Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TBK m. 437”
- Uyuşmazlık: Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi taşınmazın ortak alanına yapılan haksız işgal nedeniyle istenen tazminat davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız işgal tazminatının (ecrimisil) haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat türü olması ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nda bu konuya ilişkin özel bir düzenleme bulunmaması, dolayısıyla uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği ve dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi halinde işçinin bakiye süre ücreti ve fazla mesai ücreti taleplerinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshi halinde, işçinin bakiye süre ücreti talebinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesine değil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 437. maddesinde düzenlenen haklı fesih hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda sahte belgelerle yapılan işlem nedeniyle tapu iptal tescil davası ile birlikte, uğranılan zararın 6098 sayılı TBK m. 49 ve 4721 sayılı TMK m. 1007 uyarınca Hazine'den tahsili istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın temyiz sebeplerinin daha önceki yargılama aşamalarında ileri sürüldüğü ve bozma kararı ile kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği, ayrıca kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirket ortağının, ortaklıktan ayrılmadan önce kefil sıfatıyla ödediği şirket borcunu, hisse devrine ilişkin protokol hükümleri de gözetilerek, asıl borçlu şirketten talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin, şirket ortaklığından ayrılmış olsa dahi kefaleten ödediği borcu, hisse devri protokolünde aksine bir hüküm bulunmadığı ve kefilin BK m. 496 hükmü gereği alacaklının haklarına halef olarak rücu hakkına sahip olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden talep ettiği kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, maaş alacağı, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının miktarı ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının haklı nedenle fesih yaptığı durumda Türk Borçlar Kanunu'nun 437. maddesi gereğince tazminata hükmedilmesi gerektiği, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği ve davacıya hükmedilen fazla mesai ücretine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden ve esnaf çalıştıran davacının, dava dilekçesinde kıdem tazminatı talebinde bulunması üzerine, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda kıdem tazminatı düzenlenmediğinden talebin reddine karar verilmesi doğru mudur?
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi ve esnaf çalıştırması nedeniyle uyuşmazlığa Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, her ne kadar davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı talep etmiş olsa da hakimin maddi olayları hukuken nitelendirmekle yükümlü olduğu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshinden kaynaklanan tüm tazminat haklarını talep etme amacında olduğunun açık olduğu, bu nedenle 6098 sayılı Kanun'un 437. maddesi uyarınca haklı fesih tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mobil santral yapım işi sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, kira bedeli ve teminat mektubu iadesi ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların teminat mektubu komisyon bedellerini TL üzerinden ödediği ve mahkemenin de TL üzerinden hüküm kurmasının doğru olduğu, yabancı para cinsinden alacak davalarında vekalet ücretinin karar tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı ve yine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi dikkate alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplanması gereken iş bedeli alacağının, bozma ilamında belirtilen hususlara aykırı olarak hesaplandığı ve takip öncesi ödemelerin mahsup edilip edilmediği hususunda tereddüt bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada, davalı yükleniciye ödenen bedelin güncellenmiş değerinin tamamının mı yoksa 1/3’ünün mü depo edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinde, Borçlar Kanunu'nun 163. ve 167. maddeleri uyarınca, birden fazla arsa sahibi olması halinde, davalı yüklenicinin ödediği bedelin geri alınması talebinde her bir arsa sahibinin kendi payı oranında sorumlu olduğu ve davacıların murisinin taşınmazdaki hissesinin 1/3 olması sebebiyle, sözleşmede kararlaştırılan bedelin güncellenmiş değerinin tamamı değil, sadece 1/3’ünün depo edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan noksan ve kusurlu işlerin giderilmesi için apartman yönetiminin dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Apartman yönetiminin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmaması ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nun ilgili hükümlerine göre bu sözleşmeden doğan edimlerin ifası için dava açma ehliyetine sahip olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı aktif husumet yokluğundan reddetmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı yüklenici, davalı arsa sahibi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, davalının kendisinin ekonomik sıkıntılarından yararlanarak sözleşmedeki hisse oranını düşürdüğünü iddia ederek gabine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının basiretli bir tacir olarak hareket etme yükümlülüğü altında olduğu ve ikinci sözleşmeyi kendi iradesiyle imzaladığı, edimler arasında gabin oluşturacak açık bir oransızlığın bulunmadığı ve davalının davacının zor durumundan yararlandığına dair bir durumun tespit edilememesi gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatif yöneticilerinin, davacıya ait dairenin tapusunu davacının bilgisi ve rızası olmadan davalıya devretmesi nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından yeni hüküm niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uyma adı altında, bozma ilamında belirtilen hususları dikkate alarak ceza mahkemesi kararını dosyaya getirtip inceleyerek ve yeni olgulara dayanarak verdiği karar, gerçekte yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, Hukuk Genel Kurulu tarafından dosyanın yeni hükmü inceleyebilecek olan Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.