Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahsil Tarihi”
- Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması üzerine, İcra ve İflas Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı taraflar arasında, aynı konu ve aynı takip dosyası hakkında verilen ve kesinleşen icra mahkemesi kararının, tahsil edilen paranın iadesinde faizin başlangıç tarihinin, tahsil tarihi olduğunu belirlediği ve bunun kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında ziynet eşyalarının iadesi, çeyiz ve ev eşyalarının bedelinin tahsili ile katılma alacağı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve yargılama sürecinin hukuka uygunluğu gözetilerek, davalı erkeğin ziynet eşyalarının iadesi dışındaki talepler yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı icra takibine dayanak ilamın bozulması ve borçlunun borcu olmadığının kesinleşmesi üzerine, İİK’nın 40/2 maddesi uyarınca tahsil edilen paranın iadesinde, muhtıranın alacaklıya tebliğinden itibaren yasal faiz mi yoksa tahsil tarihinden itibaren avans faizi mi uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 40/2. maddesi gereğince, icra edilen ilamın bozulması ve borçlu olmadığının kesinleşmesi halinde icranın eski hale iade edileceği, alacaklının iade yükümlülüğünün muhtıra tebliği ile başlayacağı ve temerrüdünün de bu tarihten itibaren gerçekleşeceği, bu nedenle yasal faizin muhtıra tebliğ tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan ziynet eşyalarının iadesi, katkı payı ve katılma alacağı istemlerinin miktarı, faizin başlangıç tarihi ve tasfiyede hangi tarihteki değerin dikkate alınması gerektiği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terekenin tasfiyesi amacıyla, terekeye dahil edilmesi gereken alacak kalemlerinin davalı bankadan tahsili istemiyle açılan eda davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan asli müdahilin, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunmadığı gözetilerek temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Muhatap bankaya ibraz edilip tahsil edildikten sonra bankanın elinden çıkarak keşide tarihinde değişiklik yapılıp yeniden tedavüle konulan çeke dayalı maddi tazminat davasında, davacının zarara uğramadan önce çeki ciro yoluyla aldığı kişiden tahsil yoluna gitmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibarıyla henüz bir zararının doğmamış olması, çeki ciro yoluyla aldığı kişiden talep edebilme hakkının bulunması ve bankanın kusurlu davranışından doğan zararın mevcut değil muhtemel zarar niteliğinde olması gözetilerek, davacının öncelikle cirantasına başvurması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar nedeniyle açılan müdahelenin men'i ve ecrimisil bedelinin tahsili davalarında, ecrimisil talebinin reddine dair verilen kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, taşınmazlara emsal olabilecek kira gelirlerine ilişkin herhangi bir belge sunamadığı ve ecrimisil talebini ispatlayamadığı, davada müdahelenin men'i talebinin daha önce kesinleştiği gözetilerek yerel mahkemenin ecrimisil talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, taşınmaz satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle zamanaşımının başlangıç tarihinin taşınmazın satıldığı tarih mi yoksa vekil edenin satıştan haberdar olduğu tarih mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edene karşı hesap verme borcunun vekalet ilişkisinin sona ermesinden sonra dahi devam etmesi ve vekil edenin davalı vekil tarafından satıştan haberdar edilmediği gözetilerek zamanaşımının vekil edenin satıştan haberdar olduğu tarihte başlayacağına karar verilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya inançlı işlem ile devredilen taşınmazdan elde edilen kira gelirlerinin davacı şirkete iadesi gerektiği hususunda açılan alacak davasında, davalının tahsil ettiği miktarın tespiti ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün 2005/6300 esas sayılı dosyası ile tahsil ettiği miktarın dosya kapsamından anlaşıldığı ve dava konusu olmayan dosyalardaki miktarların da hesaba katılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesi kapsamında meydana gelen grizu patlaması sonucu oluşan zararlardan yüklenicinin, sigorta şirketinin ve iş sahibinin sorumluluk oranlarının belirlenmesine ve tazminatın miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta şirketinin, ek prim ödenmediği iddiasına rağmen yaptığı ödemenin niteliğinin ve ek prim borcunun ödenip ödenmediğinin tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, Yargıtay kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait araca kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiasıyla el konulması ve ceza yargılaması sonucunda iadesine karar verilmesine rağmen süresinde iade edilmemesi nedeniyle oluşan değer ve kazanç kaybından kaynaklı maddi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olması ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin olması gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.