Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sulh Ceza Hakimliği”
- Uyuşmazlık: 6545 sayılı Kanun ile kaldırılan sulh ceza mahkemelerince, sulh ceza hakimlikleri faaliyete başlayıncaya kadar verilen kararların yok hükmünde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire kararının sanık lehine olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanık aleyhine olan itirazının 30 günlük yasal süreden sonra yapıldığı gözetilerek, itirazın reddine ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh Ceza Mahkemelerinin kaldırılmasından sonra, Sulh Ceza Hakimlikleri faaliyete geçene kadar verilen kararların yok hükmünde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesinin 7. fıkrasındaki "Sulh ceza hakimlikleri faaliyete geçirilinceye kadar, sulh ceza mahkemelerinin görev alanına giren her türlü kararı vermeye kaldırılan sulh ceza mahkemeleri yetkilidir" hükmü ile kaldırılan mahkemelerin yetkisinin açıkça düzenlendiği ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, Özel Dairenin tevdi kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'in, tutuklu şüphelilerin tahliyesine karar vermeleri nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda, hiyerarşik yapısına dahil oldukları ByLock iletişim sistemini kullanarak ve hukuka aykırı kararlar vererek örgütün amaçlarını gerçekleştirmelerine hizmet etmeleri ve tutuklu şüphelilere haksız menfaat sağlamaları gözetilerek, silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri onanmıştır. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptaline ilişkin yapılan itiraz üzerine verilen kararın, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi uyarınca mı bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari para cezasının iptaline ilişkin itiraz üzerine verilen kararın, davanın esasını çözmesi fakat mahkumiyet hükmü olmaması; CMK'nın 309/4-c maddesinin uygulanmasının daha hakkaniyete uygun olması gözetilerek, Özel Daire kararının CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmeyecek şekilde bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, eşinin rızası olmadan yaptığı telefon görüşmesini kaydedip boşanma davasına delil olarak sunması eyleminin özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı ve davanın görevli mahkemede görülüp görülmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin TCK 134/1-2 ve/veya TCK 132/3 kapsamında suç oluşturup oluşturmadığının asliye ceza mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, sulh ceza mahkemesinin görevsiz olduğu ve bu hususun mutlak kanuna aykırılık oluşturduğu gözetilerek Yargıtay 12. Ceza Dairesinin beraat kararını düzelterek onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının kaldırılmasına ilişkin sulh ceza hâkimliği kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında mı yoksa 309/4-c maddesi kapsamında mı kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen kararların kendine özgü bir sistematiği olduğu, idari para cezasının kaldırılmasına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddine dair kararın davanın esasını çözmediği, aleyhe değiştirme yasağının uygulanamayacağı, mahallinde yeniden inceleme ve araştırma yapılmasının gerektiği ve CMK'nın 223. maddesinde tanımlanan 'red' kararı niteliğinde olduğu gözetilerek, karardaki hukuka aykırılığın CMK'nın 309/4-a maddesi kapsamında kanun yararına bozma nedeni yapılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cinsel istismar mağduru çocuğun gebeliğinin sonlandırılması talebine ilişkin görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde düzenlenen sağlık tedbiri kapsamında değerlendirilmesi gereken gebeliğin sonlandırılması talebinin, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği'nin görev alanına girdiği gözetilerek, Bandırma Sulh Ceza Hakimliği'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari para cezasının iptaline ilişkin sulh ceza mahkemesi kararının, Kanun Yararına Bozma yoluna konu olması halinde, CMK’nın 309/4-a maddesi mi yoksa 309/4-c maddesi mi uyarınca bozulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kabahatler Kanunu'nun kendine özgü yapısı, idari para cezasına ilişkin kararın niteliği, mahkemenin talebe konu olmayan başka bir tutanağı iptal etmesi ve kararın uygulanabilir olmaması nedeniyle, kararın esasını çözmeyen bir karar olarak kabul edilip CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaldırılan sulh ceza mahkemelerinin, sulh ceza hakimlikleri faaliyete geçinceye kadar verdikleri kararların yok hükmünde olup olmadığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının süresinde olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, kaldırılan sulh ceza mahkemesinin verdiği mahkûmiyet hükmünü yok hükmünde sayarak dosyanın asliye ceza mahkemesinde yeniden görülmesine karar vermesine karşın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu karara itirazının sanık aleyhine sonuç doğuracağı ve yasal 30 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığı gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin sulh ceza hâkimliği kararının, CMK'nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itiraz üzerine verilen sulh ceza hâkimliği kararının kesin nitelikte olması, CMK'nın etkin soruşturma yükümlülüğü ve kamu davası açma mecburiyeti ilkelerine aykırı işlemlerin merci kararıyla değerlendirildiği ve bu hususların sulh ceza hâkiminin takdirinde olmadığı, ayrıca yeni delil şartının kanun yararına bozma yoluna engel teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh Ceza Hakimliği'nin, şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan kamu davası açılmasına karar vererek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı kaldırmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şüpheli hakkında aynı fiilden kaynaklanan kasten yaralama suçu nedeniyle daha önce kamu davası açılmış ve yargılama derdest iken, Sulh Ceza Hakimliği'nin aynı suçtan kamu davası açılmasına karar vererek mükerrer soruşturmaya yol açması ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı bu gerekçeyle kaldırmasının hukuka aykırı olması gözetilerek, karar kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kolluk tarafından araçlarda ele geçirilen uyuşturucu maddenin, önleme arama kararı kapsamında hukuka uygun olarak elde edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanıklar hakkında gelen istihbari bilgi doğrultusunda araçları durdurma ve müdahalede bulunma yetkisinin ortaya çıktığı yerde işlem yapmayarak, önleme araması kararının uygulanabileceği başka bir yere kadar araçları takip etmeleri ve burada arama yapmaları hukuka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.