Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK 143”
- Uyuşmazlık: Nitelikli hırsızlık suçunda, suçun geceleyin işlenmesi nedeniyle yapılacak ceza artırımının hangi ceza üzerinden yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinin dördüncü fıkrasındaki 'bir suçun temel şekline nazaran daha ağır cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hâllerin gerçekleşmesi durumunda temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır' hükmü gözetilerek, önce TCK'nın 142/3. maddesine göre temel ceza belirlenip, TCK'nın 142/5. maddesi gereğince ceza artırımı yapıldıktan sonra, TCK'nın 143. maddesindeki 'gece vakti' artırımının da bu artırılmış ceza üzerinden hesaplanması gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçunda, failin konuta gece vakti girip eylemi gündüz vakti tamamlaması halinde, Türk Ceza Kanunu'nun 143. maddesindeki gece vakti hırsızlığına ilişkin ceza artırım hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Failin konuta gece vakti girerek hırsızlık suçunun icrasına başlaması ve suçun oluşması için gerekli elverişli hareketleri gece vakti gerçekleştirmesi, gece vakti hırsızlığının sağladığı kolaylıktan faydalanması ve bunun mağdur üzerinde daha olumsuz etki yaratması gözetilerek, suçun gündüz vakti tamamlanmış olsa dahi TCK'nın 143. maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. ve 145. maddelerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun gece vakti işlendiği ve çalınan malın değerinin azlığı nedeniyle TCK’nın 143. ve 145. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında 27.11.2020 ve 28.11.2020 tarihlerinde gerçekleşen eylemler nedeniyle zincirleme şekilde nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 35. maddesinin uygulanmasının isabetli olup olmadığı ve 28-29.11.2020 tarihli eylemde TCK’nın 143. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra hareketlerine gece başlanıp gündüz tamamlanan hırsızlık eyleminde, gece vakti nitelikli halinin uygulanması gerektiği, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında en ağır cezayı gerektiren eylemin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen gece vakti nitelikli hırsızlık suçu nedeniyle CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanıp atanmayacağı ve yerel mahkeme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle TCK 143. madde uyarınca cezanın yarı oranda artırılacağı ve bu durumda cezanın alt sınırının beş yılı aşacağı, dolayısıyla CMK 150/3 uyarınca sanığa zorunlu müdafi atanması gerektiği; ancak yerel mahkemenin gerekçesinin yetersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün işlediği suç bakımından 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK arasında lehe yasa uygulamasının nasıl yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün eyleminin 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK’daki karşılıkları ile mağdurun şikayetinden vazgeçmesi ve uzlaşma talebinin değerlendirilerek lehe yasanın tespiti için her iki yasaya göre ayrı ayrı ceza hesaplaması ve karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği hırsızlık suçlarında TCK'nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 143. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasının isabetli olup olmadığı hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara ilişkin yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'ın ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçundan yargılanan sanıklara CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 150/3. maddesinde zorunlu müdafi görevlendirilmesi için suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi öngörüldüğünden, hırsızlık suçunda cezanın alt sınırı olan beş yıl hapis cezası esas alınarak, cezanın artırılmasını öngören nitelikli hallerin (gece vakti işleme) dikkate alınmaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın çalınan araca zarar vermesi eyleminin hırsızlık suçunun kapsamında mı yoksa ayrıca mala zarar verme suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık suçunu işlemek için araca verdiği zararın, hırsızlık suçunun unsurları içerisinde kaldığı ve ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmadığı, hırsızlık suçundan verilen cezanın miktarının ise hatalı hesaplandığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Lehe yasa değerlendirmesinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve Özel Dairenin onama kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında lehe olan kanunun tespitine yönelik usulüne uygun bir karşılaştırma yapılmayarak, 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK hükümlerine göre ayrı ayrı ceza hesaplaması ve karşılaştırılması yapılmadan hüküm kurulması, ayrıca Özel Dairece de farklı tarihli hükümler üzerinden değerlendirme yapılarak çelişki yaratılması isabetsizlikleri gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği iddia edilen hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının sabit olup olmadığı ve hırsızlık suçundan dolayı sanığa zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mağdurların çelişkili ifadeleri ve sanığın suç tarihinde başka bir yerde olduğunu iddia etmesi gibi hususlar değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. Ayrıca, hırsızlık suçunun temel cezası alt sınırının 5 yıl olması ve nitelikli hal nedeniyle cezanın artırılmasının CMK 150/3’e göre zorunlu müdafi tayini için yeterli olmadığı gözetilerek, sanığa zorunlu müdafi atanmamasının hukuka uygun olduğu kanaatine varılmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluşundan önce verilen ve Yargıtayca bozulan bir hükümden sonra, yine bozma üzerine verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, uygulanacak temyiz süresinin bir hafta mı yoksa on beş gün mü olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluşundan önce verilmiş kararlara ilişkin temyiz incelemelerinde 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanması gerektiği, 7035 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinde yapılan değişikliğin 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesindeki bir haftalık temyiz süresini etkilemediği ve sanığın temyiz başvurusunun bu süre geçtikten sonra yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek, Özel Daire’nin onama kararı kaldırılarak, sanığın temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.