Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tehdit Kastı”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçun zincirleme sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun odasına doğru hedef gözetmeksizin ateş etmesinin, mağdurda korku ve endişe yaratmaya elverişli bulunması nedeniyle tehdit kastıyla hareket ettiği kabul edilerek, aynı fiilin birden fazla mağdura yönelik olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının isabetli olduğu, ancak TCK’nın 53. maddesinin iptali nedeniyle hükmün bu yönünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eşinden aldığı alyans ve tektaş yüzüğün yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure olan eşinden alyans ve tektaş yüzüğü, evlilikleri süresince yaşadıkları anlaşmazlıklar ve kavgaların bir sonucu olarak, boşanma isteğini açığa vurmak amacıyla aldığı, mal edinme kastıyla hareket etmediğinin anlaşıldığı gözetilerek eylemin yağma suçunu oluşturmadığı, ancak tehdit ve kasten yaralama suçlarını oluşturabileceği değerlendirilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa TCK'nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun bulunduğu yerden ayrıldıktan sonra, yaklaşık 120 metre uzaklıktaki iş yeri önünde havaya iki el ateş etmesinin, mağdura ulaştırılma kastı olmaksızın ve kişilerde korku ve panik yaratabilecek tarzda olması nedeniyle TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafikte yaşanan tartışma sonrası sanığın minibüse ateş etmesi eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa silahla tehdit suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın trafikte çıkan tartışma sonrası hareket halindeki ve içerisinde çok sayıda yolcu bulunan minibüse ateş etmesinin, hedef gözetmeksizin ve korkutma amacıyla gerçekleştiği, bu nedenle eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs değil, zincirleme silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın araçtaki kişilere yönelik ateşli silah kullanması eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa silahla tehdit suçu mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın araca ateş ederken araçta bulunan kişileri hedef aldığı, öldürmeye elverişli bir silah kullandığı ve atışın isabet etmesi halinde ölümcül olabileceği gözetilerek, eylemin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararını bozan Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüs mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve zincirleme silahla tehdit suçunun sabit olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Trafikte yol verme meselesi nedeniyle çıkan kavgada, sanığın ruhsatlı tabancasıyla ateş etmesi sonucu katılanın kulağından yaralanması eyleminin, hedef seçme imkanı olmaması ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi gibi hususlar gözetildiğinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ilk haksız hareketin sanık ve arkadaşlarından kaynaklanması, etki-tepki dengesinin sanık lehine bozulmaması ve kavgada sadece karşı tarafın yaralanmış olması sebebiyle sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı, ayrıca sanığın karşı tarafa tabancasını gösterdiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle silahla tehdit suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu yoksa silahla tehdit suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ateş etmelerine rağmen mağdurların yaralanmaması, aracın belirli bölümlerine isabet eden az sayıda mermi deliği ve olaydaki diğer delillerin sanıkların öldürme kastıyla hareket etmediklerini, eylemlerinin silahla tehdit suçunu oluşturduğunu göstermesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğine dair karşı oy yazılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara yönelik eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurlara sinkaflı sözler söyledikten sonra silahını doğrultmasının objektif olarak korkutucu nitelikte bir tehdit oluşturduğu, mağdurların beyanlarının tutarlılığı ve sanığın savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurdan zorla aldıkları cep telefonundaki fotoğrafları silmek amacıyla hareket etmelerinin yağma suçunun manevi unsuru olan faydalanma kastını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yağma suçunun oluşması için malın mutlaka sahip olma kastıyla alınması şart olmayıp, geçici olarak kullanma kastıyla hareket edilmesi halinde de suçun oluşacağı, sanıkların mağdurun elindeki cep telefonunu içerisindeki fotoğrafları silmek amacıyla cebir ve tehdit kullanarak aldıkları ve olay yerinden ayrıldıkları hususlarının anlaşıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların polis memurlarına yönelik eylemlerinin nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanık ...’nın eylemine sanık ...’nın iştirak edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’nın ateş ettiği silahtan çıkan mermi kovanlarının çoğunun araç içinde bulunması, polis memurlarının yakın mesafeden vurulmamış olması, sanık ...’nın ise olay anında paniğe kapılarak aracı hareket ettirmiş olması ve bu eyleminin nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçuna iştirak olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, sanık ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs yerine silahla tehdit suçundan, sanık ... hakkında ise kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraatine ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağduru telefonla arayarak "ölmediğine dua et" demesinin tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, taraflar arasındaki konuşmanın gelişimi ve daha önce yaşanmış olaylar gözetildiğinde, mağduru korkutmak amacıyla değil, geçmişe yönelik bir yorum niteliğinde olduğu ve ileride gerçekleşecek bir saldırı tehdidi içermediği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararıyla sanığın beraatine ilişkin hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.