Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tarımsal Kullanım”
- Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescil davasında, davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia olunan taşınmaz üzerindeki zilyetliğin 20 yıllık sürenin, taşınmazın edinilmesi için yeterli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına göre, taşınmazın imar ve ihyasının 1984 ile 2002 yılları arasında tamamlandığının belirlenmesi ve davanın açıldığı 2013 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığının anlaşılması nedeniyle, davacı lehine zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu davalı adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik koşullarının oluşmadığı iddiasıyla açılan kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun tarımsal bir kullanım bulunmadığının hava fotoğraflarından anlaşıldığı gözetilerek, mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı kabul edilerek Hazine lehine karar verilmiş ise de, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması, tek kişilik ve soyut bilirkişi raporu ile tanık ve yerel bilirkişilerin soyut beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması ve eksik inceleme nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuna yapılan itiraz üzerine, davacının taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, davacının kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesine kadar taşınmaz üzerinde imar ihya faaliyetlerinde bulunup tarımsal faaliyetleri sürdürmesi ve hava fotoğraflarıyla bu durumun teyit edilmesi gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davacının kullanım hakkını kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmazın mülkiyetine ilişkin itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olmadığı, hali arazi niteliğinde olduğu, imar ihyasının yapılmadığı, taşınmaza tarım arazisi vasfı kazandırılmadığı ve üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet ve kullanım durumunun olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sınırdaş parsel malikinin yasal ön alım hakkını kullanıp kullanamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı parseli üzerindeki yapılaşma nedeniyle hakim kullanımının konut niteliğinde olduğu ve bu sebeple dava konusu parselle arasında tarımsal bütünlük bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen zilyetliğin, hava fotoğrafları, keşif raporları ve bilirkişi incelemeleriyle çelişen tanık beyanlarına dayandığı, taşınmazın meradan açma yapılarak kullanıldığı ve meralar üzerindeki zilyetliğin hukuken geçerli olmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın biçenek vasfıyla kullanımının yasanın aradığı anlamda zilyetlik oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölgenin coğrafi koşulları ve geçim kaynakları gözetildiğinde, taşınmaz üzerindeki biçenek vasfıyla kullanımın zilyetliğin oluşması için yeterli olmadığı, davacının zilyetliğini ispatlayamadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilmediği ve Hazine'nin tescil talebinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine vekilinin, taşınmaz üzerinde zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının oluşmadığı ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği yönündeki talebinin mahkemece değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, el atmanın varlığı, kapsamı ve taşınmazın değerinin tespiti uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazlara el atmanın varlığı ve kapsamının yeterince araştırılmadan ve taşkın durumu, tarımsal kullanım imkanı gibi hususlar belirlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulduğu, ayrıca kamulaştırmasız el atılan kısmın davalı idare adına tescilinin de hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda taşınmazın orman vasfında olmadığı ve uzun yıllardır tarımsal amaçla kullanıldığı tespit edilerek, Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kısmi kamulaştırmada, arta kalan kısmın değer kaybına uğrayıp uğramadığı ve kamulaştırılan kısmın tapuda idare adına tescili mi yoksa terkin mi edileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arta kalan kısmın mevcut kullanım amacının ve tarımsal niteliğinin değişmeyeceği, kamulaştırma nedeniyle değer kaybı olmadığı ve idarenin kamulaştırılan kısım için terkin değil tescil talebinde bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.