Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK m. 214”
- Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan bir taşınmazın, malik eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan satılması durumunda, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmamış olması sebebiyle, alıcı üçüncü kişinin iyiniyetinin korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesindeki aile konutu şerhinin kurucu değil, açıklayıcı bir şerh olduğu, eşin rızası olmadan yapılan satış işleminin geçersiz olduğu ve tapu kütüğüne şerh konulmamış olsa dahi, alıcı üçüncü kişinin kötü niyetli olması halinde tapuya güven ilkesinden faydalanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesi davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 214. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 19. maddesi uyarınca, yetkinin kesin olmadığı davalarda davalının süresinde yetki itirazında bulunmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale gelmesi gözetilerek, davanın Urla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında halen devam eden boşanma davalarının bulunduğu ve 4721 sayılı TMK 214/2 uyarınca mal rejiminin tasfiyesi davalarında boşanma davasına bakmakla yetkili mahkemenin yetkili olduğu, bu nedenle boşanma davasında yetkili mahkemenin kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazineden talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu ve davacının zararının bu madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı belediyeler yönünden husumet yokluğuna dayalı ret kararı ve Hazine yönünden kısmi kabul kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davaya konu taşınmazın bir kısmının yargılama sırasında devredilmesi nedeniyle, sonradan davaya dahil olan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Vekil tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve ilk alıcının da bu hususta kötü niyetli olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı; ancak, taşınmazın bir kısmının yargılama sırasında devralan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı ve tanık dinlenilmediği gözetilerek, bu kısma ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazineden ve 6098 sayılı TBK’nın 214. maddesi uyarınca satıcı bankadan talep edilmesi üzerine Hazine'nin ve bankanın sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklandığından Hazinenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu, ancak satıcının da alıcının elinden alınma nedeniyle sorumlu olduğu kuralının, tapu kaydının iptali halinde uygulanamayacağı ve bu durumda tüm sorumluluğun Hazineye geçeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteğiyle teminat altına alınmış bir alacak için başlatılan icra takibinde, ipotekli taşınmazı alacağına mahsuben satın alan alacaklının, ihale bedeli ile ipotek sınırı arasındaki farkı ne zaman ödemesi gerektiği ve bu fark ödenmediğinde ihalenin düşürülüp düşürülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale bedelinin peşin ödenmesi gerektiği, ancak ihaleye alacağına mahsuben katılan alacaklının İİK’nın 134/5. maddesi gereğince ihale bedelini derhal veya verilen süre içinde ödemek zorunda olmadığı, ancak somut olayda icra takibine konu ipotek alacağının üst sınır ipoteği olması ve taşınmaz üzerinde ipotek alacaklısının alacağından önce gelen bir haciz ve ipotek alacağının da bulunmaması nedeniyle icra müdürü tarafından sıra cetveli yapılmasının gerekmemesi ve icra müdürünün ihale tutanağında alacaklıya ihale bedelini yatırması için bir süre vermemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, İİK’nın 130. maddesi uyarınca ihale alıcısının ihale bedeli ile üst sınır arasındaki farkı derhal yatırması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyete konu taşınmazlar ile ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının payı oranında dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve davalı taşınmazda malik olan diğer paydaşların sonradan davaya dahil edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette bir paydaşın diğer paydaşlar adına dava açma yetkisi olmadığı ve davalı taşınmazda paydaş olan diğer kişilerin davaya sonradan dahil edilmesiyle taraf teşkilinin sağlanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı market zincirine ait farklı şubelerden yapılan hırsızlıkların zincirleme suç olarak mı yoksa ayrı ayrı suçlar olarak mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Her market şubesinin farklı bir zilyetliğe sahip olduğu ve sanığın her şubeye ayrı ayrı girerek hırsızlık yaptığı gözetilerek, eylemlerin her biri kendi içinde zincirleme suç oluşturmak üzere iki ayrı hırsızlık suçu olarak değerlendirilmesi gerektiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bu doğrultuda bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.