Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TBMM Araştırma Komisyonu Raporu”
- Uyuşmazlık: Davalının, davacı kurumda genel müdür olarak görev yaptığı dönemde kurumu zarara uğrattığı iddiasıyla, oluşan kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davalının kurumu zarara uğrattığına dair delil bulunmadığı ve bozma kararında karşı taraf yararına kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şüpheliler hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphe bulunup bulunmadığı ve eksik araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Şüpheliler hakkında eksik araştırma yapıldığı, helikopter kazasıyla ilgili diğer soruşturma dosyalarının incelenmeden ve yürütülen soruşturma genişletilmeden, sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında yer alan bilgi ve belgelere dayanılarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının TBMM'deki konuşması ve basın açıklamasının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının konuşma ve basın açıklamasının TRT'nin işlem ve faaliyetlerine dair bir milletvekilinin kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yapılmış eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilmesi ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığının anlaşılması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında sanıkların üyesi oldukları iddia edilen suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün varlığına dair somut delillerin bulunmaması ve suç örgütüne üye olma suçunun unsurlarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı cebir veya tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık polis memurlarının, alkollü olan katılan ile çöp kamyonu sürücüsü arasında çıkan tartışmaya müdahale ederken yetkilerini aşarak, katılanları gerekçe göstermeksizin zorla ekip otosuna bindirerek hürriyetlerinden yoksun bıraktıkları, ayrıca herhangi bir adli işlem yapmadan serbest bıraktıkları ve bu eylemlerinin TCK m.109'da tanımlanan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıların davacı şirkete ait işletmelerde yöneticilik yaptıkları dönemde gerçekleştirdikleri usulsüz eylemler nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların sahte ve yanıltıcı faturalar kullanarak davacı şirketi zarara uğrattıkları, bu eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı vergi, gecikme zammı ve kaçakçılık cezası tutarındaki zararın davalılardan tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkete ortak olmak amacıyla verdiği paranın, geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı iddiasıyla iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının pay defterine kayıtlı olmasına rağmen genel kurul toplantılarına katılmamış olması, davalı şirketin kar dağıtmamış olması ve davalıların yatırım vaadiyle para topladığına dair raporlar gibi olgular değerlendirilerek, davacının ortaklığının şeklen var olduğu, fiilen bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığı ve verilen paranın iadesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte kimlikle bankalardan kredi kartı alması eyleminin hangi suçu oluşturduğu ve TCK 245/2 ve 245/3. maddelerinin birlikte uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kimlikle bankalara başvurup kredi kartı düzenletme ve bu kartları kullanarak yarar sağlama eylemlerinin ayrı suçlar olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla sanığın hem TCK'nın 245/2. maddesindeki sahte banka veya kredi kartı üretme suçundan hem de 245/3. maddesindeki sahte kartı kullanma suçundan cezalandırılması gerektiği, ancak kredi kartı sözleşmesinde sahtecilik yapma eyleminin sahte kredi kartı üretme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait kimlik bilgileriyle kredi kartı başvurusunda bulunarak kartı elde etmesi ve kullanması suretiyle işlediği fiillerin, TCK'nın 245/2. ve 245/3. maddeleri kapsamında ayrı ayrı suçları mı yoksa tek bir suçu mu oluşturduğu, ayrıca sahte nüfus cüzdanı kullanarak kart edinmesinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kredi kartı üretme eyleminin, sahte kartı kullanarak yarar sağlama suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, sahteciliğin banka veya kredi kartında yapılması gerektiği, kredi kartı sözleşmesindeki sahteciliğin ise 5464 sayılı Kanun'un 37/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve somut olayda sahte nüfus cüzdanının resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacak şekilde aldatıcı niteliğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazlarının değişik gerekçelerle kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kaçakçılık suçlarından verilen hükümde, tek fiil kuralı gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve hükmün karıştırılıp karıştırılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiiliyle birden fazla suçu işlediği ancak mahkemenin bu fiili ikiye bölerek hem beraat hem de mahkûmiyet kararı verdiği, bu durumun CMK'nın 225. maddesine aykırı olduğu ve tek fiilden dolayı en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.