Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Memuru”
- Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı harici satış işlemine dayalı açılan ve murisin kabulü ile sonuçlanan davada, davaya konu taşınmazların devrinin muris muvazaası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı açık iradenin, her ne suretle olursa olsun tapu memuru önüne gelmesi ve tapudaki devir işlemine esas olması halinde 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaasının oluşabileceği gözetilerek, direnme kararının onanmasına ve dosyanın esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda sahte vekaletnameye dayalı satış nedeniyle uğranılan zararın Devletten tazmini istemine ilişkin olarak Hazinenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu memurlarının zayiinden tapu senedi verme ve sahte vekaletnameye dayalı satışı gerçekleştirmiş olmalarının hukuka aykırı olduğu, bu hukuka aykırılık ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunduğu ve devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz sorumluluğu bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekaletnamede belirtilen ipotekli satış şartına rağmen tapu memurunun ipoteksiz satış yapması nedeniyle Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede "ipotekli satış" yetkisinin açıkça yer almasına rağmen, tapu memurlarının bu hususu sorgulamaması ve ipoteksiz satışa izin vermesi nedeniyle oluşan zarardan Hazine'nin de sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Hazine lehine verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu dairesindeki memurun yolsuzluğu nedeniyle tapuda sahte olarak oluşturulan kayda dayanarak yapılan satış işlemi sonucunda tapu malikliğini kaybeden davacıların, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların tapu kaydına güvenerek iyiniyetli üçüncü kişi konumunda oldukları, zararlarının tapu dairesindeki memurun yolsuz işlemlerinden kaynaklandığı ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında miras bırakanların taşınmazlarını haricen sattıklarına dair beyanda bulunmaları üzerine yapılan tescil işleminin muris muvazaası olarak nitelendirilip iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti sırasında yapılan temliklerde Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartının, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 32/b maddesi uyarınca aranmayacağı ve davacı murislerinin tapu sicil memuru huzurunda bir irade açıklamasında bulunmadıkları gözetilerek 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında muris muvazaasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolü gereğince yapılan taşınmaz devrinin muris muvazaası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolü ile yapılan taşınmaz devrinin, tapu sicil memuru huzurunda yapılan satış işlemi gibi değerlendirilemeyeceği ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki yüzölçümünün gerçeğinden fazla olması nedeniyle alıcı tarafından 4721 sayılı TMK m. 1007 uyarınca Hazine'den tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki yüzölçümünün gerçeğinden fazla olmasına rağmen, satış ilanında "yüzölçümü düzeltmesi vardır" şerhinin satış memuru tarafından yazılmaması nedeniyle oluşan zararın tapu memurunun değil, satış memurunun hatasından kaynaklandığı ve bu nedenle 4721 sayılı TMK m.1007'deki Hazine'nin kusursuz sorumluluğunun söz konusu olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptaline neden olan hususun, tapu memurunun değil kadastro mahkemesinin kararından kaynaklanması ve tapu memurunun mahkeme kararını uygulamış olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi anlamında devletin sorumluluğunun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz satışından kaynaklanan zararın, tapu sicilinin tutulmasından doğan zarar kapsamında değerlendirilerek Hazine'nin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapuda resmi bir devir işlemi yapılmadığı ve tapu memurunun eyleminin şahsi sorumluluk gerektirdiği gözetilerek, Hazine'nin 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi kapsamında sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.