Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 166. madde”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının 4721 sayılı TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın ve erkeğin 4721 sayılı TMK'nın 166. maddesinin birinci fıkrası kapsamında açılan boşanma davalarının kabulünün yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış iddiasına dayalı boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği, zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan davaların kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin, diğer eşin evli olduğunu bilerek birlikte olduğu kişiye karşı açtığı manevi tazminat davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı, diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağı ve davacının, eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini bilerek evlendiği için davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra, karar kesinleşmeden davalının kabul beyanından dönmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların boşanma ve fer'ilerine ilişkin iradelerinin serbestçe açıklanması ve hakim tarafından onaylanması şartının, HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen "kabul" kavramından farklı olduğu, bu nedenle de hükmün kesinleşmesine kadar davalının kabul beyanından dönebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün istinaf edilmemiş olmasının, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesini de kesinleştirip kesinleştirmediği ve boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler yönünden kusur incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, taraf kusur belirlemesine karşı, boşanma hükmüne itiraz etmeksizin istinaf yoluna başvurabileceği ve bu durumda bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesince belirlenen kusur durumunu yeniden değerlendirmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün istinaf edilmemesi halinde, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesinin de kesinleşip kesinleşmeyeceği ve boşanmanın fer'ileri olan nafaka ve tazminat talepleri açısından yeniden incelenip incelenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, taraf kusurlarına ilişkin gerekçe ile boşanma hükmü arasında sıkı bir bağlılık bulunmakla birlikte, bu bağlılık birbirinden ayrılması imkansız bir bağ olmadığından, boşanma hükmünün kesinleşmesi, kusur belirlemesinin de kesinleştiği anlamına gelmediği ve boşanmanın fer'ileri olan nafaka ve tazminat talepleri açısından kusurun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdiği kabul edilen kusur belirlemesinin, hükmün boşanma fıkrasına yönelik bölümünden bağımsız şekilde istinaf kanun yoluna konu edilip edilemeyeceği ve bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusur belirlemesine ilişkin inceleme yapmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda tarafların kusur belirlemesine ilişkin gerekçe ile boşanma hüküm fıkrası arasında sıkı sıkıya bir bağlılık bulunmaması, boşanmanın fer'i niteliğindeki taleplerin de kusur belirlemesine bağlı olması ve boşanma hükmünün kesinleşmesinin kusur belirlemesini de kesinleştirmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, boşanma hükmünün temyiz edilmemiş olması, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesinin de kesinleşip kesinleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda kusur belirlemesi ile boşanma kararı arasında sıkı bir bağlılık bulunmakla birlikte, bu bağlılık ayrılması imkansız bir bağ olmadığı, boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler de kusur belirlemesine bağlı olduğu ve davalı erkeğin kusur belirlemesine itiraz etmesi nedeniyle bu konunun yeniden incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün istinaf edilmeksizin kesinleşmesinin, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesini de kesinleştirip kesinleştirmediği ve buna bağlı olarak tarafların kusur belirlemesine karşı ayrıca istinaf yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, tarafların boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurlarına ilişkin gerekçe ile boşanma hükmü arasında sıkı bir ilişki bulunmakla birlikte, bu ilişkinin birbirinden ayrılması imkansız bir bağ yaratmadığı, boşanma hükmünün kesinleşmesinin boşanmaya esas kusur belirlemesini de kesinleştirmeyeceği ve tarafların kusur belirlemesine karşı ayrıca istinaf yoluna başvurabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün temyiz edilmeyerek kesinleşmesi halinde, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesinin de kesinleşip kesinleşmediği ve bölge adliye mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin inceleme yapıp yapmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında, kusur belirlemesi gerekçesi ile boşanma hükmü arasında sıkı bir ilişki bulunmakla birlikte, bu ilişki birbirinden ayrılması imkansız bir bağ yaratmadığı, boşanmaya ilişkin hükmün temyiz edilmemiş olması, boşanmanın fer'i sonuçları bakımından kusur belirlemesini kesinleştirmeyeceği ve tarafların kusur belirlemesine karşı boşanma hükmünden bağımsız olarak istinaf yoluna başvurabilecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında, boşanma hükmünün temyiz edilmemesi halinde, kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin de kesin hüküm etkisi doğurup doğurmadığı ve buna bağlı olarak tarafların kusur belirlemesine karşı ayrıca istinaf yoluna başvurup başvuramayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında kusur belirlemesine ilişkin gerekçe ile boşanma hükmü arasında sıkı bir ilişki bulunmakla birlikte, bu ilişki birbirinden ayrılması imkansız bir bağ yaratmadığından, boşanmaya ilişkin hükmün temyiz edilmemiş olması, tarafların kusur belirlemesine karşı ayrıca istinaf yoluna başvurmalarına engel teşkil etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tamamen kusurlu eşin açtığı boşanma davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için davalının da az da olsa kusurlu olması gerektiği ve somut olayda davalı kadına atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.