Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüzel Kişilik Perdesi”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketlerden birinin borcundan, tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılarak diğer davalı şirketin de sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin, farklı tüzel kişiliklere sahip oldukları savunmalarının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve aralarındaki güçlü organik bağ, yönetsel özdeşlik ve dışa karşı tek bir ekonomik ünite görüntüsü yarattıkları gözetilerek tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılması koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşup oluşmadığı ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sonradan kurulan şirketin, asıl borçlu şirketin aktif değerleriyle aynı sektörde faaliyetine devam etmesi, asıl borçlu şirketin gayri faal ve borçlarını ödeyemez durumda olması, iki şirket arasında organik bağın ötesinde iktisadi bir bütünlük bulunması ve yeni kurulan şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kötü niyetle kurulduğu değerlendirilerek tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması koşullarının oluştuğuna ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olduğuna karar verilmiş, direnme kararı onanmış ve dosya miktar ve giderlerin incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağı bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağının bulunmadığı, bu nedenle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu ve davacının talebi halinde 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Farklı tüzel kişilikleri bulunan grup şirketlerinde, işçinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bir şirket üzerinden bildirilen kısa süreli çalışması dışında fiili çalışma iddiasının olmadığı ve aynı dönem için açılan hizmet tespit davasında diğer şirket lehine husumetten reddine karar verildiği durumlarda, işçilik alacaklarından şirketlerin birlikte sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilik perdesinin aralanması için şirketler arasında organik bağın bulunması ve kötü niyetli işlemler yapıldığının ispatlanması gerektiği, kesinleşen hizmet tespit davasında davalı ... İnşaat yönünden husumetten red kararı verilmiş olması ve şirketler arasında organik bağ kurulamaması nedeniyle davalı şirketlerin birlikte sorumlu tutulamayacağı, ancak davacı işçinin ... İnşaat nezdinde SGK’ya bildirilen 70 günlük çalışması yönünden her iki şirketin işçilik alacaklarından müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin, davacının başka bir şirkette geçen çalışmalarından kaynaklı alacaklarından, şirketler arasında organik bağ olduğu iddiasıyla sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davalı şirketlerin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketler arasında organik bağ bulunmasının tek başına, davacının çalıştığı şirket dışında diğer şirketlerin de işçilik alacaklarından sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, ayrıca somut olayda davalı şirketler ile davacının çalıştığı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi, işyeri devri veya birlikte istihdam gibi bir durumun da bulunmadığı gözetilerek, davalı şirketler aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, borçlu şirkete yapılan icra takibi sırasında haczedilen ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği malların bedelini icra dairesine ödemesi nedeniyle, davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yaptığı tazminat talebinde tüzel kişilik perdesinin aralanıp aralanamayacağı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve borçlu şirketlerin iç içe faaliyette bulunmaları, aynı kişilerin her iki şirkette de ortak olması, borçlu şirketin sigortalı hizmet listesinin davacı şirkette bulunması ve şirketlerin aynı adreste bulunması gibi olgular, tüzel kişilik perdesinin alacaklılardan mal kaçırma amacıyla kötüye kullanıldığına delalet ettiği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, teknik danışmanlık hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan alacağını, sözleşmenin tarafı olmayan holding ve grup şirketlerinden talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme ilişkisi nedeniyle holding şirketini doğrudan borçlu olarak gördüğü ve diğer grup şirketlerini holding ile aralarındaki organik bağ nedeniyle sorumlu tuttuğu, bu nedenle davanın husumet yönünden incelenmesi ve davacının alacağının tahsili için davalı şirketlere başvurup başvuramayacağının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ile dava dışı bir şirket arasında yapılan eser sözleşmesine ilişkin "sözleşme maddelerine kefilim" ibaresinin kefalet veya ... sözleşmesi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve davacı şirketin davalı şirkete borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve dava dışı şirket arasında organik bağ iddiasının araştırılmadan, şirketler arasında para akışı, ortaklık yapısı, faaliyet alanı gibi hususların incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir derneğin, aynı kişilerce kurulan ve yönetilen bir vakıfta çalışan işçilerin işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan içtihat uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek ile vakıf arasında organik bağ bulunsa dahi, işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam gibi hukuki durumların söz konusu olmadığı ve davacı işçilerde alacakların dernek tarafından ödeneceği yönünde bir güven oluşmadığı değerlendirilerek, derneğin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığına dair verilen bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin (Torunlar GYO), işçilik alacakları davasında pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Torunlar GYO ile alt işverenin arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, sadece organik bağın varlığının ise işçilik alacaklarından sorumluluk doğurmayacağı, ayrıca tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli olmadığı gözetilerek, Torunlar GYO yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerin, alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla tüzel kişilik perdesini kötüye kullanıp kullanmadığı ve bu nedenle davalı şirketler arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunsa da, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli delilin sunulamadığı ve kötü niyetli işlemlerin varlığının ispatlanamadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerden birinin borcundan dolayı, diğer davalı şirketlerin de sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince davalılardan biri aleyhine kurulan tahsil hükmünün kesinleşmiş olması ve bölge adliye mahkemesinin ilk kararında bu hükmü korumasına rağmen davalının temyiz etmemiş olması gözetilerek, davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.