Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigortalılık Tesisi”
- Uyuşmazlık: Davacının özel kuruluşlara yaptığı ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin tespiti ve bunun sigortalılık tesisi için gerekliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılığının tespiti için, tarımsal ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal ettiğinin tespit edilmesi gerektiği, mahkemece bu hususun yeterince araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının prim tevkifatı olmayan yıllarda tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığının tespiti ve buna bağlı olarak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tesisi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için prim tevkifatı olmayan yıllarda tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdüğünün kanıtlanması gerektiği, mahkemenin bu hususta yeterli araştırma yapmadığı ve sadece oda veya kooperatif kayıtlarının tek başına yeterli delil olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının geriye dönük yaptığı Bağ-Kur prim ödemeleri ile sigortalılık tesisi ve yaşlılık aylığı bağlanması talebinin hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gerekli şartları taşımadığı dönemde yaptığı toplu prim ödemelerinin, isteğe bağlı sigortalılık olarak dahi değerlendirilemeyeceği ve sigortalılık hakkı doğurmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sel felaketi sebebiyle oda kayıtlarının zayi olması nedeniyle sigortalılığı iptal edilen davacının, ihtilaflı dönemde sigortalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin direnme kararından sonra davadan feragat dilekçesi vermesi ve feragatin davaya son veren bir işlem olması gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun temyiz incelemesini yapmasına engel teşkil eden bu hususun değerlendirilmesi için direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının belirli bir tarihte sona erdiğinin ve sonrasında isteğe bağlı SSK sigortalılığının başladığının tespiti istemine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, direnme kararının usulüne uygun olup olmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında önceki kararda bulunmayan hususlara hüküm kurması ve yeni delillere dayanması nedeniyle, direnme kararının usulüne uygun olmadığı, bu nedenle de direnme kararına konu 1.11.1985- 31.12.1993 dönemiyle ilgili kısmın onanmasına, 31.12.1993- 31.12.1995 dönemine ait hüküm için ise dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ağabeyinin kimliğini kullanarak çalıştığı dönemdeki sigortalılık süresinin kendi adına tescil edilip yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ağabeyinin kimliğini kullanarak çalıştığı dönemdeki sigortalılık süresinin kendi adına tescil edilmesi gerektiği, ancak doğum tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının tespiti için yasal şartların da gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle durdurulan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, belirtilen dönemlerde fiilen tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyette bulunduğuna dair yeterli delil toplanmadan ve 2926 sayılı Kanun'un aradığı koşulların oluşup oluşmadığı araştırılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, vergi, oda ve sicil kaydı bulunmayan dönemde Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmediği ve bu dönemde ödenen primlere dayanarak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, uyuşmazlık konusu dönemde kendi nam ve hesabına çalıştığını ispatlayamaması ve bu dönemdeki prim ödemelerinin af veya icra yoluyla yapılmış olmasının sigortalılık hakkı doğurmayacağı gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm tesis eden yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belirtilen dönemlerde 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalı sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak aksine tesis edilen kurum işleminin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediğinin tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı ve hükme esas alınan delillerin kanaat verici nitelikte olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan davacıların limited şirket ortaklığından dolayı emekli aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintilerinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının, vergi kaydı silinse dahi şirketin ticaret sicil kaydı devam ettiği sürece 1479 sayılı Kanun'un Ek 20. maddesi uyarınca SGDP ödemek zorunda oldukları ve şirketin sona ermesinin yalnızca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 636. maddesinde belirtilen hallerde gerçekleşeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.