Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Silahla Kasten Yaralama”
- Uyuşmazlık: Sanığın kavgada yumruk atarak katılanı yaraladıktan sonra kırdığı bira şişesini katılana salladığı ancak isabet ettiremediği olayda, eylemin basit yaralama, silahla yaralamaya teşebbüs veya tamamlanmış silahla yaralama suçlarından hangisini oluşturduğu ve TCK’nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin bir bütün olarak silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğu, ancak tamamlanmış basit yaralama suçunun da varlığı gözetilerek, teşebbüs nedeniyle indirilecek cezanın basit yaralama suçunun cezasının altına düşmemesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın kavgada mağdura önce yumruk atıp yaraladıktan sonra bıçak salladığı ancak isabet ettiremediği olayda, eylemin hukuki nitelendirmesinin ne olacağı ve TCK'nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin kısa süre içinde ve aynı mağdura yönelik olması sebebiyle tek bir fiil olarak kabul edilmesi, ancak bıçak kullanılmasının yaralama suçunun işleniş biçimini ağırlaştıran bir unsur olarak değerlendirilmesi ve bu nedenle sanığın TCK'nın 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri uyarınca silahla kasten yaralamaya teşebbüsten cezalandırılması gerektiği, ancak verilecek cezanın tamamlanmış basit yaralama suçu için öngörülen cezanın altına düşmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına kısmen uyup kısmen direnmesi üzerine, dosyanın ilk olarak Ceza Genel Kurulu tarafından mı yoksa ilgili Özel Daire tarafından mı incelenmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmen direnme kısmen uyma kararı verildiğinde, kural olarak direnme kararının Ceza Genel Kurulu tarafından, bozmaya uyulan kısımlar bakımından ise ilgili dairece temyiz incelemesinin yapılması gerektiği, ancak asıl fail hakkındaki bozma nedenine uyulduğu takdirde öncelikle bu fail hakkında Özel Dairece temyiz incelemesinin yapılması, daha sonra müşterek fail ve yardım edenler yönünden verilen direnme hükmünün Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın öncelikle Yargıtay ... Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlendiği sırada meydana gelen kasten yaralama eyleminin, ayrıca kasten yaralama suçunu oluşturup oluşturmadığı ve fail hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenmesi sırasında meydana gelen ve suçun cebir unsurunu oluşturan basit kasten yaralama eyleminin ayrıca kasten yaralama suçunu oluşturmayacağı, ancak failin mağdurun yakın hısımına yönelik cinsel taciz eyleminden kaynaklanan hiddetin etkisi altında suçu işlediğinin anlaşılması halinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın özel güvenlik görevlisine yönelik eylemlerinin kasten yaralama ve silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını mı yoksa görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu oluşturduğu ve sanık lehine temyiz üzerine bozma sonrası verilen cezanın kazanılmış hak ihlali oluşturup oluşturmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, özel güvenlik görevlisine yönelik maket bıçak kullanımı ve darp eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu, ayrıca kasten yaralama suçundan hüküm kurulamayacağı ve sanığın kazanılmış hakkının hatalı olarak ayrı ayrı hükmedilen cezaların toplamı olan 10 ay 15 gün hapis cezası olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin 9 ay hapis cezası veren hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana yönelik eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu, yoksa silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını mı oluşturduğu ve ikinci olayda kasten öldürmeye teşebbüs suçunun tasarlanarak işlenip işlenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların 31.03.2008 tarihli eylemlerinin, gözdağı verme amacıyla işlenmiş silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını oluşturduğu, 26.07.2008 tarihli eylemin ise tasarlanarak işlenmiş kasten öldürmeye teşebbüs suçu niteliğinde olduğu gözetilerek, birinci olay bakımından yerel mahkeme kararının bozulmasına, ikinci olay bakımından ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçunun cebir unsuru olarak gerçekleşen kasten yaralama eyleminin, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi üzerine nitelikli cinsel saldırı suçundan düşme kararı verilmesi halinde ayrıca kasten yaralama suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 102/4. maddesi uyarınca, cinsel saldırı suçunun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüde kasten yaralama eyleminin cinsel saldırı suçunun cebir unsuru olarak kabul edildiği, sanığın lehine olan bu hükmün suçun işlendiği tarihten sonra yürürlüğe girmiş olsa dahi uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı ayrıca kasten yaralama suçundan cezalandıran hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 87/4. maddesinde düzenlenen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu yoksa TCK'nın 85. maddesinde düzenlenen taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ölenin yüzüne vurduğu yumruğun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif bir yaralanmaya sebebiyet vermesi, ancak ölenin bu yaralanma sonucu değil, yaralanmanın neden olduğu stres ve eforun tetiklediği kalp krizi sonucu ölmesi, sanığın eylemi ile ölüm arasında illiyet bağı bulunsa da eyleminin TCK'nın 87/4. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ölenin yaşı ve sanığın eğitim durumu gibi faktörler gözetildiğinde ölümün öngörülebilir olması nedeniyle sanığın taksirle ölüme sebebiyet vermekten sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı silahlı çatışma olayında mağdur sanıkların eylemlerinin nitelikli kasten yaralama mı yoksa nitelikli tehdit suçu mu oluşturduğu ve mağdur sanıklardan birinin yaralama eylemini doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işlediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur sanıkların eylemlerinin, havaya veya yere ateş etme imkânları varken doğrudan hedef alarak birkaç metre mesafeden ateş etmeleri ve neticede mağdurların yaralanması nedeniyle nitelikli kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ayrıca mağdur sanıklardan birinin husumetlisi ile aynı araçta bulunan diğer mağduru da görüp etkili mesafeden birden fazla kez ateş etmesinin doğrudan kastla işlendiğinin kabulüyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İki aile arasında meydana gelen silahlı kavgada bazı kişilerin öldürülmesi ve yaralanması olayına ilişkin verilen mahkumiyet kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında maktul ...'a yönelik nitelikli kasten öldürme ve müşteki ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz istemlerinin esastan reddine, ancak diğer müştekilere yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen cezaların fazla olduğu gözetilerek bu suçlar yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, trafik polisi olan katılana karşı gerçekleştirdiği fiilin, görevi yaptırmamak için direnme suçu kapsamında mı yoksa ayrıca kasten yaralama suçunu da oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Görevi yaptırmamak için direnme suçunun işlenmesi sırasında meydana gelen yaralamanın, kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine ulaşmaması halinde, TCK'nın 265/5. maddesi uyarınca ayrıca kasten yaralama suçundan ceza verilemeyeceği, bu durumda sanığın yalnızca görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırılması gerektiği ve temel cezanın belirlenmesinde de meydana gelen zararın ağırlığının gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire bozma ilamına ekleme yapılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.