Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 145”
- Uyuşmazlık: Mirasçının, ölen babası ile davalı arasında hastanede yapılan evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali istemine ilişkin açılan davada, istinaf mahkemesinin, davanın TMK 148. maddesine dayandığını kabul ederek mirasçının dava açma hakkı olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini düzelterek davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunu evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali olarak belirlediği ve bu doğrultuda yargılama yaptığı, davacının dava dilekçesinde de bu hususları talep ettiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın TMK'nın 148. maddesine dayalı olarak açıldığını kabul edip mirasçıların dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlenme sırasında akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun olan eşin, hastalığının remisyon döneminde olması nedeniyle, diğer eşin açtığı mutlak butlanla evliliğin iptali davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlenme anında akıl hastalığı ve ayırt etme gücü noksanlığı bulunduğu, remisyonun ise tam iyileşme anlamına gelmediği, TMK m. 147/2'nin tam iyileşmeyi şart koştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında bulunan evliliğin, eşlerden birinin evlenme sırasında evli olması nedeniyle mutlak butlan sebebiyle iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davalıların evliliklerinin, eşlerden birinin önceki evliliği devam ederken gerçekleşmesi sebebiyle Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesi uyarınca mutlak butlanla iptaline karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, cevap dilekçesinde tanık delili bildirmeyen davalıya, ön inceleme aşamasında ve sonrasında tanık bildirmesi için süre verilip verilemeyeceği ve bu durumun davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 137, 140 ve 145. maddeleri ile TMK’nın 184. maddesi ve Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 7. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, boşanma davalarında dahi olsa, usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkının gözetilmesi amacıyla, davalı tarafın cevap dilekçesinde belirtmediği tanıkları sonradan bildirmesi için süre verilemeyeceği, aksi halde davalının bu hakkını kötüye kullanarak yargılamayı uzatabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında mevcut evliliğin, amca-yeğen oldukları iddiası nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 129. ve 145. maddeleri uyarınca mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların nüfus kayıtlarında amca-yeğen olarak göründükleri ve davalıların bu hususa ilişkin nüfus kayıtlarının düzeltilmesi yönündeki taleplerinin reddolduğu gözetilerek, evlilik birliğinin 4721 sayılı TMK'nın 129. maddesinde düzenlenen evlenme engeli nedeniyle mutlak butlanla malul olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evliliğin iptali davasında, davalı eşin evlilik tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin evlilik tarihinde fiil ehliyetini etkileyecek derecede bir akıl hastalığına sahip olduğuna dair yeterli tıbbi kanıt bulunmadığı ve dosya kapsamındaki rapor ile de fiil ehliyetine sahip olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hakkında düzenlenen sağlık raporunun, nispi butlan nedeniyle evliliğin iptali davasında hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlilik öncesi gizlediği ve davacı ile altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturduğu iddia edilen hastalığının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneden alınacak heyet raporuna ihtiyaç duyulmasına rağmen, mevcut raporun hüküm kurmaya yeterli kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını sonradan kazanan davalının, ilk evliliği devam ederken yaptığı ikinci evliliğin Türk Medeni Kanunu'nun 145/1. maddesi uyarınca iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evliliğin geçerliliği ve Türk kamu düzenine aykırılığı konusunun 4787 sayılı Kanun uyarınca aile mahkemesinin görev alanına girdiği ve asliye hukuk mahkemesinin HMK md. 1 uyarınca bu konuda yetkisiz olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin evliliği iptal kararına yönelik bölge adliye mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evliliğin erkek eşin akıl hastalığı nedeniyle iptaline karar verilmesi üzerine, kadın eş yararına maddi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece verilen direnme kararında, daha önce hükmedilen maddi tazminata ilişkin faiz hususunda karar verilmemesi nedeniyle, bozulan karar ile direnme kararı arasında çelişki oluştuğu ve usule uygun direnme hükmü kurulmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ikinci evliliğin Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesi uyarınca mutlak butlan sebebiyle iptalinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlenme sırasında evli bulunmasının Türk Medeni Kanunu'nda mutlak butlan sebebi olarak düzenlendiği ve kesin evlenme engellerinden olduğu, çok eşliliğin Türk hukukunda yasak olduğu, tarafların iki ülke vatandaşlığına sahip olmalarının bu yasağa istisna teşkil etmediği ve evliliğin geçerliliği incelemesinin aile mahkemesinin görevi olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, cevap dilekçesinde delil bildirmemesine rağmen, ön inceleme duruşmasında tanık dinletme talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesince verilen bozma kararına karşı direnilmesi üzerine, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 119, 129, 137, 140 ve 145. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, yargılamanın etkin ve makul sürede bitirilmesi amacıyla delillerin dilekçeler teatisi aşamasında sunulmasının öngörüldüğü, bu süreçte delil bildirmeyen tarafın ön inceleme duruşmasında delil bildirmesi için süre verilemeyeceği ve davalının cevap dilekçesinde delil bildirmemiş olması, HMK 145. maddede öngörülen istisnai durumların da bulunmaması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davacının ölümü nedeniyle TMK 181/2. maddesi gereğince kusur tespitine ilişkin hususun Özel Dairece incelenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazların davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların niteliği, zilyetliğin başlangıç tarihi ve dava tarihindeki değeri gibi konularda yeterli araştırma ve inceleme yapmaması, hava fotoğraflarını incelememesi ve tüm kanıtları birlikte değerlendirmemesi gözetilerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.