Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sulh.”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında yapılan sulh protokolünün geçerliliği ve mahkemenin bu protokolü dikkate alarak karar verip vermemesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamesinde sulh yetkisi bulunan vekil tarafından imzalanan ve imzası inkar edilmeyen sulh protokolünün, mahkeme dışı sulh sözleşmesi olarak geçerli olduğu ve tarafların sulh olduklarını bildirmeleri halinde mahkeme içi sulhe dönüşeceği, bu durumda mahkemenin protokolü dikkate alarak karar vermesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin ek kararının kaldırılarak ilk kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh Ceza Mahkemelerinin kaldırılmasından sonra, Sulh Ceza Hakimlikleri faaliyete geçene kadar verilen kararların yok hükmünde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un geçici 6. maddesinin 7. fıkrasındaki "Sulh ceza hakimlikleri faaliyete geçirilinceye kadar, sulh ceza mahkemelerinin görev alanına giren her türlü kararı vermeye kaldırılan sulh ceza mahkemeleri yetkilidir" hükmü ile kaldırılan mahkemelerin yetkisinin açıkça düzenlendiği ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, Özel Dairenin tevdi kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh ceza mahkemesince verilen bir hükmün temyiz incelemesi sırasında, sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması ve yetkilerinin asliye ceza mahkemelerine devredilmesi nedeniyle, Yargıtay'ın sadece suç nitelendirmesine ilişkin bozma yapması mı, yoksa görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli mahkemeye göndermesi mi gerektiği hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile sulh ceza mahkemelerinin kaldırılıp yetkilerinin asliye ceza mahkemelerine devredilmesi ve Yargıtay'ın sadece görev nedeniyle bozma yapamayacağına dair düzenleme, sulh ceza mahkemelerinin görev alanına giren davalarla sınırlı olup, asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren ancak hatalı olarak sulh ceza mahkemesinde görülen davalarda uygulanmayacağı, bu nedenle somut olayda suçun nitelendirilmesi görevinin asliye ceza mahkemesinde olması nedeniyle dosyanın görevli mahkemeye tevdiine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının "görevsizlik kararı" ibaresinin çıkarılıp yerine "dosyanın görevli mahkemeye tevdiinde zorunluluk bulunması" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme dışında yapılan sulh sözleşmesinin taraflarca kabul edilmemesi durumunda, geçersizliğine ilişkin iddianın ön sorun olarak inceleme konusu yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme dışı sulh sözleşmesinin geçersizliğine yönelik iddianın, irade sakatlığı gibi sebeplerle her zaman ileri sürülebileceği ve aynı davada savunma yoluyla da ileri sürülebileceği, bu nedenle bölge adliye mahkemesinin davacının sulh protokolünün irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğu iddiasını ön sorun olarak inceleyip, deliller topladıktan sonra sonuca uygun karar vermesi gerekirken, davacı tarafça sulh protokolünün kabul edilmediği gerekçesiyle sulh konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin sulh sözleşmesinin geçerliliği, davacı kadının irade sakatlığı iddiası ve sulhun davanın devamına etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imzalanan sulh sözleşmesinin Adli Tıp Kurumu raporu ile davacının fiil ehliyetinin yerinde olduğunun tespit edilmesi, davalı erkeğin sulh sözleşmesi gereği ödemeyi yaptığı ve davacının da bu ödemeyi kabul ettiği, davacının sulh sözleşmesindeki feragat yükümlülüğünü yerine getirmemesine rağmen sulh sözleşmesinin kesin hüküm gibi sonuç doğurarak davayı sona erdirmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin açılması yetkisine sahip sulh hukuk mahkemesinin, vasiyet edenin ölmeden önceki yerleşim yeri olan İmranlı Sulh Hukuk Mahkemesi mi yoksa vasiyetname ve jandarma tutanağında belirtilen ikametgah adresi olan Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi mi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 19. ve 596. maddeleri uyarınca vasiyetnamenin, vasiyet edenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olan yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi tarafından açılması gerektiği, vasiyet edenin nüfus kayıt örneği ve dilekçeye göre vefat etmeden önceki sürekli yerleşim yerinin İmranlı/Sivas olduğu anlaşıldığından İmranlı Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek İmranlı Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödenen taşınmaz satış bedelinin, taraflar arasında imzalanan ve davacı tarafından iradesinin sakatlanmasıyla imzalandığı iddia edilen sulh protokolü nedeniyle iadesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme dışı sulh sözleşmesinin, iradeyi sakatlayan sebeplere dayanılarak geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği ve davacının dava konusu sulh protokolünün iptali için ayrı bir dava açtığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile müvekkili arasında vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın takip ettiği dava dosyalarının davalı şirket ile üçüncü kişi arasında imzalanan sulh protokolü ile sonlanması üzerine, davacı avukatın vekalet ücretinin; sulh protokolünde kararlaştırılan tazminat miktarı da dikkate alınarak hesaplanması gerekirken, hatalı olarak sadece yatın sulh tarihindeki değeri üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalıların vekili olarak takip ettiği davaların sulh ile sonuçlanması nedeniyle vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve vekalet ücretinin miktarının ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın sulh ile sonuçlanması halinde avukatın vekalet ücretinin, sulh protokolünde davalılara verilmesi kararlaştırılan 13 adet villanın değeri üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin vekalet ücreti belirlemesine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız azil halinde, avukatın vekalet ücretinin tespitinde, taraflar arasında yapılan ve içeriği kısmen dava konusu edilen sulh protokolünün kapsamındaki tüm dava ve işler de göz önünde bulundurularak vekilin menfaatinin belirlenmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil durumunda avukatın vekalet ücretinin tespitinde, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca vekil eden ve hasmın müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, ücretin belirlenmesinde ise sulh sözleşmesinin kapsamına giren tüm dava ve işlerin gözetilmesi gerektiği, sulh protokolünde miktar belirtilmemişse gerçekleşen menfaatin vekalet ücreti hesabında esas alınması gerektiği, bunun mümkün olmaması halinde de tüm dava ve işlerin müddeabihleri üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla yaptığı iddia edilen satış işlemine ilişkin tapu iptali ve tescil davası ile taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesinin iptaline ilişkin davaların birleştirilerek görülmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sulh sözleşmesinin davalı tarafından irade sakatlığı iddiasıyla iptalinin istenmesine rağmen, mahkemece yapılan yargılamada, bozma kararına uygun olarak, sulh sözleşmesinin geçerli olduğunun tespit edilmesi ve irade sakatlığını ortaya koyacak bir delil bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetnameye dayanarak davalılar adına yapılan tapu tescillerinin yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesinin geçerliliği ve uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan ve dava konusu taşınmazları kapsayan sulh sözleşmesinin, şarta bağlı olsa dahi HMK’nın 313/4. maddesi uyarınca geçerli olduğu ve mahkemenin HMK’nın 315/1. maddesi gereğince sulh sözleşmesine göre karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.