Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TTK m. 545”
- Uyuşmazlık: Ticaret şirketinin tasfiye edilmesinden sonra İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi uyarınca "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye edilen ticaret şirketlerinin İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunmadığı, TTK'nın 545. maddesinin ikinci fıkrasına 6728 sayılı Kanun’un 69. maddesiyle eklenen “Bu Kanun hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, 2004 sayılı Kanunun 44 üncü ve 337/a maddesi hükümleri uygulanmaz” hükmü gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihten sonraki döneme ilişkin alacak talepleri yönünden asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa iş mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonraki dönemde şirketle arasında işveren vekili sıfatıyla bağımlı bir iş/hizmet ilişkisi içerisinde olduğu, sahip olduğu pay oranının da şirketin yönetimine etki edebilecek düzeyde olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girdiğine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisi tarafından verilen vekaletnamenin, vekalet verilene kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verip vermediği ve bu yetkinin yokluğunda şirketin bonodan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede bono düzenleme yetkisi açıkça yer almadığı ve vekalet verilen kişinin şirket ortaklar kurulu kararıyla şirketi borçlandırma yetkisi de bulunmadığı gözetilerek, limited şirketin, vekalet verilen kişi tarafından imzalanan bonodan sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçici 7. maddeye göre terkin edilen şirketin ihyasına ilişkin kararın ek tasfiye niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye memuru atanmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu şirketin, geçici 7. maddeye aykırı şekilde değil, terkin tarihinden sonra açılan dava nedeniyle taraf teşkili için ihya edilmesi gerektiğinden, ihya kararının ek tasfiye niteliğinde olduğu ve TTK 547/2. maddesi gereğince tasfiye memuru atanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirketin, hizmet tespiti davasında taraf teşkilinin nasıl sağlanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçici 7. madde kapsamında terkin edilen şirketin ihyası halinde, terkin işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti durumunda tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığı, ancak hukuka uygun terkin sonrası ihya durumunda ek tasfiye söz konusu olacağından tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğu, somut olayda ise terkin işleminin hukuka aykırı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle şirketin baştan itibaren varlığının devam ettiği ve usulüne uygun tebligatla taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin temsilcisinin yetki verdiği kişinin, şirket adına kambiyo senedi düzenleyip düzenleyemeyeceği ve imzanın borçlu şirkete ait olup olmadığının araştırılıp araştırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari mümessil tarafından atanan ticari vekilin, limited şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında düzenlenen akaryakıt bayilik sözleşmelerinin uyarlanması, bunun mümkün olmaması halinde feshi istemine ilişkin davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatiflerin TTK 124/1 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca ticaret şirketi ve tacir sayılması, davalı kooperatiflerin faaliyetleri bakımından akaryakıt satım işletmesine sahip bulunmaları ve bu kapsamda bayilik sözleşmeleri yapmaları nedeniyle uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu ve TTK m. 4/1 uyarınca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin ihyası talebinde bulunan davacının hukuki yararı olup olmadığı ve tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, derdest bir davası olduğu ve şirketin tasfiyesi nedeniyle bu davaya devam edemediği gözetilerek ihya talebinde hukuki yararının bulunduğu ve tasfiye memurunun yasal işlemleri usulüne uygun yaptığı kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette genel kurulda alınan bir kararın iptali davasında, davacının karara muhalefet şartını yerine getirip getirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Ticaret Kanunu'nun 446/1-a maddesi uyarınca genel kurul kararının iptali davası açabilmek için davacının karara olumsuz oy kullanmasının ve bu muhalefetini tutanağa geçirmesinin şart olduğu, somut olayda davacı vekilinin gündem maddesinin görüşülmesi sırasında olumsuz eleştirilerde bulunmasının ve olumsuz oy kullanmasının bu şartı karşılamadığı, zira kanun maddesindeki "karara muhalefet" ifadesinin kararın alınmasından sonraki olumsuz tavır beyanını ifade ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin ihyası davasında basit yargılama usulü mü yoksa yazılı yargılama usulü mü uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, şirket alacaklısı tarafından tasfiye memuruna ve ticaret sicil memurluğuna karşı açılmış olması ve TTK'nın 1521. maddesi uyarınca şirket davalarında basit yargılama usulü uygulanmasının öngörülmesi gözetilerek, yerel mahkemenin basit yargılama usulünü uygulaması ve direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı hakem kararının tenfizi davasında görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen ticari bir satım sözleşmesinden kaynaklanması ve 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin ticari davalara bakmakla görevli olması gözetilerek, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.