Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşeron Çalışma”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumda mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işte taşeron firma aracılığıyla çalıştırılmaya devam edilmesi nedeniyle, tüm çalışma süresi boyunca asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işyerinde taşeron firma aracılığıyla çalıştırılmasının işyeri devri olarak nitelendirilemeyeceği, davacının davalı idarede 5620 sayılı Yasa kapsamında çalıştırıldıktan sonra iş sözleşmesinin yasal olarak sona erdiği, taşeron firmada çalışmasının ise yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle davacının taşeron firmada çalıştığı sürelerde davalı idarenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair de bir kanıt bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sürekli aynı işte çalışmasına rağmen mevsimlik ve taşeron işçi olarak gösterilmesi nedeniyle, asıl işverenin işçisi olup olmadığı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereğince geçici iş pozisyonlarında en fazla 5 ay 29 gün çalışılabileceği ve davacının bu sürenin sonunda iş sözleşmesinin feshedilmesinin ardından aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle de alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair bir kanıt da bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belediyede hizmet alımı yoluyla çalıştığı taşeron firmalardaki sürelerinin kıdem tazminatına esas çalışma süresine dahil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının belediyenin asıl işini yapan taşeron firmalarda çalıştığı dönemde, belediyenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu ve bu sürelerin kıdem tazminatına esas çalışma süresinden sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belediyedeki kıdem süresine esas çalışma süresinin tespiti talebiyle açtığı tespit davasında, taşeron şirketlerde geçen sürelerin kıdeme sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının belediyenin asıl işi olan temizlik işlerinde, taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılmış olsa dahi, belediyenin emir ve talimatları altında çalıştığı ve bu şirketlerle yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyede geçici işçi olarak altı ay çalışan ve kalan altı ayda belediyeden ihale alan şirketlerde çalışan işçinin, taşeron firma dönemindeki çalışmaları için belediyeye karşı toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun gereği, yılın bir bölümünde geçici işçi olarak, bir bölümünde de alt işveren işçisi olarak çalışan işçinin, alt işveren dönemindeki çalışmaları için asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Olumsuz yetki tespitine itiraz davasında, mahkemece davanın ilgili sendikaya ihbar edilip edilmediği ve bu hususun istinaf yoluna başvurma hakkına etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca, olumsuz yetki tespitine itiraz davalarında mahkemenin davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikalarına resen ihbar etme yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğe uyulmamasının adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği, davaya ihbar edilmeyen sendikanın dahi istinaf yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunu usulden reddetmesine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının baştan itibaren davalı EÜAŞ'ın işçisi olarak kabul edilip edilmeyeceği, buna bağlı olarak da ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında daha önce görülen ve kesinleşen bir davada, davalı ile alt işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespit edilmiş olması ve bu kararın kesin delil niteliği taşıması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin muvazaa ilişkisini kabul ederek ilave tediyeye hükmeden kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygun olup olmadığı ve alt işverende geçen süreler için toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacak talep edip edemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının geçici işçi olarak çalıştırıldığı sürelerin mevsimlik işlere ilişkin yasal sınırlamalara uygun olduğu, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlerde ise alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair de kanıt bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, aynı işyerinde mevsimlik işçi ve taşeron işçi olarak çalıştırıldığı dönemlerde de sürekli işçi statüsünde kabul edilerek toplu iş sözleşmesinden yararlandırılıp yararlandırılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5620 sayılı Kanun kapsamında mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, alt işverenin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığı ve davacıya davalı idarede çalıştığı dönemde sendika üyesi olması nedeniyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının ödendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yılın bir bölümünde davalı idarede geçici işçi, diğer bölümünde ise alt işveren işçisi olarak çalıştığı aynı işte, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde de davalı idare ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı idarede 5620 sayılı Yasa kapsamında geçici işçi olarak çalıştırıldıktan sonra sözleşmesinin sona erdirilmesi ve ardından aynı işte alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersizliği veya muvazaaya dayandığının kanıtlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşeron firma çalışanı olarak belediyede bekçi olarak çalışan davacının iş akdinin feshedilmesi nedeniyle işverenlerden kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatları ile fazla mesai, genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücretleri ve diğer bazı alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai yaptığı iddiasının ispatlanması hususunda, davalı tarafça aksine delil sunulmaması ve hayatın olağan akışına aykırı olmayacak şekilde haftalık 21 saat fazla mesai yapıldığının kabulü gerektiği gözetilerek, mahkemenin fazla çalışma ücretini haftalık 43 saat üzerinden hesaplaması hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birden fazla taşeron şirkette çalışmış işçinin, kıdem tazminatı alacağının hesabı ve işyeri devri hükümlerinin uygulanması konusunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri devrinde kıdem tazminatının hesabında, çalışanın tüm çalışma sürelerinin dikkate alınması ve devreden işverenin kendi dönemiyle sınırlı sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin devreden işverenlerden birini kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtaran kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.