Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta Primlerinin Eksik Gösterilmesi”
- Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin fesih nedeninin haklı olup olmadığı, ek ders ücreti, öğretim yılına hazırlık ödeneği ve yıllık izin ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bir kısım ücretlerinin elden ödenerek sigorta primlerinin eksik gösterilmesi, ödenmeyen ek ders ücreti ve öğretim yılına hazırlık ödeneğinin bulunması, ayrıca davacının kamera bulunan sınıflarda üzerini değiştirmek zorunda bırakılması gibi nedenlerle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, ek ders ücretinin hesaplanmasında ve yıllık izin alacağının hüküm altına alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının hizmet tespiti talep ettiği tarih aralığında hastanede yattığı sürelerin, hizmet tespitinden hariç tutulup tutulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olması ve re'sen araştırma ilkesine tabi olması, davacının hastanede yattığı sürelerde hizmet akdinin askıda olmakla birlikte devam etmesi, bu sürelerde fiili çalışma olmaması nedeniyle işverenin prim ödeme yükümlülüğünün bulunmaması, ancak eksik günlerin hükümde gösterilmesi gerektiği ve 18 yaşından küçük çalışma sürelerinin prim gün hesabına dahil edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının belirsiz alacak olup olmadığı ve buna bağlı olarak belirsiz alacak davası açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücretinin ve çalışma süresinin belirsiz olduğu, işveren tarafından tutulan kayıtların eksik ve çelişkili olduğu, dolayısıyla işçinin işçilik alacaklarını tam ve kesin olarak belirlemesinin mümkün olmadığı ve alacakların tespiti için işveren nezdinde bulunan belgelere ihtiyaç duyulduğu gözetilerek belirsiz alacak davası açılmasının önünde engel bulunmadığına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) kapsamında, deprem sonrası tazminatın poliçe üzerindeki sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren güncel tarife üzerinden mi hesaplanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, TTK 1461. maddesi ve Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları B.3.1. maddesi uyarınca açık olup, poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren güncel tarifenin uygulanmasına dair bir yasal düzenlemenin bulunmadığı gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tahakkuk ettirilen prim borcuna karşı yasal süre içinde Kuruma itiraz etmeden açılan menfi tespit davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ edilen borç bildirim belgesinde itiraz hakkı, itiraz mercii ve süresi ile itirazın reddi halinde izlenecek kanun yolu ve süresinin belirtilmemesi nedeniyle davacının hak arama özgürlüğünün zedelendiği ve usulüne uygun tebliğden bahsedilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) poliçesinde belirtilen sigorta bedeli ile poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren tebliğdeki tarife esas alınarak hesaplanan güncel sigorta bedeli arasındaki farkın tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün tebliğ ile sonradan belirlenen sigorta bedelini kapsamadığı, TTK'nın koruyucu hükümlerinin poliçede sigortalı aleyhine bir hüküm olmadığı durumda uygulanamayacağı ve sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) poliçesinde belirtilen sigorta bedeli ile poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren yeni tebliğe göre hesaplanan bedel arasındaki farkın sigorta şirketi tarafından ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, yeni tebliğ hükümlerinin poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe girdiği, tapu kaydı ile poliçedeki bağımsız bölümün uyumlu olup olmadığı hususunun incelenmemiş olması, sigortacının aydınlatma yükümlülüğünün ve koruyucu hükümlerin bu durumda uygulanamayacağı gözetilerek, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu Deprem Sigortası'nda, deprem sonrası oluşan hasar için ödenecek tazminatın, poliçe üzerinde belirtilen sigorta bedeli üzerinden mi yoksa poliçe düzenlendikten sonra yürürlüğe giren Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimat Tebliği'ne göre belirlenecek bedel üzerinden mi hesaplanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının sorumluluğunun poliçede yazılı sigorta bedeli ile sınırlı olduğu, tebliğ ile sonradan belirlenen sigorta bedelinin geçerli olacağına ilişkin bir kanun hükmü bulunmadığı ve sigortacının bu konuda bir aydınlatma yükümlülüğünün olmadığı gözetilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, ücretin tespiti için HMK m. 200'deki senetle ispat sınırının uygulanıp uygulanmayacağı ve aynı işverene karşı açılmış benzer bir davada Yargıtay'ın verdiği onama kararının emsal teşkil edip etmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında ücretin tespitinde HUMK m. 288'deki (HMK m. 200) senetle ispat kuralının geçerli olduğu, ancak resen araştırma ilkesi gereği mahkemenin, banka kayıtları gibi delilleri değerlendirip eksik incelemeyi tamamlaması gerektiği, ayrıca benzer davalarda verilen kararların hukuki istikrarı zedelemeksizin her davanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, Yargıtay'ın ikinci bozma kararından sonra yerel mahkemenin usuli kazanılmış hak ilkesine uygun karar verip vermediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ikinci bozma kararında hizmet süresi belirtilmesine rağmen, mahkemenin kıdem tazminatı dışında diğer alacak kalemlerinde önceki hatalı kararı esas alması ve yıllık izin ücretini hesaplarken de belirlenen hizmet süresini dikkate almaması usuli kazanılmış hak ihlali oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyarken usuli kazanılmış hak ilkesine uygun hüküm kurup kurmadığı ve hizmet süresinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uygun şekilde karar verdiği, usuli kazanılmış haklara aykırı bir durum olmadığı ve hizmet süresinin de doğru hesaplandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asgari işçilik tespiti nedeniyle tahakkuk ettirilen prim borcu ve gecikme cezasına ilişkin işlemin iptali davasında, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve hak arama özgürlüğünün kısıtlanamayacağı gözetilerek, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edildiğinden, direnme kararı onanmış ve dosya esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.