Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Su Tüketim Tarifesi”
- Uyuşmazlık: Davalı site sakinlerinin su faturalarını ödemediği iddiasıyla açılan itirazın iptali davasında, davalının su bedellerini ödediğine dair sunduğu delillerin geçerliliği ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının su tüketim bedelini ödediğine dair sunduğu makbuz ve dekontların asıllarının ibraz edilmemesi ve bilirkişi incelemesinde işletme defterlerinde ödeme kaydına rastlanılmaması nedeniyle, ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Turizm teşvik belgeli bir işletmenin, su tüketim bedelini, o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödeyip ödeyemeyeceği ve fazladan ödendiği iddia edilen bedellerin iadesi.
Gerekçe ve Sonuç: 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca tanınan su tüketim indiriminin, 4736 sayılı Kanun ile kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu Kararı ile sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulanmasının kararlaştırıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının bozulmasına, bölge adliye mahkemesinin ise istinaf başvurusunun reddine dair kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turizm teşvik belgeli bir işletmenin su tüketim bedelinin, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu'nun 16. maddesi gereğince, o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan en düşük tarife üzerinden mi yoksa işyeri tarifesi üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4736 sayılı Kanun ile 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu'nun 16. maddesindeki su tarifesine ilişkin indirim hükmünün kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu kararıyla sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulanmasının kararlaştırıldığı gözetilerek, davacının su tüketim bedelinin işyeri tarifesi üzerinden hesaplanmasının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin kamu kurumuna uyguladığı su ve atık su tarifesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun Ek 2. maddesine aykırılığı nedeniyle fazla tahsil edilen bedellerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin su ve atık su tarifelerini belirlerken kanun hükmüne aykırı yönetmelik hükmünü değil, üst norm olan kanun hükmünü esas alması gerektiği gözetilerek, mahkemenin kanuna uygun olarak verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Turizm belgeli bir işletmenin, su tüketim bedelini, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesinde öngörülen indirimli tarifeden mi, yoksa 4736 sayılı Kanun gereğince işyeri tarifesinden mi ödemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4736 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile indirimli su tarifesi uygulamasının kaldırıldığı, Bakanlar Kurulu Kararı ile de 2634 sayılı Kanun kapsamındaki turizm belgeli işletmelere sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulanacağı belirlendiğinden, davacının su tüketim bedelleri için indirimli tarife talep etmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turizm belgeli bir işletmenin su tüketim bedelinin, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesindeki indirimli tarife hükmüne göre mi yoksa 4736 sayılı Kanun ile kaldırılan indirimli tarife uygulamasına göre mi hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4736 sayılı Kanun ile 2634 sayılı Kanun'un 16. maddesindeki indirimli tarife uygulamasının kaldırıldığı ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulamasının devamına karar verildiği gözetilerek, davacı işletmenin su tüketim bedelinin indirimli tarifeden yararlanamayacağı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı DİSKİ Genel Müdürlüğü'nün davacıya uyguladığı su tarifesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun Ek 2. maddesindeki tarife sınırlamasına tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon hizmetlerini bir şirket eliyle yerine getirmelerinin, kendilerini 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'ndaki düzenlemelere uyma yükümlülüğünden azade kılmayacağı ve bu şirketlerin tarifelerini belirlerken söz konusu kanun hükümlerine uygun hareket etmeleri gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Turizm belgeli bir işletmenin su tüketim ücretlerinde indirimli tarife uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4736 sayılı Kanun ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesindeki indirimli su tarifesi uygulamasının kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu kararıyla sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarife uygulanmasının kararlaştırıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turizm teşvik belgeli bir işletmenin, su tüketim bedelini, bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödeyip ödeyemeyeceği ve daha önce fazla ödendiği iddia edilen bedellerin iadesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesindeki indirimli tarife uygulamasının 4736 sayılı Kanun ile kaldırıldığı ve bu hususun kesinleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uygun olarak verdiği ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turizm belgeli bir işletmenin su tüketim bedelinin, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca indirimli tarifeden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4736 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ve akabinde Bakanlar Kurulu kararıyla 2634 sayılı Kanun'un 16. maddesi kapsamındaki su indiriminin kaldırıldığı, sadece elektrik aboneliğinde indirim uygulanacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turizm teşvik belgeli bir işletmenin, elektrik tüketim bedelinin sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesi üzerinden tahsil edilmesi nedeniyle aradaki farkın istirdadı için açtığı davada, 16/07/2009 tarihinden sonraki fark bedellerinin, elektrik dağıtım şirketinden mi yoksa Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan mı talep edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Bakanlar Kurulu'nun 2010/478 sayılı Kararı ile 16/07/2009 tarihinden itibaren turizm belgeli işletmeler için indirimli tarife uygulamasının kaldırılıp, tarife farkının enerji desteği olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden karşılanmasının kararlaştırıldığı ve bu tarihten sonraki fark bedellerinin davalı elektrik dağıtım şirketinden değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan talep edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Turizm teşvik belgeli bir işletmenin, elektrik tüketim bedellerinin sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesi üzerinden ödenmesi nedeniyle, aradaki farkın istirdadı için açılan davada, 16.07.2009 tarihinden sonraki fark bedellerinin elektrik dağıtım şirketinden mi yoksa ...’dan mı talep edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesine ve 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na göre, 16.07.2009 tarihinden sonra turizm belgeli işletmelere sağlanan indirimin yerine enerji desteği uygulamasına geçildiği ve bu desteğin ... tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığı gözetilerek, davalının direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.