Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahsilat Bakiyesi”
- Uyuşmazlık: Vekilin, vekalet sözleşmesi kapsamında tahsil ettiği alacakları zamanında ödememesi nedeniyle müvekkil tarafından açılan cezai şart, tahsilat alacağı ve avans faizi alacağı istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının taleple bağlılık ilkesi uyarınca talep ettiği alacak kalemleri (tahsilat alacağına ilişkin faiz bakiyesi, avans alacağına ilişkin faiz bakiyesi ve cezai şart alacağı) yerine doğrudan tahsilat alacağı ve avans alacağı yönünden hüküm kurarak talebi aşması ve bozma kararında belirtilen hususları dikkate almaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatın haksız azledildiği iddiasına dayalı vekalet ücreti ve müvekkil şirketin, avukatın uhdesinde kalan tahsilat bakiyesini istediği alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, azil tarihinde sonuçlanmış dosyalar haricindeki tahsilat bakiyesini müvekkiline bildirmeyip vermeyerek hesap verme yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle azlin haklı olduğu ve sadece sonuçlanmış dosyalara ilişkin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalı limited şirketin müdürlerinin kanuna aykırı huzur hakkı alması, şirket parasını usulsüz kullanması, mali tabloları gerçeği yansıtmayacak şekilde düzenlemesi, şirketin zarara uğratılması ve genel kurul toplantılarının usulsüz yapılması gibi sebeplerle şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesi istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, davacıların haklı fesih sebebi olarak ileri sürdüğü iddiaların şirketin feshini gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararını, Yargıtay, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararına uygun olarak verdiği gözetilerek onamıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların, ilişkili şirkete mal satışı yapıp kira alacağını tahsil etmemeleri nedeniyle örtülü kazanç aktarımı yasağına aykırılık suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu işledikleri ve suç tarihinden sonra TCK 155'in uzlaştırma kapsamına alınmasının sanıkların hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin örtülü kazanç aktarımı suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunarak şirketi ve ortaklarını zarara uğratmaları suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca suç tarihinden sonra güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında ıslah ile artırılan alacak miktarları için faizin hangi tarihten itibaren işleyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk dava dilekçesinde talep edilen miktar için dava tarihinden, ıslah ile artırılan miktar için ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirket ve gerçek kişinin, kefil ve asıl borçlu sıfatıyla kullandıkları krediler ve kredi kartlarından kaynaklanan borçlarının olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin yargılama esnasında tüzel kişiliğini kaybetmesi ve ihyası için bir işlem yapılmaması nedeniyle dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, davacı şirket yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, gerçek kişi davacı ve davalı yönünden ise yapılan istinaf başvurularının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket çalışanı tarafından şirket mail adresinden gönderilen e-postaların ve diğer delillerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı, bağlaması halinde davacı ile davalı arasında borcun nakli sözleşmesinin kurulup kurulmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket çalışanı tarafından şirket mail adresinden yazılan e-postalar, sözleşmeler, toplantı tutanağı, mutabakat mektubu ve virman talimatları birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin borcu üstlendiğinin ve davacı ile davalı arasında davacı lehine borcun nakli sözleşmesinin kurulduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit bankacılık zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmayla kurulup kurulmadığı ve banka zararının soruşturma öncesinde mi yoksa kovuşturma aşamasında hükümden önce mi ödendiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik araştırma iddiasının, dosyadaki bilirkişi raporları ve mahkemece yapılan değerlendirmeler ışığında yerinde olmadığı, banka zararının ise soruşturma başlamadan önce değil, kovuşturma aşamasında hükümden önce ödendiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhlalli geçişlerden kaynaklanan geçiş ücreti ve cezasının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mahkemenin usul hükümlerine uygun davrandığı ve eksik inceleme yapıp yapmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin mazeretinin kabulüne rağmen ön inceleme duruşmasının yapılmayarak aynı gün tahkikat ve sözlü yargılama aşamasına geçilmesinin, davalının HGS hesabına para yatırmasına rağmen hesaptaki bakiyenin ihlalli geçiş ücretini karşılayıp karşılamadığının incelenmemesinin ve davacının HGS hesabından otomatik tahsilat yapmaya çalışıp çalışmadığının tespit edilmemesinin usule ve yasaya aykırı olması, eksik inceleme yapılması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari banka kredisi sözleşmesi kapsamında bankanın hatalı ve fazla tahsilat yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, bankanın aylık faiz oranlarını yüksek belirleyip fazla anapara, faiz ve BSMV tahsil ettiği sonucuna ulaşması ve dosya kapsamına göre uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.