Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüketici Kredi Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, uygulanacak faiz oranının ve hesaplama yönteminin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıya ait kredi kartı borcu ve faiz tutarının belirlenmesi için denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bir bilirkişi raporu alınması, kredi kartı borçlusunun borcu yapılandırmak için başvuruda bulunup bulunmadığının tespiti ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesindeki özel faiz düzenlemesinin gözetilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bir ticaret şirketi tarafından ticari amaçla kullanılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi sözleşmesi olup olmadığı ve davaya bakmakla görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Ticaret şirketinin ticari işletmesi için kullandığı kredinin, sözleşmede "Tüketici Kredisi Sözleşmesi" ibaresi geçse dahi 4077 sayılı TKHK kapsamında tüketici kredisi olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle de davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi değil, ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İkrazatçıdan alınan ödünç paranın geri ödenmesi davasında tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında KHK kapsamında faaliyet gösteren ikrazatçıların, 4077 sayılı TKHK’da tanımlanan "kredi veren" sıfatına haiz olmadığı ve ikrazat sözleşmesinin "tüketici işlemi" olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış sözleşmesinden dönen tüketicinin, sözleşmeyle satın almak istediği taşınmaz bedelinin finansmanı için kullandığı konut kredisi nedeniyle, dönme tarihine kadar ödediği kredi taksitlerinin banka tarafından erken kapama yapıldığı gerekçesiyle iade edilmeyen faize ve peşinata ilişkin kısmının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin imzaladığı taahhütnamelerin haksız şart niteliğinde olduğu ve tüketiciyi bağlamayacağı, davalı banka ile tüketici arasındaki kredi sözleşmesinin bağlı kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bankanın 4077 sayılı TKHK'nın 10/5. maddesi gereği satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, dolayısıyla tüketicinin satış sözleşmesinden dönmesini haklı kılan sebeplerin varlığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Esnaf kefalet kooperatifi üyesi bir esnafın kredi borcundan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına, tüketici mahkemesinin mi yoksa asliye hukuk mahkemesinin mi bakmaya görevli olduğu hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kredi borçlusunun esnaf olması ve kredinin mesleki amaçlarla kullanılmasının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamı dışında kaldığı, dolayısıyla uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gözetilerek asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair direnme kararı uygun bulunmuş, ancak esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bağlı kredi sözleşmesi kapsamında konutun teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin açtığı davada bankanın sorumluluk sınırının ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici kredisi ile konut alımı arasında bağlı kredi sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ve konutun teslim edilmemesi halinde bankanın da satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, ancak bu sorumluluğun kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bankanın sorumluluğunun kredi miktarı ile sınırlandırılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, tüketici kredilerine ilişkin alacak miktarının belirlenmesi ve uygulanacak faiz oranına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, tüketici kredilerine ilişkin alacak miktarını bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre değil de bozma öncesi rapora göre belirlemesi ve faiz oranına dair hüküm kısmında karar vermemesi usul ve yasaya aykırı görülerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı bankadan kullandığı kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve tüketici kredisinden kaynaklanan borçlarını ödememesinden dolayı, davacı bankanın yaptığı takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın, kredi kartı borcu da dahil olmak üzere davalının tüm borçlarını muaccel hale getirmek için 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 28. maddesi uyarınca usulüne uygun ihtarname tebliğ etmesi gerekirken tebliğ yapamaması ve sadece muaccel borçların talep edilebilir olması gözetilerek, yerel mahkemenin davalının itirazının kısmen kabulüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi nedeniyle, davalı bankanın davacıya kullandırdığı kredi nedeniyle sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan kredinin, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 30. maddesi kapsamında bağlı kredi niteliğinde olduğu ve bu nedenle konutun teslim edilmemesinden dolayı bankanın da müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı inşaat şirketinden satın alınan ve teslim edilmeyen konut için davalı bankadan kullanılan bağlı kredi nedeniyle bankanın da sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu kredinin bağlı kredi niteliğinde olduğu ve konutun teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin korunması hakkında kanun uyarınca satıcı ve finansman kuruluşunun müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, davalı bankanın da sorumlu tutulması gerektiği ve bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.