Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüzel Kişiye Tebliğ”
- Uyuşmazlık: Tüzel kişi borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve takibe itiraz süresinin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü’nde belirtilen şekil kurallarına uyulması gerektiği, yetkisiz kişiye yapılan tebligata itiraz edilmemesinin sonraki tebligatlarda bu kişiyi yetkili kılmayacağı ve önceki tebligatın geçersizliğinin ileri sürülmesinin ikinci tebligattaki usulsüzlüğü ileri sürmeye engel teşkil etmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye Başkanlığı adına çıkarılan ödeme emrinin, tebliğe yetkili kişilere ulaşılamaması halinde hangi usulle tebliğ edileceği ve yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu ve 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca, belediye başkanlığına yapılacak tebligatın öncelikle belediye başkanına, ardından usulüne uygun yetkili kılınmış kişilere veya belirli şartların varlığı halinde diğer memur ve müstahdemlere yapılması gerektiği, tebliğ memurunun tebligatı yetkili kişilere yapamama nedenlerini tebliğ evrakına şerh etmesi gerektiği ve somut olayda bu hususlara uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rücuan alacak davasında, direnme kararının davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu, davalı şirkete yapılan tebligatların Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine uygun olarak yapılmadığı, yetkili kişilere tebliğ edilmediği ve sıralı kişilere tebliğde bulunulması halinde gerekli şerhlerin tebliğ mazbatasında yer almadığı gerekçesiyle davalı şirketin savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı ve haksız şart teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kayıp-kaçak bedellerini belirleme yetkisine sahip olduğu ve bu bedelin tüketicilere yansıtılmasının yasal dayanağı bulunduğu, ayrıca bu uygulamanın yasal denetim mekanizmalarına tabi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukatlık ücret alacağı davasında davalı şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilere tebligatın, kanunen yetkili temsilcilerine yapılması gerektiği, aksi halde tebligatın neden yapılamadığının mazbatada açıkça belirtilmesi gerektiği, somut olayda ise davalı şirkete yapılan tebligatın bu hususlara aykırı olduğu gözetilerek, dosyanın eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığında, tebliğ memurunun komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği, somut olayda ise haber verilen komşunun isminin tebligat evrakına yazılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı ve muhatap adına tebligat almaya yetkili olduğuna dair bir açıklamanın tebliğ mazbatasında yer almaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına dair açıklama yapılmadığından tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, Özel Daire'nin bozma isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığı, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığı, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine başka bir kişiye yapıldığı ve bu kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığı hususlarında tebliğ mazbatasında herhangi bir açıklamanın bulunmaması nedeniyle tebligat işleminin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkemenin düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve ilk derece mahkemesinde taraf teşkilinin usulüne uygun sağlanıp sağlanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete yapılan tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamada taraf teşkilinin usulüne uygun olarak sağlanamadığı gözetilerek direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı limited şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı limited şirketin elektronik tebligat adresinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken, doğrudan ticaret sicilinden bildirilen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması ve şirketin bilinen son adresine klasik usulde tebligat yapılmadan önce, ticaret sicilinden bildirilen adrese tebligat çıkarılması usule aykırı olduğundan, davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.