Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sulh ve İbra Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Vekalet ücreti alacağı davasında, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uymasını takiben davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın kapsamı ve ikinci bozma kararının bu hakkı ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk bozma kararına uyulmasıyla davacının akdi ve yasal vekalet ücretine hak kazandığı, ikinci bozma kararının ise ilk bozma kararında belirtilmeyen hususlara dayanarak davacı lehine oluşan bu kazanılmış hakkı ihlal ettiği ve davalılara yemin delili hatırlatma yükümlülüğü getirmekle hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, miras bırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devrettiği taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının kapsamı ve bazı mirasçıların hisselerini devrettikleri iddiasının dayanağı olan sulh ve ibra sözleşmesinin geçerliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının miras payının tespitinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ve sulh ve ibra sözleşmesini değerlendirmesinin ve davacı dışındaki bazı mirasçıların hisselerini devrettikleri sonucuna ulaşmasının isabetli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 375 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş esnasında düzenlenen sulh sözleşmesi ve feragat beyanına hukuki değer verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçiş anına kadar doğmuş haklar bakımından feragat ve sulh beyanlarının geçerli olduğu, ancak feshe bağlı ve geçiş anında henüz doğmamış olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti gibi alacaklar bakımından feragat ve sulh beyanlarının "doğmamış haktan feragat edilemeyeceği" ilkesi gereğince geçersiz olduğunun kabulü ile uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz aşamasında davacı tarafından sunulan imzasız ibraname belgesinin, borcu sona erdiren bir belge olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu hususun mahkemece değerlendirilmesi gerekip gerekmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz aşamasında sunulan ve borcu sona erdirici nitelikte olan belgelerin incelenmesi gerektiği ancak somut olayda sunulan belgenin davacının imzasını taşımadığı ve yazılı delil başlangıcı sayılamayacağı, dolayısıyla borcu sona erdiren bir belge olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, daha önce ödenen vekalet ücretinin mahsubunun doğru yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan ibra sözleşmesi öncesinde ödenen vekalet ücretinin, ibra sözleşmesi sonrasında yapılan yeni vekalet sözleşmesi kapsamındaki alacaktan mahsup edilemeyeceği gözetilerek, mahkemenin mahsup yaparak hüküm kurması hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçerken imzaladığı sulh sözleşmesiyle önceki iş ilişkisinden kaynaklanan haklarından feragat edip etmediği ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının davaya etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 375 sayılı KHK'nın ilgili bentlerini iptal etmesi ve iptal kararlarının kesinleşmemiş davalara uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme dışı yapılan sulh sözleşmesinin kesin hüküm etkisi doğurmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin muvazaa iddiasını araştırması ve sonucuna göre karar vermesi için karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan konuttaki ayıplar nedeniyle oluşan değer kaybı talepli alacak davasında, davalılar tarafından sunulan sulh sözleşmesi ve ibranamenin kapsamına giren hususlar.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar tarafından sunulan 20.08.2014 tarihli sulh sözleşmesi ve ibranamenin, dava konusu ayıplı ifa nedeniyle oluşan değer kaybı talebini de kapsadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle kararlaştırılan cezai şart alacağının, davalı birliğin fesih sözleşmesinden kaynaklanan asıl borcunu ifa etmesiyle birlikte sona erip ermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, cezai şart alacağı için başlattıkları icra takibini sulh ve ibra protokolüne dahil etmemeleri ve bu takiplere protokolde yer vermemeleri, cezai şart bedelini isteme haklarını Türk Borçlar Kanunu'nun 131/1. ve 179/2. maddeleri kapsamında saklı tuttuklarını gösterdiğinden, istinaf mahkemesinin davacıların cezai şart alacaklarının sona ermediği yönündeki kararının onanmasına, ancak birleşen davada davacı yüklenici şirketin talep edebileceği cezai şart tutarının fesih sözleşmesinde belirlenen toplam tutarı aşamayacağı gözetilerek, birleşen davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve takibin 3.500.000,00 TL üzerinden devamına karar verilmesi gerekirken, birleşen davanın tam kabulünün hatalı olması nedeniyle bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan sulh sözleşmesinin, davacının temlik yoluyla devraldığı alacağa etkisi ve asli müdahil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, temlikten haberdar olmadığı ve iyi niyetle sulh sözleşmesi yaptığı, asli müdahil taleplerinin ise 6100 sayılı HMK'nın 65. maddesindeki asli müdahale şartlarını taşımadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 375 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişten önceki dönem yönünden, geçiş sırasında düzenlenen sulh sözleşmesi ve feragat beyanının feshe ve iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar bakımından geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Doğmamış haktan feragat edilemeyeceği ilkesi gereğince, sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında henüz doğmamış olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti gibi feshe ve iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı alacaklar yönünden sulh ve feragatnamelerin geçersiz olduğu ve önceki dönem çalışma süresinin de dikkate alınarak feshe bağlı hakların hesaplanması gerektiği gözetilerek, uyuşmazlık bu yöndeki bölge adliye mahkemesi kararları doğrultusunda giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen alacak davasının feragat nedeniyle reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların "Sulh, Kabul ve Feragat Sözleşmesi" ile karşılıklı olarak birbirlerini ibra etmeleri ve dava giderleri bakımından da sulh oldukları gözetilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunmuş ve hükmün bu kısım yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.