Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Türk Ceza Kanunu”
- Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK’dan 5237 sayılı TCK’ya uyarlama kararı ve yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararların hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama kararında duruşma yapılmadan ve lehe olan kanunun tespiti için gerekli inceleme yapılmadan hüküm kurulması, yasaklanmış hakların iadesi kararında ise cezanın infazının tamamlanmadığı halde, hatalı düzenlenen yerine getirme fişlerine itibar edilerek karar verilmesi hukuka aykırı bulunarak, her iki karar da kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında zamanaşımı def'inin süresinde ileri sürülüp sürülmediği ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilin aynı zamanda suç teşkil etmesi ve ceza davasının derdest olması sebebiyle, tazminat davasında ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, ceza davası devam ettiği sürece hukuk davasında zamanaşımı süresinin işlemeyeceği ve bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız eylem iddiasına dayalı açılan tazminat davasında, davalı avukat hakkında dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde Borçlar Kanunu m.60/2 gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 240. maddesinde öngörülen suça ilişkin ceza davası zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın taksirle işlediği fiil nedeniyle oğlu ve başka bir kişinin ölümü, bir kişinin de yaralanması olayında, TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ihmali davranışı nedeniyle meydana gelen olayda, hem oğlu hem de ailevi yakınlığı olmayan bir kişinin ölümü, bir başka kişinin de yaralanması sonucunda, TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanabilmesi için aranan "münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması" şartı gerçekleşmediğinden, yerel mahkemenin sanığın oğlu hakkındaki ölüm bakımından ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı ve diğer kişinin ölümü bakımından beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanığın suç işleme kastını artırmak amacıyla birden fazla uyuşturucu madde alım işlemi gerçekleştirmesi ve ilk alımla suçun unsurları ve delilleri toplanmış olmasına rağmen sanığın yakalanmayıp ikinci bir alım daha yapılması nedeniyle, Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi ve AİHS'nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden, sanık hakkında TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan uygulanan cezada, çalınan cep telefonunun hafıza kartının iadesinin TCK m.168/4 kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına imkan sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çalınan malın tamamını değil sadece hafıza kartını iade etmesi, mağdurun zararını karşılamaması, mağdurun da bu kısmi iadeyi yeterli görmemesi ve sanığın pişmanlığını gösteren başka bir davranışının olmaması nedeniyle TCK m.168’de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iftira suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iftirasından dönmesinin, gerçeğin kolluk kuvvetleri tarafından ortaya çıkarılmasından sonra gerçekleştiği ve bu nedenle sanığın gerçeğin ortaya çıkmasına herhangi bir katkısının bulunmadığı gözetilerek, TCK'nın 269. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerince sanıktan yapılan ilk uyuşturucu alımıyla suçun delillendirilmiş olması ve sanığın suçu tek bir karar uyarınca işlediğine dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulayan hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 145. maddesinin (malın değerinin azlığı) uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Özel Daire ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı gece başka bir işyerine de benzer şekilde hırsızlık yaptığı, daha önce de hakkında çok sayıda hırsızlık suçu kaydı bulunduğu, ne bulursa alma kastı ile hareket ettiği ve suçun işleniş şekli gözetilerek TCK'nın 145. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçunda, yerel mahkemenin sanığa verdiği temel cezanın miktarının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde belirtilen objektif ölçütlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, yerel mahkemenin dosya kapsamına, maddi gerçeğe ve bu objektif ölçütlere uygun olarak temel cezayı belirlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.