Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK m. 588”
- Uyuşmazlık: Gaiplik ve gaibin malvarlığının Hazine'ye devri talebinden oluşan davada görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Gaiplik talebi yanında gaibin malvarlığının Hazine'ye devri talebinin de bulunması ve bu talebin TMK m. 588 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla davanın HMK m.2 kapsamında asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek yerel mahkemenin asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğine dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilmesi istenen kişinin malvarlığının on yıldan fazla süredir kayyım tarafından yönetilmesi nedeniyle TMK m. 588 uyarınca elde edilen gelirin Hazine'ye devri talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza yönetim kayyımı atanmadığı ve TMK m. 588'de öngörülen on yıllık resmi yönetim koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaip olan malikin taşınmazının satışından elde edilen paranın, kayyım tarafından yönetilmesi nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesi gereğince Hazine'ye irat kaydedilip kaydedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kayyımın taşınmaza yönetim kayyımı olarak değil, ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle atandığı, bu nedenle de TMK m. 588'de aranan on yıllık resmi yönetim koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaiplik kararı verilen kişinin tek bir taşınmazı için verilen gaiplik kararının tüm mal varlığını kapsayıp kapsamadığı ve bu mal varlığının Hazineye intikalinin gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gaiplik kararının verildiği kişinin sadece belirli bir taşınmazı için gaipliğine karar verilmiş olması ve diğer mal varlıkları için 10 yıllık kayyımlık yönetimi veya 100 yaş koşulunun gerçekleşmemiş olması, TMK m. 588'in uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Malvarlığı on yıldan fazla süredir kayyım tarafından yönetilen kişilerin gaipliğine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haklarında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişilerin hisselerinin on yıldan fazla süredir kayyım tarafından yönetildiği ve Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesindeki şartların oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gaiplik kararının verilmesi için gereken yasal şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece atanan kayyımın temsil kayyımı olduğu, gaiplik için aranan on yıllık yönetim kayyımı şartının gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan temlik nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadıkları ve TMK m. 1023’ün koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacakları hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin azilden sonra temlik yaptığı ve diğer davalının da bu durumu bildiği veya bilebilecek konumda olduğu gözetilerek ilk temlikin yolsuz olduğu, taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir şerhi mevcutken taşınmazları temlik alan davalıların TMK m. 1023’ün koruyuculuğundan yararlanamayacakları değerlendirilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına, ancak davalılardan birinin harç ve vekalet ücretinden yalnızca kendi adına kayıtlı taşınmaz bakımından sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle bu hususta kararın bozulmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı icra takibine konu senette tahrifat yapıldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, mahkemece yapılan incelemenin yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafça ileri sürülen senet tahrifatı iddiasının ispatlanamaması, senette tahrifat olmadığına dair bilirkişi raporu ve bankacılık alanında uzman bilirkişi incelemesinin davaya bir katkı sağlamayacağının değerlendirilmesiyle, ilk derece mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetindeki bir miras payının alacaklısı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılması durumunda, davanın alacaklı tarafından mı yoksa atanacak bir kayyım tarafından mı açılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 648. maddesi, İİK'nın 94. ve 121. maddeleri ile 14.4.1943 tarihli YlBK kararının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, alacaklının ortaklığın giderilmesi davasını açabileceği, ancak paylaştırma aşamasında borçlu mirasçının haklarını korumak üzere bir kayyım atanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıflar İdaresi tarafından, mirasçı bırakmadan ölen kişinin üzerinde bulunan vakıf arazisinin Hazine adına tescil edilmesi işleminin iptali ve vakfa tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi ve 2888 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı Kanun'un 29. maddesi birlikte değerlendirilerek, taşınmazın mirasçı bırakmadan ölen kişinin payına dahil olmadığının tespit edilmesi nedeniyle yerel mahkemenin ret kararı vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.