Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşınmazın Belirlenmesi”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın tazmini davasında, tazminat miktarının belirlenmesi, faizin başlangıç tarihi ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal kararının kesinleştiği tarihte taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve emsal satışlara göre değerinin belirlenmesi gerektiği, faizin ise yine bu tarihten itibaren işlemesi gerektiği, davalı Hazine lehine hükmedilen vekâlet ücretinin davacı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretini aşamayacağı ve birleştirilen davada Hazine vekâlet ücretinin maktu olması gerektiği gözetilerek, Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve Hazine'nin davaya taraf olup olmaması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın orman vasfında olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, 2/B uygulamasına itiraz niteliği kazanması sebebiyle Hazine'nin davaya taraf edilmesi gerektiği, taşınmazın orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyıp taşımadığı hususunda sadece eğimin değil diğer kriterlerin de değerlendirilmesi gerektiği ve 2/B kapsamının belirlenmesinde 31.12.1981 tarihinden önceki durumun tespitinin gerekliliği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, bedelin hangi tarihteki değeri üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek Madde 3 hükmünün derdest davalara uygulanmasını öngören Geçici 15. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve her davanın açıldığı tarihteki vaziyete göre karara bağlanması ilkesi gözetilerek, dava tarihi esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle taşınmaz maliklerinin bedel talebine ilişkin davada, taşınmazın bedelinin tespiti, davalı idareden tahsili ve vekâlet ücretinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında enerji nakil hattı koruma kuşağı olarak belirlenmesi, davacıların imar uygulaması ile taşınmaza malik olmaları ve taşınmaza enerji nakil hatları geçirilerek fiilen el atılması nedeniyle mülkiyet bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği, ayrıca el atmanın tapuda ilk tescil tarihinde başladığının kabulü ile nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro dışında bırakılan bir taşınmaza ilişkin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescil davasında, taşınmazın kesin sınırlarının belirlenmesi ve zamanaşımı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına rağmen taşınmazın kesin sınırlarının belirlenmesi, imar-ihya durumu ve zamanaşımı koşullarının tam olarak araştırılmaması ve 4721 sayılı TMK'nın 713. maddesindeki yasal ilan yükümlülüğüne de riayet edilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin belirlenmesi ve davalı idareler arasındaki sorumluluğun paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar gözetilerek taşınmazın bedelinin belirlenmesi ve el atılan kısmın yeşil alan olarak tescili gerektiği değerlendirilerek istinaf mahkemesinin HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararını düzelterek verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın tescili davasında, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın gerçek değerinin, dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması ve yargılama giderlerinin buna göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek, taşınmazın gerçek değerinin araştırılmadan verilen ilk derece ve istinaf mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan tapu devri nedeniyle tapu kaydının iptali sonucu oluşan zarardan Hazine'nin sorumluluğu ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zarardan kusursuz sorumlu olduğu ve tazminat miktarının taşınmazın gerçek değeri üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminat miktarını doğru hesapladığı ve Hazine’nin sorumluluğunu kabul ettiği kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, kadastro tespiti sırasında davalı adına tespit edilen taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek açtığı kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve zilyetlikle edinilip edinilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, komşu parsellerin tapu kayıtları ve diğer delillerin incelenmesi, yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi gibi işlemlerin eksik yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı tutulmasından kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında, taşınmazın değerinin tespiti ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin belirlenmesinde, taşınmazın vasfının (arsa veya arazi) tespiti, değerlendirme tarihindeki imar durumu, emsal satışlar, net gelir gibi hususların kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek, uzman bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, eşler arasında mal ayrılığı ve edinilmiş mallara katılma rejimleri altında edinilen taşınmazlar ve araç için katkı payı ve katılma alacağı davalarında, yerel mahkemenin yaptığı incelemenin ve delil değerlendirmesinin yeterliliği ile alacak miktarının belirlenmesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taşınmazların gerçek değerlerini tespit etmeden, belediyece belirlenen emlak rayiç değerlerini esas alması ve davacının talep edebileceği miktarın çok daha fazla olduğu varsayımından hareketle ucuzluk ilkesini uygulayarak eksik inceleme yapması, katkı payı ve katılma alacağının tespiti için taşınmazların edinim tarihleri ile dava/tasfiye tarihlerindeki değerlerinin belirlenmesi, tarafların gelirleri, giderleri ve katkı oranlarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yapılması zorunluluğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, emsal taşınmazın belirlenmesi ve bedel tespitinde usul ve yasaya uygunluk hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin emsal olarak aldığı taşınmazın satış tarihinin çok eski olması ve dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden emsal belirlenmesi gerektiği, ayrıca dava konusu ve emsal taşınmazın imar durumu, vergi değerleri gibi hususların da değerlendirilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.