Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Tarihi”
- Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda, denetim süresi içinde işlenen birden fazla suç için uygulanacak aynen infaz süresinin hesabı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen her bir suç için verilen hapis cezasının iki katının, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla aynen infaz edilmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hesaplamayı yapmayıp toplam cezayı esas alarak eski düzenlemeyi lehe kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Resmî belgede sahtecilik suçunda suç tarihinin tespiti ve bu suçun temyiz incelemesi tarihinde zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu sahte bononun sanık tarafından ne zaman düzenlendiği ve inceleme dışı sanığa teslim edildiğinin tespit edilememesi, bu hususun belirlenmesi için gerekli araştırmanın yapılmaması ve eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması bozma nedeni olarak değerlendirilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan farklı dosyalarda aldığı mahkumiyet kararlarının zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının sanık lehine olduğu ve bu sebeple süreye tabi olmadığı, ayrıca itirazın kabulü halinde sanık hakkında verilen cezalara ilişkin hükümlerin birlikte değerlendirilmesi ve tek bir ceza verilmesi gerekeceğinden, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında rüşvet suçundan açılan kamu davasında, sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve cezalandırılmalarına karar verilmiş, bu hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz aşamasında ise suç tarihi ve bu tarihe göre uygulanması gereken kanun, iletişimin denetlenmesi yoluyla elde edilen delillerin kullanılabilirliği ve sanık ... müdafilerinin temyiz taleplerinin süresinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... müdafilerinin temyiz istemlerinin süresinden sonra olduğu, iletişimin denetlenmesi sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olarak kullanılamayacağı, sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin verdiği hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 671 sayılı KHK ile koşullu salıverilme oranının değiştirilmesi sonrasında, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle koşullu salıvermenin geri alınması kararına karşı yapılan itirazda, yeni koşullu salıverilme oranının ve denetim süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresine ilişkin yasal değişikliklerin hükümlü lehine olması ve lehe kanun ilkesi gereğince uygulanması gerektiği, 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili fıkralarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilerek, 671 sayılı KHK ile getirilen yeni koşullu salıverilme oranına göre denetim süresinin yeniden hesaplanması gerektiği ve bu süre içinde suç işlenmemişse koşullu salıvermenin geri alınmaması gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkemenin infazın durdurulması kararının ve Özel Daire’nin bozma talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanması üzerine verilen mahkumiyet hükmünün, dava zamanaşımı nedeniyle bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında dava zamanaşımının, kararın kesinleştiği tarihte durduğu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, bu itibarla, somut olayda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı suç bakımından dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gizli soruşturmacıya farklı tarihlerde uyuşturucu madde satan sanık hakkında, değişiklik sonrası veya değişiklik öncesi TCK 188/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturmacının, sanığın suç oluşturan ilk eyleminden sonraki uyuşturucu madde alımlarının, sanığın suç işleme kastının devam ettiğini tespit niteliğinde olduğu ve tek bir suçu oluşturduğu, ancak zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle suç tarihinin temadi eden eylemler arasında en ağır ceza öngörülen eylemin tarihi (değişiklik sonrası TCK 188/3) esas alınarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuki kesinti olmadan aynı mahkemede farklı tarihlerde işlenen aynı mahiyetteki suçlar nedeniyle verilen ayrı mahkûmiyet kararlarına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı mahkemeye farklı tarihlerde açılan iki ayrı dava dosyasında, suç tarihleri arasında hukuki kesinti bulunmaması, suçların aynı mahiyette olması ve dosyaların aynı mahkemede olması sebebiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususunun kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı suçtan değişik tarihlerde açılan iki kamu davası arasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve ikinci suçun gerekçeli karar başlığında yanlış tarihle yazılmasının bozma mı yoksa eleştiri konusu mu yapılacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk suçtan dolayı düzenlenen iddianamenin mahkemece kabulü ile hukuki kesinti oluştuğu, bu nedenle ikinci suçun ayrı bir suç olarak değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak ikinci suçun gerekçeli kararda yanlış tarihle yazılmasının düzeltilebilir bir yazım hatası olduğu gözetilerek, Özel Daire'nin bozma ilamına suç tarihinin düzeltilmesine ilişkin ibare eklenmek suretiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının birinci uyuşmazlık yönünden reddine, ikinci uyuşmazlık yönünden değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.