Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Ortaklarının Yakalanması”
- Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, uyuşturucu maddeyi temin ettikleri kişinin kimliğini kolluk kuvvetlerine bildirmelerinin ve bu kişinin daha sonra kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan beraat etmesinin, sanıkların etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmalarına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suçun üç kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için uyuşturucu üzerindeki parmak izinin kime ait olduğunun tespit edilmesi gerektiği, ayrıca TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma kararına uyulmasına rağmen, yerel mahkemenin TCK 188/5 gereği ceza artırımı yapmadan hüküm kurmasının ve kazanılmış hak ihlali yapmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum olan sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suçu ortaya çıkaran beyanlarının suçun resmi makamlar tarafından öğrenilmesinden sonra yapılmış olması, beyanlarının suçun ispatına yeni bir katkı sağlamaması ve sanığın üzerine atılı suçu kabul etmeyip aksine inkarda bulunması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkum olan sanığın, TCK'nın 37/1. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı yoksa 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla mı sorumlu tutulacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suç ortaklarının suçlarının icrasında üstlendiği rol ile eylemler üzerinde kurdukları ortak hâkimiyetin suçun işlenmesi açısından taşıdığı önem, eylemlerinin suç ortaklarının fiillerini tamamladığı ve sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun müşterek faili olarak sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının TCK'nın 39. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suç konusu esrarı oğlu A..U..'un getirdiğini beyan ederek, görevlilerce Ali'nin yakalanmasına ve suçunun ortaya çıkmasına hizmet ettiği ve verdiği bilgilerin daha önce görevliler tarafından bilinmediği, suçun ortaya çıkmasında etkili olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin uyuşturucu madde ticareti yapıldığına dair edinilen bilgiler sonucu olay yerinde karşılaştıkları durumun suçüstü hali olarak değerlendirilmesi ve bu kapsamda suç delillerinin kaybolmasını engellemek için yapılan aramanın hukuka uygun olduğu, ancak sanığın suçun ortaya çıkmasına ve suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardımda bulunmadığından TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi ve TCK 53. maddenin uygulanması yönünden yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yerel mahkeme ile Yargıtay 10. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının azlığı, yakalanma şekli ve satışa yönelik başka bir delilin olmaması nedeniyle aleyhine yeterli delil bulunmadığı aşamada, soruşturma aşamasında uyuşturucuyu başkasına vermek amacıyla bulundurduğunu beyan ederek suçunun ortaya çıkmasına yardım etmesi, TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektirmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, infaz kurumuna yasak eşya sokma suçuna teşebbüs eden ve kullanmak için uyuşturucu madde bulunduran başka bir sanığın suçunu ortaya çıkarması nedeniyle TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İnfaz kurumuna yasak eşya sokma suçu, TCK'nın 192/3. maddesinde sayılan suçlardan olmadığı, ayrıca sanığın ortaya çıkardığı suç ile kendi işlediği uyuşturucu ticareti yapma suçu arasında bir denklik ilişkisi veya sanığın ortaya çıkardığı suçun daha ağır nitelikte bir suç olmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûm edilen sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aleyhine yeterli delil bulunmadığı aşamada, kovuşturma evresindeki beyanlarıyla kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği gözetilerek, TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanmamasının isabetsizliğinden dolayı yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyetine rağmen, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi için kendi suçuna denk veya daha ağır bir suçu ortaya çıkarması veya bu suçu işleyenin yakalanmasına yardım etmesi gerektiği halde, sanığın beyanlarının bu koşulları karşılamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçun resmi makamlarca öğrenilmesinden sonra verdiği bilgilerin, kendi suçunun ortaya çıkmasına katkı sağlamadığı, zaten var olan delillerle suçun ispatlanmış olduğu ve sanığın beyanlarının etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK'nın 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı konusunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suç ortaklarının yakalanmasına yönelik beyanlarının doğruluğunun ve bu beyanların sonuca etkili olup olmadığının araştırılması gerektiği, bu hususta yeterli araştırma yapılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.