Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tanık Bildirme Yükümlülüğü”
- Uyuşmazlık: Hakim tarafından verilen ara kararlar nedeniyle istihkak davasını kaybettiğini iddia eden davacının, hakimin hukuki sorumluluğuna dayanarak maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, basit yargılama usulüne tabi istihkak davasında tanıklarını bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, HMK'nın 46. maddesinde belirtilen hakimin hukuki sorumluluğunun oluşması için gerekli şartların gerçekleşmediği ve davaya bakan hakimin açık bir kanun hükmüne aykırı karar vermediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Hukuk Dairesince davanın reddine dair verilen kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalının tanıklarından bir kısmının dinlenmesiyle yetinilip yetinilemeyeceği hususunda yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının dinlenen tanıklarının beyanları ile iddia ve savunma kapsamında ispat edilmek istenen hususlarda mahkemenin karar vermek için yeterli bilgiye ulaştığı, HMK 241. maddesi uyarınca mahkemenin davalının geri kalan tanıklarını dinlemeyebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davacının tanıklarının dinlenilmemesi nedeniyle ispat hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından bildirilen tanıkların mahkemece usulüne uygun olarak davetiye ile çağrılarak dinlenilmemesi ve davacıya tanıklarını keşif mahallinde hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenerek ispat hakkının kısıtlanması, adil yargılanma hakkının ihlali olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, davalının tahkikat duruşmasında tanık bildirme talebinin reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Velayetin değiştirilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olup, re'sen araştırma ilkesi gereği ve velayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle çocuğun üstün yararı gözetilerek, davalının tahkikat aşamasında tanık bildirme talebinin reddinin hatalı olduğu ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, önceki bozma kararlarına uygun şekilde davalı erkeğin evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı kadına hakaret ettiği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, nafaka ve tazminata hükmedilmesine dair kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı-karşı davalının dinletmek istediği tanıklarını usule uygun şekilde bildirip bildirmediği ve dinlenmeyen tanıklarının dinlenilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalının, karşı dava dilekçesine cevap olarak sunduğu dilekçelerde ileri sürdüğü iddia ve savunmalarının aynı olmasına rağmen, her dilekçesinde farklı tanıklar bildirmesinin HMK m. 240/2'ye aykırı olduğu ve ikinci tanık listesi yasağına tabi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, tazminat miktarları ve iştirak nafakasının miktarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarının az olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücreti davasında, iş yeri elektronik giriş çıkış kayıtlarının fazla çalışmanın tespiti için yeterli olup olmadığı ve bu kayıtların fiili durumla örtüşüp örtüşmediğinin araştırılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri giriş çıkış kayıtları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi raporuyla davacının fazla çalışma yaptığı doğrulandığından ve davalı tarafça, personel yönetmeliğine aykırılık iddiası dışında savunmasını destekleyecek başka bir delil sunulmadığından, yerel mahkemenin fazla çalışma ücretine hükmetmesi doğru bulunarak direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, mağdurun suçun işlenmesi sırasında basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanması halinde, sanıklar hakkında TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenmesi sırasında meydana gelen basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmanın, suçun işlenmesi sırasında ve doğal sonucu olarak meydana gelmesi ve sanıkların suçu işlerken mağdurenin şahsına ayrıca ve ayrı bir eylemle zarar vermemeleri nedeniyle, TCK'nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, davalı tanıklarının dinlenmesinin uygun olup olmadığı, tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermeyerek delil bildirme hakkını kaybettiği, davalı tanıklarının dinlenmesinin ve kadına kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakasının yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı erkeğin ölümü üzerine mirasçılarının devam ettirdiği davada kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçılarının, kendilerine tanıklarını bildirmeleri için verilen kesin süreye uymamaları ve sonrasında da tanıklarını hazır etmemeleri nedeniyle, davalı kadının kusurlu olduğuna dair delil sunulamadığı ve bu nedenle davalı kadının kusursuz olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.