Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tarım Toprağı”
- Uyuşmazlık: Termik santralden kaynaklanan emisyonlar nedeniyle taşınmazlarda değer kaybı meydana gelip gelmediği ve bu kaybın miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece atanan bilirkişi heyetinin, taşınmazlardaki verim kaybını tespit ederken yeterli inceleme yapmadığı, toprak ve bitki örneklerini yeterince analiz etmediği, santralin etkisi dışında kalan arazi ve tarlalardan şahit numuneler almadığı, topraktaki zararlı maddelerin bitkiler tarafından özümleme kapasitesini belirlemediği ve bu eksiklikler nedeniyle düzenlenen raporun hükme esas alınamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın imar ve ihya yoluyla zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığı ve davacı adına tescil edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu alanın baraj havzası koruma alanına alınması nedeniyle, davacı lehine ileri sürülen zilyetlik süresinin kazanım için yeterli olmadığı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasında, davacı lehine karar verilmesi halinde yargılama giderleri ve harçlardan davacının sorumlu olup olmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi gereğince açılan zilyetliğe dayalı tescil davalarında, davalının Hazine olması ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesiyle yargı harçlarından muaf tutulmuş olması, davacı lehine hüküm verilmesi halinde yargılama giderleri ve harçlardan davacının sorumlu tutulmasını gerektirmediği, aksine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Maliye Hazinesi adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddi üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan biriyle ilgili olarak alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, davacının zilyetliğinin başlangıç tarihi, devamı, terk tarihi, intikal şekli gibi hususların yeterince araştırılmadığı, taşınmazın vasfı ve kadastro tutanağı ile raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği gibi eksik incelemelerle hüküm kurulduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların tapu kayıtlarına dayalı mülkiyet iddiası ile davalının zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiasının çeliştiği kadastro tespitine itiraz davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve önceki zilyetlerin, uyuşmazlık konusu 289, 295 ve 308 parsel sayılı taşınmazları Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıl süreyle malik sıfatıyla, kesintisiz ve davasız olarak kullandıklarının tespit edilmesi ve davacıların dayandığı tapu kayıtlarının 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince hukuki değerini kaybettiğinin anlaşılması üzerine, yerel mahkemenin davalı lehine verdiği tescil kararının direnme yoluyla onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan eski nehir yatağının doldurulup tarım arazisi haline getirilmesiyle imar ve ihya edildiği iddiasıyla tapu tescili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kuruyan nehir yatağına dışarıdan toprak dökülerek tarım arazisi haline getirilmesinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi anlamında yoğun emek ve masraf gerektiren bir imar ve ihya çalışması olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Termik santralden yayılan atıklar nedeniyle tarım arazisinde verim kaybı yaşandığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, mahkemenin çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak verdiği ret kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay'ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun bilirkişi seçiminde etki sahibi olduğuna dair iddialar ve şüpheler ile bilirkişi raporlarındaki çelişkiler göz önüne alınarak Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen hususlara uyulmaksızın direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Termik santralden kaynaklanan kül ve atıkların çevreye yayılması sonucu tarım arazisinde verim kaybı meydana geldiği iddiasıyla açılan tazminat davasında, mahkemenin bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile bilirkişiler arasında çıkar çatışması olabileceği ve bilirkişi raporunun tarafsızlığına gölge düşüren şüphelerin varlığı, ayrıca yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararındaki hususları dikkate almaması ve eksik inceleme yapması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.