Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşeron İşçi”
- Uyuşmazlık: Asıl işveren ile taşeron arasında imzalanan sözleşme gereği, işçilere ödenen işçilik alacaklarının taşerondan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede asıl işverenin hangi ödemelerden sorumlu olduğunun açıkça belirtilmiş olması ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 1/son maddesinin asıl işveren ile taşeron arasındaki bir düzenlemeyi içermeyip işçilere karşı olan bir sorumluluğu düzenlemesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespitinde isabetsizlik bulunmamasına rağmen, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi gerektiği, davacının ise uyuşmazlık konusu dönemde sendika üyeliğini asıl işverene bildirmediğinin tespit edilmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükmün temyizi üzerine, sanıkların kusurunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’in asli kusurlu hareketleri nedeniyle diğer sanıkların eylemleri ile ölümler arasında nedensellik bağının kesildiği ve sanıklar ... ve ...'e atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşletmesel karar gerekçesiyle yapılan fesihte son çare ilkesine uyulup uyulmadığı ve işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi dairelerinin, davacıların kıdemi, mesleki nitelikleri, eğitim durumu, önceki görevleri gibi hususlarda farklılıklar göstermesi ve dosyalardaki delil durumunun aynı olmaması, tanık anlatımlarının farklılık göstermesi, bazı dosyalarda davacıların sağlık durumlarına ilişkin bilgi ve belgelerin sunulması, işin alt işveren aracılığıyla yürütülüp yürütülmediği konusunda farklı araştırmalar yapılması gibi somut olayın özelliklerinin dosyalara göre farklılık göstermesi nedeniyle 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sürekli aynı işte çalışmasına rağmen mevsimlik ve taşeron işçi olarak gösterilmesi nedeniyle, asıl işverenin işçisi olup olmadığı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereğince geçici iş pozisyonlarında en fazla 5 ay 29 gün çalışılabileceği ve davacının bu sürenin sonunda iş sözleşmesinin feshedilmesinin ardından aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle de alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair bir kanıt da bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, aynı işyerinde mevsimlik işçi ve taşeron işçi olarak çalıştırıldığı dönemlerde de sürekli işçi statüsünde kabul edilerek toplu iş sözleşmesinden yararlandırılıp yararlandırılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5620 sayılı Kanun kapsamında mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, alt işverenin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığı ve davacıya davalı idarede çalıştığı dönemde sendika üyesi olması nedeniyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının ödendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının asıl işverenin işçisi sayılması için, asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için gerekli olan sendikaya üyelik, üyeliğin işverene bildirimi veya dayanışma aidatı kesilmesi talebi gibi şartların gerçekleşmiş olması gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle hüküm kuran ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacı işçi arasında, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklara sahip olup olmadığı ve talep edilen alacak kalemlerinin hukuka uygunluğu noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alt işveren nezdinde çalıştığı, muvazaayı gerektirecek bir durumun olmadığı ve davalı belediyenin asıl işveren konumunda bulunmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kamu kurumu ile taşeron firma arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, asıl işveren sıfatıyla davalıdan çeşitli işçilik alacakları talep etmesi üzerine, davalı tarafından muvazaa iddiasının reddine ilişkin açılmış başka bir davanın bulunması ve davacının sendika üyesi olmadığı hususları gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından muvazaanın tespitinin iptali istemiyle açılan davanın devam ettiği ve henüz kesinleşmediği, ayrıca davacının sendika üyesi olup olmadığının ve sendika üyesi değilse emsal işçi ücretinin tespitinin gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumda mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işte taşeron firma aracılığıyla çalıştırılmaya devam edilmesi nedeniyle, tüm çalışma süresi boyunca asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işyerinde taşeron firma aracılığıyla çalıştırılmasının işyeri devri olarak nitelendirilemeyeceği, davacının davalı idarede 5620 sayılı Yasa kapsamında çalıştırıldıktan sonra iş sözleşmesinin yasal olarak sona erdiği, taşeron firmada çalışmasının ise yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle davacının taşeron firmada çalıştığı sürelerde davalı idarenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair de bir kanıt bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu hastanesine hizmet veren taşeron işçilerin alacaklarının ödenmesi nedeniyle rücuen tazminat davası açan idarenin, taşeron şirketten hangi miktarda tazminat talep edebileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşeron işçilere ödenen kıdem, ihbar ve yıllık izin tazminatı ile diğer işçilik alacaklarından taşeron şirketin sorumluluk oranının, işçileri çalıştırdığı dönem ve iş sözleşmesini fesheden taraf olup olmadığı gözetilerek belirleneceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin bozmaya uygun direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.