Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tekrar Çalışmaya Başlama”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iş sözleşmesini fesih iradesinden vazgeçerek, işverenin aynı işyerinde tekrar çalışmaya başlamasını kabul etmesinden sonraki yeni çalışma dönemine ilişkin bir fesih durumu olmadığı gözetilerek davacının kıdem tazminatı talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışı borçlanması yaparak yaşlılık aylığı bağlanan davacının, Türkiye'de sigortalı çalışması nedeniyle aylığının kesilmesine dair Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemiyle açılan davada, 5997 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun’da yapılan değişikliğin geriye yürüyeceğinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca, 08.05.2008 tarihinden önce borçlanma talebinde bulunup, borç tahakkuku yapılmış ve borcunu ödemiş olanların kazanılmış haklarının saklı olması ve davacının da bu kapsamda değerlendirilerek Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışma hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yurtdışında geçen sürelerin borçlanılmasıyla bağlanan yaşlılık aylığının, tahsis talep tarihinde sigortalının Türkiye'de çalışmaya devam etmesi nedeniyle yersiz ödendiği gerekçesiyle geri alınıp alınamayacağı ve sigortalının bu aylıkları iade etmekle yükümlü olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaşlılık aylığı tahsis talep tarihinde Türkiye'de çalışmaya devam etmesi nedeniyle, 3201 sayılı Yasa'nın ilgili maddesine aykırı olarak aylık bağlandığı, bu durumun Kurumun hatasından kaynaklandığı, davacının Kurumu yanıltıcı bir beyan veya işleminin bulunmadığı, yersiz ödenen aylıkların 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesi uyarınca değerlendirilerek iade yükümünün kapsamına karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının emekli aylığı üzerinden yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintilerinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının limited şirket ortaklığının devam etmesi sebebiyle, vergi kaydının silinmiş olması ve şirketin fiilen faaliyette bulunmaması gözetilmeksizin, 1479 sayılı Kanun'un Ek 20. maddesi uyarınca emekli aylığından SGDP kesintisi yapılmasının yasal olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan davacıdan, limited şirket ortaklığı nedeniyle yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintilerinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklığının, 1479 sayılı Kanun'un 24. maddesi uyarınca Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında değerlendirildiği, vergi kaydının kapanmasının limited şirket ortaklığını sona erdirmediği ve bu nedenle emekli aylığından SGDP kesintisi yapılmasının yasal olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına şerh verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın 1942 yılındaki orman tahdidiyle orman sınırları içinde kaldığı, 1976 yılındaki 2/B uygulamasının iptal edildiği ve 1989 yılındaki çalışmalara konu edilmediği, dolayısıyla orman sınırları dışında olmadığı ve kullanım kadastrosuna da konu edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vergi, sicil ve oda kaydı bulunmayan davacının, ilgili döneme ait Bağ-Kur primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından icra yoluyla tahsil edilmiş olması nedeniyle, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun geçmişe dönük primleri tahsil ettikten ve uzun süre kullandıktan sonra sigortalılığı iptal etmesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı ve davacının ilgili dönemde zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacıyı isteğe bağlı değil zorunlu sigortalı olarak kabul etmesi gerektiği hususunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilmesi gerekip gerekmediği, kıdem tazminatı hesabına esas alınacak süre ve miktarı, ayrımcılık ve kasa tazminatı, dini bayram ve genel tatil ücreti, eksik ücret, servis ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ispatı ve fazla mesai ücretinin miktarı, hesaplanması ve indirim oranına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda hâkimin davacıya talebini netleştirmesi için resen süre vermesi gerektiği, bu süre verilmeden davanın karara bağlanmasının usule aykırı olduğu ve davacının ek dava hakkı da gözetilerek, davacıya 6100 sayılı HMK'nın 107/2. maddesi uyarınca talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların gayriresmi olarak işlettikleri taksi durağında çalışan şoförlerden zorla durak parası adı altında haftalık para topladıkları iddiasıyla suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek ile nitelikli yağma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin Yargıtay kararının onanmasına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birinin itirazdan sonra vefat etmesi sebebiyle itirazın reddine, diğer sanıklar hakkında ise mağdurların ve tanıkların kovuşturma aşamasındaki beyan değişiklikleri ve taksi durağında çalışan diğer şoförlerin dinlenmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışan bir Türk vatandaşının emeklilik talebi için aranan "kesin dönüş" şartının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için "kesin dönüş" şartının varlığı gerekli olup, bu şartın, yurt dışındaki çalışmaların sona ermesi ve ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alınmaması olarak tanımlandığı, dolayısıyla mahkemenin, davacının yurt dışında çalışıp çalışmadığı ve ikamete dayalı sosyal güvenlik ödeneği alıp almadığını araştırmadan davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshi nedeniyle kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret, asgari geçim indirimi, fazla mesai ve ulusal bayram/genel tatil ücreti talepleri doğrultusunda, ücret miktarının tespiti, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanılıp kazanılmadığı ve davacının iş akdini feshetmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin tespiti için tüm çalışma dönemini kapsayan banka hesap ekstrelerinin getirtilmesi, davalı tarafından davacının hesabına yatırılan tutarların ücrete ilişkin olup olmadığının belirlenmesi, davacı tanıklarının beyanları dışında fazla çalışma ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacaklarını ispatlayıcı başka delil sunulmadığından bu taleplerin reddi gerektiği, ancak davacının iş akdini feshettiği tarihte ödenmeyen ücret alacağının bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.