Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşeron Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesinde yer alan enflasyon farkı hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme ekindeki “Tedarikçi Öngörüleri” başlığı altında yer alan enflasyon farkı hükmünün yeni malzemenin fiyat tespitinde kullanılmak üzere öngörüldüğü, davacının bu hükme dayanarak sözleşme kapsamındaki işler için enflasyon farkı talep edemeyeceği ve davacının sonraki dönemlerde yeni fiyat belirleyerek fatura düzenleyip ödemeleri kabul etmesinin de bu durumu desteklediği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu hastanesine hizmet veren taşeron işçilerin alacaklarının ödenmesi nedeniyle rücuen tazminat davası açan idarenin, taşeron şirketten hangi miktarda tazminat talep edebileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşeron işçilere ödenen kıdem, ihbar ve yıllık izin tazminatı ile diğer işçilik alacaklarından taşeron şirketin sorumluluk oranının, işçileri çalıştırdığı dönem ve iş sözleşmesini fesheden taraf olup olmadığı gözetilerek belirleneceği gerekçesiyle, yerel mahkemenin bozmaya uygun direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, dava dışı işçinin işçilik alacaklarını ödedikten sonra, bu alacakları davalı taşeron şirketlere rücuen tazminat olarak yöneltmesi üzerine, davalı şirketlerin sorumluluk oranının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı taşeron şirketlerin kendi dönemleriyle sınırlı sorumluluğuna dair bilirkişi raporuna rağmen, hatalı gerekçeyle ve usuli kazanılmış hakları ihlal ederek tarafların yarı yarıya sorumlu olduğuna karar vermesi doğru görülmeyerek, davacı şirketin ödediği bedellerin tamamını talep hakkı bulunduğu gözetilerek bozmaya uyulmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından dolayı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin yargılamada, mahkeme kararının davalı şirket unvanının hatalı yazılması nedeniyle düzeltilmesi gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında davalı şirket unvanının, icraya konulması aşamasında tereddüte yol açacak şekilde hatalı yazıldığı ve bu durumun 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı şirket unvanı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan mahkum olan sanığın, yapım işini alt işverene devretmiş olması nedeniyle kusurunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müteahhit olduğu inşaatta, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı gereği alt işverenin işçilerine karşı da sorumluluğunun devam etmesi, iskelenin güvenliğini kontrol etmemesi, alt işverenin iş güvenliği uygulamalarını ve işçilerin kurallara uygun çalışmasını denetlememesi hususları gözetilerek asli kusurlu olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asıl işveren ile taşeron arasında imzalanan sözleşme gereği, işçilere ödenen işçilik alacaklarının taşerondan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede asıl işverenin hangi ödemelerden sorumlu olduğunun açıkça belirtilmiş olması ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 1/son maddesinin asıl işveren ile taşeron arasındaki bir düzenlemeyi içermeyip işçilere karşı olan bir sorumluluğu düzenlemesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan taşeron alacağının, iş sahibinden tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı taşeron ile davalı idare arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmaması ve yüklenici ile idare arasındaki sözleşme hükümlerinin davalı idarenin davacı taşerona karşı sorumluluğunu doğurur nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı yüklenici tarafından davacı taşeron adına ödendiği iddia edilen SGK primlerinin mahsubu talebinin niteliği ve bu talebin mahkemece dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin, davacı taşeron adına SGK primlerini ödediğine dair savunmasının, asıl alacaktan indirim yapılması talebi niteliğinde bir mahsup savunması olduğu ve HMK’nın 132/1. maddesi gereğince hâkim tarafından re'sen nazara alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu malul kalan işçinin açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, asıl işveren ile alt işveren arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve asıl işverenin sorumluluğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı TEİAŞ'ın, asıl işi olan enerji iletim hattı yapım işinin bir bölümünü ihale yoluyla davalı şirkete vermesi ve işe müdahale yetkisini elinde bulundurması nedeniyle, 1475 ve 506 sayılı Kanunlar uyarınca asıl işveren sıfatıyla alt işverenle birlikte iş kazasından doğan zararlardan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin taşeronları aracılığıyla davacının taşınmazına moloz dökerek müdahalede bulunup bulunmadığı, bulunmuşsa müdahalenin menni ve ecrimisil taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin ihale ile iş verdiği şirketlerce davacıya ait taşınmaza moloz döküldüğü ve bu durumun davalı idarenin sorumluluğunu doğurduğu, davacının müdahalenin menni ve ecrimisil taleplerinin yerinde olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.