Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tanınmışlık”
- Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait marka tescil başvurusuna karşı davacı tarafından açılan itirazın reddi yolundaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında, davacı markasının tanınmış marka olup olmadığı, davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı ve davalı markanın tescilinin davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının uzun süreli kullanımı, yaygın tescili, yapılan yatırımlar ve tanıtım faaliyetleri ile ülkedeki hedef müşteri kitlesi nezdinde tanınır hale geldiği, davalı şirketin marka başvurusunun davacı markası ile yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı ve davalı şirketin davacı markasının tanınmışlığından haberdar olması gerektiği, bu nedenle davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğu ve davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma niteliği taşıdığı gözetilerek, davalı şirketin marka başvurusunun reddine ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne karar verildikten sonra, davalının bu markaları kullanmaya devam etmesinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacı markasının tanınmışlığının tespiti için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurulup başvurulmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kötü niyetli tescil edilen ve hükümsüzlüğüne karar verilen markanın, tescilli olduğu dönemde dahi kullanılması marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu; ayrıca, markanın tanınmışlığının tespitine ilişkin istemin bağımsız bir dava konusu yapılamayıp, ancak marka hakkına tecavüz veya hükümsüzlük davalarında hadise olarak değerlendirilebileceği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı ve davalıya ait marka tescil başvurusunun, tanınmış markanın itibarına zarar verip vermediği hususunda YİDK kararının iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının tanınmışlığına dair bilirkişi raporunda tanınmışlığın ispatlanamadığı belirtilmiş olup, mahkemenin bu rapora rağmen aksi yönde karar vermesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve davalı marka başvurusunun bir marka ofisi aracılığıyla yapılmış olmasının hukuki bir önem arz etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markalar ile davalıların marka başvuruları arasında iltibas yaratan benzerlik olup olmadığına ve davalı marka başvurularının hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Markaların hizmet verdiği tüketici kitlesinin bilinçli olması, markalar arasındaki fonetik ve kavramsal farklılıklar, davacının markalarının tanınmışlığına dair yeterli delil sunulmaması ve iltibas tehlikesi bulunmaması gözetilerek, davalı marka başvurusunun hükümsüzlüğüne ilişkin davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tescilli markalarıyla iltibas yarattığı, tanınmışlığından haksız yarar sağladığı ve ayırt edici olmadığı iddiasıyla, davalıya ait marka tescil başvurusuna yapılan itirazın reddi yolundaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında iltibas yaratacak bir benzerlik bulunmadığı, davalı markanın davacı markalarından yeterince farklılaştığı, davacı markalarının tanınmışlığının sonuca etkili olmadığı, kötü niyetin ispatlanamadığı ve davalı markanın ayırt edici niteliğe sahip olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Benzer marka tescil başvurusuna yapılan itirazın reddi üzerine, itirazın reddi kararının iptali ve başvuru konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunup bulunmadığı, davacı markasının tanınmışlığı ve davalının kötü niyeti hususları değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin YİDK kararını kısmen iptaline ve başvuru konusu markanın kısmen hükümsüzlüğüne ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı marka başvurusunun davacıya ait tescilli markalarla benzerliği nedeniyle iltibasa yol açıp açmadığı ve davalı marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerliklerin bulunması, davacı markalarının tanınmışlığı ve davalı marka başvurusunun bu tanınmışlıktan faydalanma amacı taşıdığının değerlendirilmesi sonucu iltibas tehlikesinin bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tanınmış markası ile davalının marka başvurusu arasında 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi kapsamında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve davalı başvurusunun davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markası ile başvuru konusu marka arasında karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzerlik bulunmaması nedeniyle 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın, davacının tanınmış markasının itibarından haksız yararlanıp yararlanmadığı ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasının hükümsüzlüğü için 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesindeki şartların varlığının somut olayda detaylı olarak incelenmemesi ve davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanıldığına dair yeterli delil sunulmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının önceki markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmemiş kararların YİDK'ye sunulması karşısında, YİDK'nin ek belge istemeden karar vermesinin ve davacının tanınmışlık iddiasının değerlendirilmemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına uyarken yeni bir husus değerlendirip bozma kararı kapsamında irdeleme yaparak yeni bir karar vermesi nedeniyle, ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken bir direnme kararı değil, yeni bir hüküm olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tanınmış bir markanın, tescilli olduğu ancak kullanılmadığı mal grupları bakımından, 556 sayılı KHK'nin 14. ve 42. maddeleri uyarınca kısmen hükümsüz sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tanınmış markaların dahi, kullanılmayan mal grupları bakımından 5 yıllık süre içerisinde kullanılmaması halinde 556 sayılı KHK'nin 14. maddesi uyarınca iptal edilebileceği, tanınmışlık statüsünün kullanmama halinde kısmi iptale engel teşkil etmediği ve bu durumun KHK'nin tanınmış markalara sağladığı genişletilmiş korumayla çelişmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ...'a ait “...” ibareli marka ile davacıya ait “...” esas unsurlu markalar arasında karıştırılmaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunup bulunmadığı ve davacı markalarının tanınmışlığının zarar görüp görmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarındaki ibarelerin ilk üç harfinin aynı olması ve yazı karakterlerinin benzerliği nedeniyle görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin açık olduğu, dolayısıyla 6769 sayılı Kanun'un 6/1 ve 6/5. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.