Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teşekkül Halinde Kaçakçılık”
- Uyuşmazlık: Sanıkların teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin yerel mahkeme hükmünün, Anayasa'nın 141. ve CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme hükmünde, somut olayın özel ve teknik bilgi gerektirmesine rağmen, farklı görüşler içeren bilirkişi raporlarına hangi gerekçelerle itibar edilmediğinin belirtilmemesi, eksik beyan edilen akaryakıt satışına ilişkin iddiaların yeterince karşılanmaması ve sanıkların eylemlerinin planlı bir ortaklık ve eylem birliği içerisinde işlenip işlenmediğinin incelenmeden teşekkülün varlığının kabul edilmesi nedeniyle, hükümde yasal ve yeterli gerekçe bulunmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkum olan hükümlü hakkında, hükmün infazına başlanmadan önce yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlardan hangisinin hükümlü lehine olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde sabit görülen teşekkül halinde kaçakçılık suçunun, sonradan yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlar ile suç tarihindeki 1918 sayılı Kanun hükümlerine göre ayrı ayrı değerlendirilmesi ve sonuç ceza miktarlarının karşılaştırılması gerektiği, bu kapsamda "teşekkül" ve "örgüt" kavramlarının farklılığına ve somut olaydaki suçun örgüt kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, 4926 sayılı Kanun'un diğer iki kanuna göre daha lehe hükümler içerdiğine göre, yerel mahkemenin 5607 sayılı Kanun'u lehe kabul ederek verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkumiyet hükmünün infazına başlanmadan yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlardan hangisinin hükümlü lehine olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde teşekkül halinde kaçakçılığın sabit olması ve teşekkül ile örgüt kavramlarının benzerliği gözetilerek 5607 sayılı Kanun'un 4/1. maddesinin uygulanması gerektiği, 4926 sayılı Kanun'un lehe olduğu gözetilmeden hüküm kurulmasının isabetsizliği nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maliye Bakanlığı'nın, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda korunan hukuki yararın adil yargılanma hakkı ve adliyeye ilişkin yararlar olduğu, suçun mağdurunun toplum olduğu, Maliye Bakanlığı'nın suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi konusunda görev ve yetkileri bulunsa da bu durumun Bakanlığa "suçtan doğrudan zarar gören" veya "malen sorumlu" sıfatı kazandırmadığı, Bakanlığın kamu davasına katılmasını özel olarak düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve devletin tüzel kişi olması nedeniyle suçun mağduru sayılamayacağı gözetilerek, Maliye Bakanlığı'nın söz konusu suça ilişkin kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme yetkisinin olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satın alınan aracın gümrükte el konulması nedeniyle alıcının açtığı fesih davasında, satıcının ayıba karşı tekeffül sorumluluğunun olup olmadığı ve ilgili ceza davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın gümrükte el konulmasının hukuki ayıp teşkil ettiği, satıcının bu ayıptan sorumlu olduğu ve ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümde eksik araştırma ve yetersiz gerekçe bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında yapılan arama işleminin hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı ve bu deliller değerlendirme dışı bırakıldığında sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle açılan tazminat davasının zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 466 sayılı Kanun'a göre açılan tazminat davalarında, beraat kararının kesinleşmesinin tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren 3 ay içinde dava açılması gerektiği, ayrıca bu süre dışında kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık bir zamanaşımı süresi uygulanması gerektiği gözetilerek, beraat kararının kesinleşmesinden 10 yıl sonra açılan tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: HSYK tarafından mesleğe kabul kararı kaldırılan hâkimin, kararlarına katıldığı mahkeme heyetinin usulüne uygun teşekkül edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin mesleğe kabul kararının kaldırılmasının idari işlem niteliğinde olup, işlemin yapıldığı tarihe kadar olan hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle kaldırma kararına kadar verilen kararların geçerli sayılacağı ve mahkeme heyetinin usulüne uygun teşekkül ettiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların akaryakıt kaçakçılığı suçunu, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun unsurları oluşacak şekilde mi yoksa iştirak halinde mi işledikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, hiyerarşik bir yapı altında, süreklilik arz eden bir şekilde ve yeterli araç gerece sahip olarak, ileriye dönük belirsiz sayıda ve tipte suç işleme iradesiyle hareket ettikleri, aralarındaki akrabalık ve hemşehrilik ilişkilerinin örgüt yapısına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kaçak eşyayı, bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin ihbar üzerine olay yerine intikal etmeleri sonrasında, şüpheliyi durdurup, kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önlemek ve silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyadan arındırmak amacıyla yoklama biçiminde yaptıkları kontrolün arama işlemi olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca suçüstü halinde arama kararı alınmasına gerek olmadığı gözetilerek Özel Daire onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulmasına ilişkin raporun hangi tarih esas alınarak düzenlenmesi gerektiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun düzenlenmesi için öngörülen 6 aylık sürenin, zincirleme suçlarda son eylem tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunmasına rağmen, mevcut yargılamada katılan vekillerinin temyiz hakkını kullanarak etkin bir denetim sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.