Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Unsuru”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kurulan suç örgütü, cinsel suçlar ve diğer suçlara ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen cezanın 5 yılın altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin mümkün olmadığı, bir kısım sanıklar hakkında verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu, sanık ...’ın örgüt lideri olarak tüm suçlardan, örgüt yöneticilerinin ise hiyerarşik olarak bağlı bulundukları örgüt üyelerinin suçlarından sorumlu tutulması gerektiği, cinsel suçlarda mağdurların rızasının hile ile alındığı, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, müsadere kararlarının yasal dayanağının bulunduğu, diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, bir kısım hükümler bozulmuş, bir kısım temyiz talepleri reddedilerek diğer hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar hakkında TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılması, sahte kimlik taşıyor olsa dahi sanıkların mağdurenin yaşı konusunda dikkatli davranmaları gerektiği ve sanıkların mağdurenin küçük yaşta olduğunu bilmeleri gerektiği gözetilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata hükmünün uygulanamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan beraatine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına karşı yapılan itirazın kabul edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, ceza dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararların temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlara karşı CMK 308. maddesinde düzenlenen itiraz yolunun öngörülmediği, bu itiraz yolunun sadece ceza dairelerinin temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlar için öngörüldüğü ve kanun hükmünün kıyas yoluyla genişletilemeyeceği gerekçesiyle itiraz reddolunmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yumruk atması sonucu mağdurun gözlüğünün ve motosikletinin zarar görmesi eyleminin olası kastla mı yoksa bilinçli taksirle mi işlendiği ve mala zarar verme suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı, oluşması halinde suçun uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik eyleminin mala zarar verme suçunun unsurlarını oluşturduğu, eylemin olası kastla işlendiği ve suç tarihinden sonra mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile birlikte yağma suçu işleyen sanık hakkında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ek olarak tehdit suçundan da ayrıca hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yağma suçunu işlemek için kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu araç suç olarak kullandığı, tehdit eyleminin yağma suçunun unsuru olduğu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile yağma suçundan birinin diğerinin unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçunun cebir unsuru olarak gerçekleşen kasten yaralama eyleminin, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi üzerine nitelikli cinsel saldırı suçundan düşme kararı verilmesi halinde ayrıca kasten yaralama suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 102/4. maddesi uyarınca, cinsel saldırı suçunun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüde kasten yaralama eyleminin cinsel saldırı suçunun cebir unsuru olarak kabul edildiği, sanığın lehine olan bu hükmün suçun işlendiği tarihten sonra yürürlüğe girmiş olsa dahi uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı ayrıca kasten yaralama suçundan cezalandıran hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirmesinin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı nüfus cüzdanının, yenisinin çıkarılması nedeniyle hükümsüz hale geldiği ve belge vasfını yitirdiği, bu nedenle de eylemin TCK'nın 205. maddesinde düzenlenen resmi belgeyi bozma suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-1. cümlesi yerine 106/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması ve eylemin uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, "Bu evi de seni de yakarım" sözleriyle eşini tehdit etmesinin TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen nitelikli tehdit suçunu oluşturduğu, ancak yerel mahkemece daha hafif cezayı gerektiren TCK'nın 106/1-2. cümlesi uygulandığı, ayrıca 6763 sayılı Kanun ile tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmü, suç vasfının tespiti ve uzlaştırma hükümlerinin uygulanması için bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin tek bir taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu mu, yoksa iki ayrı suçu mu oluşturduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak doldurdukları tüpleri farklı zamanlarda ayrı ayrı şirketlere teslim etmeleri eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği, neticenin suçun unsuru olmayıp cezalandırma şartı niteliğinde olduğu ve meydana gelen iki patlamanın aynı kusurlu davranıştan kaynaklandığı gözetilerek, sanıkların eylemlerinin tek bir taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu oluşturduğuna karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.