Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Takip Borçlusu”
- Uyuşmazlık: Davacının, icra takibinde üçüncü kişi sıfatıyla kendisine haciz ihbarnamesi gönderilmesi üzerine açtığı menfi tespit davasının hukuki niteliği ve derdestlik ile husumet yönünden reddinin gerekip gerekmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, takip borçlusu olmadığı ve icra takibinde herhangi bir ödeme yapmadığı için İİK'nın 72. maddesi kapsamında genel hükümlere göre menfi tespit davası açamayacağı, davanın İİK'nın 89. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda ise daha önce açılmış ve istinaf aşamasında olan bir davanın derdestliği ile takip borçlusu aleyhine açılamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden kişinin, takip borçlusu belediyeyi temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu belediyenin, belediye başkanı tarafından veya vekil tayin edilmiş bir avukat aracılığıyla temsil edilmesi gerektiği, takibe itiraz eden kişinin bu sıfatlardan hiçbirini taşımadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız takipte, borçlu şirket yerine başka bir şirket adına yapılan itirazın maddi hata sayılıp sayılamayacağı ve takibin durdurulmasına ilişkin işlemin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takipte borçlu olarak gösterilmeyen, farklı tüzel kişiliğe sahip üçüncü bir kişinin yaptığı itirazın borçlu yönünden hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlu şirketin süresi içinde itirazda bulunmadığından takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip tarihinden önce tüzel kişiliği sona eren şirket hakkında yapılan takibe, hakkında takip bulunmayan devralan şirketin itiraz etmesi üzerine, devralan şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişiliği sona eren şirketin hak ve borçlarının devralan şirkete geçtiği, ancak usulsüz olarak ölen şirkete karşı yapılan takipte taraf olmayan devralan şirketin, kendisine yapılan ödeme emri tebliğine itiraz etmesinin onu takip borçlusu yapmayacağı ve bu nedenle devralan şirketin itirazının iptali davasında taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın husumet yokluğundan reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda bulunan kişinin, takip borçlusu belediyeyi temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye başkanının, belediyeyi temsil etme yetkisini, herhangi bir sözleşme veya yönetmelik ile su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredemeyeceği ve takip işleminin adli işlem niteliğinde olması sebebiyle vekil olarak atanacak kişinin avukat olması gerektiği gözetilerek, takip borçlusu belediyeyi temsil yetkisi bulunmayan kişinin yaptığı itirazın geçersiz olduğu ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin, takip konusu çekin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, takip borçlusu olmayıp borçlu şirketin taşınmazında kiracı olması sebebiyle kendisine İİK'nın 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişi olduğu, üçüncü kişinin bu sıfatla zamanaşımı def'i ile icranın geri bırakılmasını talep etme hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz edenin takip borçlusunu temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu belediyenin, ancak belediye başkanı veya vekaletname verdiği bir avukat tarafından temsil edilebileceği, belediye başkanının bu yetkisini belediye su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredemeyeceği ve bu nedenle takip borçlusu adına yapılan itirazın geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz eden kişinin takip borçlusunu temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu belediyenin, belediye başkanı tarafından veya vekaletname ile bir avukat tarafından temsil edilmesi gerektiği, belediye başkanının bu yetkisini belediye su ve kanalizasyon işletmesi müdürüne devredemeyeceği, bu nedenle takip borçlusu adına yapılan itirazın geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz eden kişinin takip borçlusunu temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu olan belediyenin, icra takibine itirazda belediye başkanı veya vekalet verdiği bir avukat tarafından temsil edilmesi gerektiği, belediye başkanının bu yetkisini belediye su ve kanalizasyon işletmesi müdürüne devredemeyeceği gözetilerek, yetkisiz kişi tarafından yapılan itirazın geçersiz olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazda, itiraz eden kişinin takip borçlusunu temsil yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin husumet itirazının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye Başkanının, belediyeyi temsil etme yetkisini ancak baroya kayıtlı bir avukata devredebileceği, belediye başkanının bu yetkisini herhangi bir sözleşme veya yönetmelikle su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredemeyeceği ve bu nedenle takip borçlusu belediyenin takibe itiraz eden kişi tarafından temsil edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine belediyeyi temsil yetkisi bulunmayan kişi tarafından yapılan itirazın geçerli olup olmadığına ilişkin şikayet davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu belediyenin, icra takibine itirazda 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanı tarafından ya da vekil tayin edilmiş bir avukat aracılığıyla temsil edilmesi gerektiği, belediye başkanının bu yetkisini belediye su ve kanalizasyon işletmesi müdürüne devredemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden kişinin, takip borçlusu belediyeyi temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye Başkanının kanundan doğan temsil yetkisini, icra takibi gibi adli bir işlemde, ancak bir avukata devredebileceği; bu yetkinin, belediye başkanı tarafından herhangi bir sözleşme veya yönetmelik ile su ve kanalizasyon işleri müdürüne devredilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.