Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşınmaz Satış Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Kaçak yapıda bulunan bir bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddinin ardından, alıcının sözleşmenin 13. maddesine dayanarak bağımsız bölümün rayiç bedelini talep edebilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, ancak kaçak yapıdaki bağımsız bölümün mülkiyetinin devrinin imkansızlığı nedeniyle davalının BK'nın 96. maddesi gereğince tazminat ödemek zorunda olduğuna ve bu tazminatın da bağımsız bölümün rayiç bedeli olacağına dair yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, satış vaadi sözleşmesiyle bedelini aldığı taşınmaz hissesinin satışı için davalıya vekâlet verdiği, davalının da hisseyi üçüncü kişiye sattığı durumda, davacının satış bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla alacak davası açmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle hissesinin bedelini zaten tahsil etmiş olması ve davalı vekilin davacının iradesi doğrultusunda hareket etmesi, davacının vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını iddia etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmaması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının talebinin satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mi, yoksa adi yazılı satış sözleşmesine dayalı zilyetlik ve iyiniyet iddiasıyla TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil mi olduğu ve buna göre davanın reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Olayları açıklamanın taraflara, hukuki nitelendirmenin ise hakime ait olduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebinde bulunurken adi yazılı satış sözleşmesi yanında zilyetlik ve iyiniyet iddiasına dayanarak TMK’nın 724. maddesine dayalı temliken tescil koşullarının da mevcut olduğunu belirttiği gözetilerek, davanın TMK'nın 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemesi için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve bu süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacıya verilen kesin sürede, kesin süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarının açıkça anlatılarak tutanağa geçirilmediği ve bu sürenin HUMK’nın 163. maddesi ile yerleşik yargısal uygulamada aranan şartları taşımadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerindeki hacizler nedeniyle devrin mümkün olmaması halinde, davacı adına tescil kararı verilip verilemeyeceği ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, davacının taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmemiş olması ve mahkemenin, taşınmaz üzerindeki takyidatlara rağmen davacı adına tescil kararı vermesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle tapu iptali ve tescil talebini reddetmesi ve tazminata hükmetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, üçüncü kişi tarafından açılan dava sonucunda iptal edilmesiyle ifası imkânsız hale gelmesi üzerine, tazminatın hesabında taşınmazın muhdesatıyla birlikte mi yoksa sadece muhdesatın mı dikkate alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçerliliği için vaad edenin malik olması şartı aranmadığı, davalı ile davacı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın üzerindeki muhdesatla birlikte satışının vaat edildiği ve ifa imkansızlığının ortaya çıkmasının sözleşmenin konusunu değiştirmeyeceği gözetilerek, tazminatın taşınmaz ve muhdesatın birlikte değerlendirilmesi suretiyle hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Başlangıçta geçerli olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, vaat konusu taşınmazın satıcının mülkiyetinde olmadığının anlaşılmasıyla ifasının imkânsız hale gelmesi üzerine, alıcının hangi tazminata hak kazanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesinin başlangıçta geçerli olduğu, ancak sonradan ortaya çıkan sebeplerle ifasının imkânsızlaştığı ve bu durumda alıcının Borçlar Kanunu'nun 96. maddesi uyarınca müspet zararını talep edebileceği, dolayısıyla mahkemenin davacının gerçek ve güncel müspet zararını tespit etmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi talebiyle açılan itirazın iptali davasında, davalının iade yükümlülüğünün kapsamı ve davalının sözleşme konusu taşınmazlar üzerinde üçüncü kişi lehine tesis ettirdiği ipoteğin davaya etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazlar üzerindeki ipotek ilişkisinin davaya konu satış sözleşmesiyle bağlantılı olmadığı ve bu nedenle davacının sözleşme kapsamında ödediği bedellerden davalının sebepsiz zenginleştiği, dolayısıyla iade yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle davacının açtığı tazminat davasında, zamanaşımı ve tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazın zilyetliğini satış vaadi sözleşmesiyle devralması ve zilyetliğin devam etmesi nedeniyle 10 yıllık zamanaşımının başlamamış olması, tazminat miktarının ise sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç bedel üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabul eden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekâleten satışı yapılan taşınmazın, vekilin azledilmesinden sonra asıl malik tarafından üçüncü kişiye devredilmesi üzerine, harici satış sözleşmesiyle taşınmazı satın alan kişinin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığı ve muvazaanın ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların yargılama sırasında tapu iptali ve tescil davasını ve davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğunu kabul etmeleri, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, davalının 4721 sayılı Kanun’un 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli olmadığı ve muvazaanın davacı tarafından ispatlandığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.