Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahrik.”
- Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü öldürmelerine sebep olan eylemlerin, sanıklar bakımından haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sadakat yükümlülüğünün ve konut dokunulmazlığının ihlalinin maktulün eşi dışındaki kişilere yönelmediği, sanıkların maktulün eylemlerinden dolayı duydukları öfke ve elemin haksız tahrik indirimi yapılmasını gerektirecek yoğunlukta olmadığı ve sanıklara haksız tahrik indirimi yapılmasının haksız tahrik hükmünün kapsamını aşırı genişleteceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uygulanan haksız tahrik indirim oranında isabet bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 29. maddesindeki haksız tahrik indiriminin uygulanmasında, tahrik eden haksız fiilin ulaştığı boyut ile failin suç işlemedeki iradesine olan etkisi birlikte değerlendirilerek asgari oranda indirim yapılması gerekirken, yerel mahkemece olay özelinde haksız tahrik indiriminin 1/2 oranında uygulanmasının eksik ceza tayinine yol açtığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama sonucu taksirle ölüme neden olma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, somut olayda haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanıklardan birinin temyiz aşamasında öldüğünün bildirilmesi üzerine mahallinde araştırma yapılıp yapılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenip neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi olan kasten yaralama suçu haksız tahrik etkisi altında işlenmiş ise neticesi bakımından uygulanması gereken taksirle ölüme neden olma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda ölen kişiden sanıklara yönelen haksız bir söz veya davranış bulunmadığı ve sanıklardan birinin ölümüne ilişkin kayıt nedeniyle mahallinde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı sanıklar yönünden onanmış, ölen sanık yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık Ç. A.'nın kocasının işlediği cinayetteki rolü nedeniyle haksız tahrik hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık Ç. A.'nın maktul ile rızaya dayalı ilişkiye girdiği, bu ilişkinin eşini tahrik ederek cinayete sebebiyet verdiği, ancak Ç. A.'nın maktul tarafından zorlanmadığı ve haksız bir fiile maruz kalmadığı gözetilerek, sanığın haksız tahrik hükümlerinden yararlanamayacağına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK’nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın haksız tahrik altında hareket ettiğini gösterir bir delil bulunmadığı, tahrik edici eylemlerin mağdurlardan kaynaklandığına dair bir bulgu olmadığı ve sanığın beyanlarında tutarsızlıklar bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin haksız tahrik hükümlerini uygulamayan kararı ve bu kararı onayan Özel Daire kararı isabetli bulunarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü öldürmelerine sebep olacak haksız bir fiilin maktul tarafından gerçekleştirildiğine dair yeterli delil bulunmadığı, yalnızca borcun ödenmemiş olmasının haksız tahrik sebebi olarak kabul edilemeyeceği ve dosya kapsamına göre sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldürmediği savunmasına rağmen, tanık beyanları ve olay yeri tutanağında maktulden sanığa yönelik haksız tahrik oluşturacak bir fiilin tespit edilememesi, sanığın olaydan sonraki davranışları ve maktulün vücudundaki çok sayıda yara dikkate alınarak haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının isabetsiz olduğu, ancak bu husus aleyhine temyiz bulunmadığından hükmün diğer yönleri usul ve yasaya uygun olduğundan onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten öldürme suçunda sanıkların eylemlerinin müşterek faillik mi yoksa yardım etme mi oluşturduğu ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü darp etmelerinin ve suça sürüklenen çocuğun bıçakla öldürme eyleminin, önceden alınmış ortak bir karar ve fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulması suretiyle gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, eylemlerinin TCK'nın 37. maddesi kapsamında müşterek faillik oluşturduğu ve taraflar arasında daha önce yaşanan olaylar da gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın müşterek failliğe ilişkin itirazının reddi, haksız tahrik konusundaki itirazının kabulü, suça sürüklenen çocuk hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanması, diğer sanıklar hakkındaki bozma kararının ise haksız tahrik hususu çıkarılarak aynen devamına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıklı tahrik iddialarının bulunduğu olayda, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespiti için arsa tapu kaydının getirtilmesi, satışa ilişkin tanıkların dinlenmesi ve arsanın kime ait olduğunun araştırılması gerektiği, bu husus aydınlatıldıktan sonra sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu ve sanık hakkında uygulanan haksız tahrik indiriminin oranının isabetli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi, olay esnası ve sonrasındaki davranışları, maktulün göğsüne isabet eden öldürücü nitelikteki bıçak darbesi, maktulün vücudundaki çok sayıda darp cebir izi, kullanılan bıçağın öldürme suçunu işlemeye elverişli olması, hedef alınan bölgenin hayati önemi, sanığın olay yerinden uzaklaştırılma çabalarına rağmen ısrarla olay yerinde kalıp bıçakla maktule doğru hamle yapması ve bıçaklanan maktulün doğrulmaya çalıştığını görünce tekrar üzerine giderek tekme atmaya çalışması, ancak ağabeyinin engellemesi nedeniyle saldırısına son verememesi gibi hususlar sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterdiğinden eylemin kasten öldürme suçunu oluşturduğu, maktulün sanığın iş yerinden hırsızlık yaptığı ve sanığa tehdit ve hakaret ettiği iddialarının haksız tahrik oluşturmadığı, ancak olay anında aşırı derecede alkollü olan maktulün sanığı ve ağabeyini dışarı çağırarak önce bardakla sanığın, sonrasında rakı şişesiyle ağabeyinin başına vurarak yaralanmalarına neden olması ve bıçaklanmadan önce sanık ve ağabeyine ısrarla saldırmaya çalışmasının haksız tahrik oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemece sanık lehine uygulanan haksız tahrik indiriminin oranının isabetli olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen müebbet hapis cezasında, haksız tahrik indiriminin miktarının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aracını çalmaya çalışan maktulü kovalaması sırasında, maktulün sanığa tornavida ile saldırmasının haksız tahrik oluşturduğu ve sanığın tepkisinin bu tahrikle orantılı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin haksız tahrik indiriminde sanık lehine azami orana yakın indirim uygulamaması isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın öldürme eyleminden önce maktulün tahrikte dengeyi bozan ve sanık üzerinde asgari düzeyde tahrik oluşturan davranışlarda bulunduğu kabul edilmeyerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.