Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Birliği”
- Uyuşmazlık: Sanığın "öz yönetim" çağrısı içeren basın açıklamasının TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın basın açıklamasının içeriği, açıklamanın yapıldığı ortam, PKK/KCK'ya müzahir internet sitelerindeki çağrılarla bağlantısı, açıklamadan sonra bölgede meydana gelen terör eylemleri ve sanığın örgüt içindeki konumu gibi unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik ve elverişli olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanığın suça iştirak derecesinin Özel Dairece belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Farklı mağdurlara karşı işlenen suçlardan birinin uzlaştırma kapsamında, diğerinin uzlaştırma kapsamı dışında olması halinde, uzlaştırma kapsamındaki suç yönünden uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.253/3’ün 2. cümlesindeki “birlikte işlenen suçlar” ifadesinin aynı mağdura karşı işlenen suçları kapsadığı, farklı mağdurlara karşı işlenen suçları kapsamadığı ve bu yorumun yasakoyucunun amacına ve adil yargılanma hakkına uygun olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme suçuna iştiraklerinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi yoksa TCK’nın 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay öncesinde, olay sırasında ve olay sonrasında sergilediği davranışlar birlikte değerlendirildiğinde, diğer sanıklarla birlikte aldıkları öldürme kararı çerçevesinde, fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurarak kasten öldürme suçuna TCK'nın 37. maddesi kapsamında müşterek fail olarak katıldıkları gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmamış mağdurların örgüte katılımlarında cebir, tehdit veya hile kullanıldığına dair yeterli delil bulunmaması, mağdurların çelişkili beyanları ve sanıkların eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya elverişli vahim nitelikte olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan verdiği mahkûmiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna iştirakinin TCK’nun 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi, yoksa TCK’nun 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların olay öncesi ve sırasındaki davranışları, birlikte hareket etmeleri ve olay üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 37. maddesi kapsamında müşterek faillik olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarını mı oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, tanık beyanı ve olay tutanağıyla doğrulanan, karayoluna patlayıcı madde yerleştirme eyleminin vahamet arz eden niteliği ve TCK 302. maddede düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için fiilin elverişli olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçundan mahkûm olan sanığın eylemine uyan TCK’nın 37/1. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı yoksa TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla mı sorumlu tutulacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yağma eyleminin kararlaştırılması aşamasında hazır bulunması, eylemin kolaylaştırılması için mağdurun olay yerine götürülmesi ve sonrasında yağma ile elde edilen senetlerin sanıkta ele geçirilmesi, eyleme yardım boyutunu aşan nitelikte müşterek fail olarak katıldığını göstermesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın, maktulün öldürülmesi eylemine iştiraki nedeniyle anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, silahlı terör örgütü üyesi olması, maktulün sorgulanması ve öldürülmesi olaylarında aktif olarak yer alması, örgütsel kararı desteklemesi ve eylemi bizzat gerçekleştirebileceğini beyan etmesi, eyleminin anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: PKK propagandasının yapıldığı bir gösteride örgüt liderinin resminin bulunduğu bir posteri taşıyan sanığın eyleminin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/1. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca mı yoksa özel norm-genel norm ilişkisi gözetilerek mi cezalandırılacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, 2911 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre daha özel unsurlar içeren ve olaya ilişkin özel bir cezalandırma iradesi taşıyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu maddeye dayanılarak TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.