Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Örgütü”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, örgüt şartlarını överek bir şahsı örgüte katılmaya ikna etmesi, birlikte örgüte gitmek üzere yola çıkmaları ve bu şahsın sanığı kendisini örgüte götüren kişi olarak teşhis etmesi, ayrıca çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk arz eden diğer eylemlerinin hiyerarşik yapı içerisinde bulunan örgüt üyesince yapılabilecek faaliyetler olması gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı silahlı terör örgütüne yardım suçundan cezalandıran direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen görevi kötüye kullanma davası ile Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen suç örgütüne ilişkin dava arasında bağlantı bulunup bulunmadığı ve davaların birleştirilip birleştirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen davanın beraatle sonuçlanıp kesinleşmesi nedeniyle, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararının hukuken imkansız hale geldiği ve Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin diğer dosyadaki bilgi ve belgelerden yararlanarak yargılamaya devam edebileceği gözetilerek, birleştirme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında sanıkların üyesi oldukları iddia edilen suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün varlığına dair somut delillerin bulunmaması ve suç örgütüne üye olma suçunun unsurlarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanık hakkında TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen hükümde aynı Kanun'un 12/3. maddesinin uygulanmasının isabetli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, yardım eden kişinin örgüt mensubu sayılamayacağı ve bu nedenle TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik hükmünün uygulanamayacağı; ayrıca, sanığın örgüt üyesi olmadığından 6136 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki ceza artırım hükmünün de uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün kısmen bozulmasına, TCK 58/9 ve 6136 sayılı Kanun 12/3 hükümlerinin çıkarılarak düzeltilmesine ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte yardım etme suçundan hükümlü sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçunun TCK m.220/2'de düzenlenen örgüte üye olma suçundan farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan hükümlü olanların TCK m.6/1-j'de tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" kapsamında olmadığı gözetilerek, sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanması suretiyle verilen hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 2911 sayılı Kanun'un 28. maddesinde tanımlanan kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleme eyleminin, 3713 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 4. fıkrasındaki istisna kapsamında olup olmadığı ve sanığa ayrıca "örgüt adına suç işleme" suçundan ceza verilip verilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenleme kurulu üyesi olduğu toplantının bildirimde belirtilen amaç dışına çıkıp yasadışı hale gelmesi, sanığın toplantının sükûn ve düzenini sağlamakla yükümlü olması ve eyleminin 2911 sayılı Kanun'un 28/1. maddesindeki "düzenleme" suçunu oluşturması, ayrıca 3713 sayılı Kanun'un 7/4-c maddesindeki istisnanın sadece "katılma" fiilini kapsaması gözetilerek, sanığın "örgüt adına suç işleme" suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının tercümesi ve sanık ...’nin nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin kullanılabilirliği ile her iki sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üyelik suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının yeminli tercüman yerine emniyet personeli tarafından çevrilmesinden kaynaklanan eksik araştırma ile sanık ... hakkında suç tarihi itibariyle katalog suç kapsamında olmayan nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin hükme esas alınması nedeniyle, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur; ancak sanık ...'in örgüte üyeliğine ilişkin delillerin yeterli görülmesi nedeniyle bu konudaki mahkumiyeti onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan mahkum olanların TCK'nın 6. maddesinde tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı ve bu nedenle de TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç örgütüne yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan mahkum olanların TCK'nın 6/1-j maddesinde tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı ve bu nedenle de TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejimi hükmünün uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkûm olan sanık hakkında, örgüt mensubu suçlu olarak kabul edilerek TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla örgüte yardım etmenin TCK 220/2'deki örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, yardım eden kişinin örgüt üyesi veya TCK 6/1-j'deki "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı, dolayısıyla TCK 58/9'un uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu kısım yönünden bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu suça ek olarak işlediği rüşvet alma suçundan dolayı TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkanı olduğu kooperatif birliklerinin yönetimini ele geçirerek, ihaleleri kendi şirketlerine yönlendirmek, rakipleri tehdit ve şiddet yoluyla sindirmek, belediye kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmak gibi eylemleriyle 4422 sayılı Kanun kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve yönettiği, ayrıca rüşvet alma suçunu da bu örgüt faaliyeti kapsamında işlediği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura yönelik nitelikli yağma ve örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlerin bozulması talebiyle yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suç örgütünün talebiyle mağduru tehdit ederek alacağı tahsil etmesi ve örgüt adına hareket ederek nitelikli yağma suçunu işlemesi, ayrıca alacaklı ile arasında akrabalık veya yakınlık bulunmaması nedeniyle TCK'nın 150. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.