Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 1025”
- Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan taşınmaz satışında, tapu iptali ve tescil kararı kesinleşmeden önceki dönem için el atmanın önlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle yapılan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve gerçek mülkiyet hakkının mirasçılarda devam ettiği gözetilerek, dava tarihinden itibaren el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen taşınmazın, Organize Sanayi Bölgesi'ne satışı ve sonrasında davalı şirkete devri nedeniyle tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, tapu kaydının dayanağı olan idari işlemin geçerliliği ve davalının iyiniyetli üçüncü kişi konumu.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine tarafından davalı şirkete 4562 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan satış ve tescil işleminin idari işlem niteliğinde olduğu, bu işlemin idari yargı merciinde iptal edilmediği ve hukuki geçerliliğini koruduğu, ayrıca davalı şirketin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacı Hazine'nin sehven oluşturulan tapu kaydına dayanarak açtığı davanın kabul edilip edilemeyeceği ve taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı Hazine'nin, orman kadastrosu dışında kalan ve sehven düzenlenen tapu kaydına dayanarak açtığı davada, hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve orman içi açıklık iddiasının HMK 26. maddesi uyarınca re'sen gözetilemeyeceği, ayrıca Özel Daire'nin ilk bozma kararında yer alan orman içi açıklık araştırması yönlendirmesinin maddi hata niteliğinde olduğu ve usulü kazanılmış hak oluşturmadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali davasında, davacının taşınmazın kendi adına tescilini talep etmeden sadece iptal isteminde bulunmasının hukuki yarar sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davalarında, Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi uyarınca, hukuki yararın sadece tapu kaydının iptalinde değil, aynı zamanda taşınmazın davacı adına tescilinde de olması gerektiği, davacının salt tapu iptali talebinin hukuki yarar sağlamadığı ve bu eksikliğin dava dilekçesinin ıslahı veya ayrıca tescil davası açılmasıyla giderilebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacı idarenin (Tapu Müdürlüğü'nün) aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Müdürlüğü'nün, sahte kimlik kullanılarak yapılan yolsuz tescil işleminin düzeltilmesi için dava açma ehliyetinin bulunduğu, TMK m.1007 ve 1025 ile Tapu Sicil Tüzüğü m.74'e göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumlu olduğu ve ayrıca açılan davanın, kayıt maliki tarafından açılan ve tapu iptaline karar verilen başka bir dava nedeniyle konusuz kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil edilen taşınmazın ikinci elden satın alan davalıya karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının iyi niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci elden taşınmazı satın alan davalının, taşınmazın belediyeden ilk alıcıya satışına ilişkin meclis kararının iptal edildiğini bilebilecek konumda olduğu ve bu nedenle iyi niyetli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı lehine kurulan intifa hakkının, kat irtifakının kurulmasıyla oluşan bağımsız bölüm üzerinde devam edip etmediği ve davalının iyiniyetli üçüncü kişi sayılıp sayılamayacağı noktasında ecrimisil istenip istenemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine intifa hakkının, arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine kurulduğu, ancak sonradan kat irtifakı tesis edilirken dava konusu bağımsız bölüm üzerinde intifa hakkı kaydının devam ettirilmediği, bu nedenle davalının tapu kaydına güvenerek iyiniyetli olarak bağımsız bölümü edindiği ve haksız iktisap hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı lehine tapuda intifa hakkı şerhi bulunan bir taşınmaz üzerine kat irtifakı kurulmasıyla oluşan bağımsız bölümlerden birini sonradan satın alan davalıya karşı, davacının ecrimisil isteminin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine intifa hakkı, kat irtifakı kurulması aşamasında dava konusu bağımsız bölüm tapu kaydına tescil edilmediği ve davalı da taşınmazı bu şekilde satın aldığı için iyiniyetli üçüncü kişi sayıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıya ait hissenin davada taraf olmayan 3. kişiye devredilmesi nedeniyle Yargıtay’ın verdiği bozma kararının, 6460 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HUMK’nun 439/5. maddesi (6100 sayılı HMK 373/6. madde) kapsamında Hukuk Genel Kurulu’nun görev alanına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Dairece verilen bozma kararının, davanın esastan reddini veya kabulünü içermediği, 6100 sayılı HMK’nın 125/1. maddesinde (HUMK m.186) belirtilen dava konusunun devri ve taraf değişikliğine ilişkin usuli bir eksikliğe dayandığı gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu’nun görevsizliğine ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.