirketinin davacının zararından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta sözleşmesinin kurulması için herhangi bir şekil şartı aranmadığı, sigorta poliçesinin sözleşmenin ispatına yarayan bir belge olduğu, primin ödenmesiyle sigortacının rizikoyu taşıma borcunun başladığı, davacının sigorta yenileme talebinde bulunması ve primleri ödemesi, davalı sigorta şirketinin de primleri kabul etmesi karşısında taraflar arasında sigorta sözleşmesinin kurulduğu ve davalı şirketin davacının zararından sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası'nda, depremden sonra yürürlüğe giren yeni tebliğ hükümlerine göre belirlenen sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçede belirlenen sigorta bedeli üzerinden mi tazminat ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren tebliğ hükümleriyle belirlenen sigorta bedelinin, poliçede kararlaştırılan sigorta bedeli üzerinde bir etkisi olmayacağı, sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, TTK'nın 1461. maddesi ve Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları B.3.1 maddesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu gözetilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası'nda (ZDS), depremden sonra yayımlanan yeni tebliğ hükümlerine göre belirlenen güncel sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçede belirtilen sigorta bedeli üzerinden mi tazminat ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olması ve tebliğ ile sonradan belirlenen sigorta bedelinin geçerli olacağına ilişkin bir kanun hükmü bulunmaması, sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün yeni tebliğ hükümleri için geçerli olmaması ve TTK'nın koruyucu hükümlerinin poliçedeki sigorta bedeli üzerinden ödeme yapılmasına engel teşkil etmemesi gözetilerek, tebliğ hükümlerine göre değil poliçede belirtilen sigorta bedeli üzerinden tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, el halıcılığı dokuma işinde çalıştığı dönemde kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un ilgili dönemlerinde, el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmaması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) poliçesinde belirtilen sigorta bedeli ile poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren yeni tarife tebliğine göre hesaplanan sigorta bedeli arasındaki farkın ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede belirtilen sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, yeni tarife tebliğinin poliçedeki sigorta bedelini değiştirmediği ve sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün tebliğdeki değişiklikleri kapsamadığı gözetilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası'nda, depremden sonra güncellenen tebliğ hükümleri uyarınca belirlenen sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçede yazılı sigorta bedeli üzerinden mi tazminat ödeneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede belirtilen sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, tebliğ ile belirlenen güncel sigorta bedelinin ödenmesi için poliçede açık bir hüküm veya zeyilname düzenlenmesi gerektiği, sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün ve koruyucu hükümlerin bu durumu değiştirmeyeceği, davacıya poliçedeki sigorta bedeli ödendiğinden fazlaya ilişkin bir hak doğmadığı gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) poliçesinde belirtilen sigorta bedeli ile poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren tebliğdeki tarife uyarınca hesaplanan sigorta bedeli arasında fark olması halinde, sigortalıya hangi bedelin ödeneceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede belirtilen sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, tebliğdeki güncel tarifenin poliçedeki sigorta bedelini değiştirmeyeceği ve sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün poliçede belirtilmeyen hususları kapsamadığı gözetilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) poliçesinde belirtilen sigorta bedeli ile poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren tebliğdeki tarife üzerinden hesaplanan sigorta bedeli arasındaki farkın ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede belirtilen sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, tebliğde öngörülen güncel tarifenin sigorta sözleşmesini geriye dönük olarak etkilemeyeceği ve sigortacının bu konuda bir aydınlatma yükümlülüğü bulunmadığı gözetilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası'nda, depremden sonra güncellenen tebliğ hükümlerine göre belirlenen sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçede belirtilen sigorta bedeli üzerinden mi tazminat ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren tebliğ hükümlerine göre belirlenecek sigorta bedelinin, poliçede kararlaştırılan sigorta bedelini geçmeyeceği, sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, TTK'nın aydınlatma yükümlülüğü ve koruyucu hükümlerine ilişkin maddelerinin bu hususta sigortacıya ek bir sorumluluk yüklemediği gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu deprem sigortasında, tazminatın poliçe üzerindeki sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçe sonrası yürürlüğe giren tarife tebliğine göre mi hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu deprem sigortası sözleşmesinin bir sigorta sözleşmesi olduğu, sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, poliçe sonrası yürürlüğe giren tarife tebliğindeki değişikliğin sigortacıya ek bir bildirim yükümlülüğü getirmediği ve davacının poliçe şartlarına itiraz etmediği gözetilerek, tazminatın poliçe üzerindeki sigorta bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 01.11.1989 tarihinde el halıcılığı dokuma işinde çalışmaya başladığı iddiasıyla açtığı tespit davasında, söz konusu tarihin tüm sigorta kollarında sigortalılık başlangıcı sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 3/II-(D) bendi uyarınca, uyuşmazlık döneminde el halıcılığı dokuma işinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olduğu, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadığı ve bu nedenle talep edilen tarihin tüm sigorta kollarına tabi sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalı teknenin batması olayının sigorta teminatı dışında kaldığı iddiasıyla sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığının tespiti davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, tekne değerinin kısa süre önce fahiş oranda arttırılması, yangının şüpheli olması ve ceza mahkemesinin sigorta dolandırıcılığı suçundan hüküm kurması gibi olgulara dayanarak sigorta şirketinin tazminat ödeme borcunun olmadığı yönündeki kararının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.