Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Soyadı Belirleme Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Velayet sahibi anne tarafından açılan, çocuğun soyadının annesinin kızlık soyadı ile değiştirilmesi davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi, Anayasa Mahkemesi'nin velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının değiştirilmesi taleplerinin Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kararları ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, çocuğun idrak çağında olması ve soyadının değiştirilmesine yönelik olumlu beyanı değerlendirildiğinde, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Annenin velayetinde bulunan çocuğun, annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme yetkisinin annede olduğu, söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı ve yasal bir engel bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve temel ceza belirlenirken TCK’nın 61. maddesi uyarınca gösterilen gerekçenin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine birbirini takiben birçok kez dokunduğu ve bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirdiği, bu nedenle eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Reşit olmayan çocuğun, babası tarafından mahkeme kararıyla değiştirilen soyadını, reşit olduktan sonra tekrar değiştirmek için dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Soyadının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu ve reşit olmayan çocuğun babası tarafından açılan soyadı değişikliği davasının, çocuğun reşit olduktan sonra kendi adına dava açma hakkını engellemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Reşit olmayan çocuğun babası tarafından mahkeme kararıyla değiştirilen soyadının, çocuk reşit olduktan sonra tekrar değiştirilmesi talebinin, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-b maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Soyadının şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu ve reşit olmayan çocuğun babası tarafından açılan davanın çocuğun hak arama özgürlüğünü engellememesi gerektiği gözetilerek, reşit olduktan sonra açılan soyadı değişikliği davasının Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-b maddesindeki "aynı konuya ilişkin ancak bir kere dava açılabilir" hükmüne tabi olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Reşit olmayan çocuğun, babası tarafından mahkeme kararıyla değiştirilen soyadını, reşit olduktan sonra tekrar değiştirmek için dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Soyadının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu ve reşit olmayan çocuğun babası tarafından değiştirilen soyadını reşit olana kadar kullanmasının zorunlu olduğu, ancak reşit olduktan sonra bu hakkını kullanarak soyadını değiştirmek için dava açabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yetkililerce verilen arama kararına istinaden akaryakıt istasyonunda yapılan arama sonucu ele geçirilen kaçak akaryakıtın hukuka aykırı delil olup olmadığı ve sanık hakkında verilen cezanın belirlenmesinde TCK 61. maddesi uyarınca yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat olunan suça ilişkin olarak ihbar üzerine Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada ele geçirilen suç unsurlarının hukuka uygun delil olduğunun ve sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde gösterilen gerekçenin yeterli ve dosya kapsamına uygun olduğunun kabulüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin temel cezanın belirlenmesi gerekçesinin yetersizliğine dair bozma kararına uymasına rağmen, ikinci kararında da yasal ve yeterli gerekçe göstermeden alt sınırdan ayrılarak temel cezayı belirleyip bozma kararını etkisiz kılıp kılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61. maddesinde sayılan kriterlere ilişkin somut gerekçe göstermeksizin, kanun maddesindeki ifadeleri tekrarlamakla yetinerek ve suçun işleniş biçimi, yer ve zamanına ilişkin tespitlerini somutlaştırmayarak, bozma kararına rağmen aynı temel cezayı koruması ve bu hususta yasal ve yeterli gerekçe göstermemesi, hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, temel cezanın belirlenmesi sırasında gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı ve TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun sanıklara yönelik hakaret ve tehdit içeren davranışları ile tehdit kastıyla av tüfeğiyle ateş etmesi eylemlerinin sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlemesinde haksız tahrik oluşturduğu, yerel mahkemenin temel ceza tayinindeki gerekçesinin yetersiz olduğu ve sanıkların mağduru darp etmeleri nedeniyle TCK'nın 110. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacakları değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.