Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tekrarlanan Suç”
- Uyuşmazlık: Sanığın, katılandan aldığı parayı farklı zamanlarda ve farklı şekillerde kullanması nedeniyle tek bir güveni kötüye kullanma suçu mu yoksa zincirleme suç mu oluştuğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın katılandan aldığı para üzerinde farklı zamanlarda ve farklı şekillerde tasarrufta bulunmasının tek bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği ve yeni bir suç kastı gerektirmediği gözetilerek, eylemin tek bir güveni kötüye kullanma suçu oluşturduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Soyunma odasında bulunan mağdurlara ait kıyafetlerden cüzdan, cep telefonu ve para çalan sanık hakkında, yedi ayrı hırsızlık suçundan mı yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir iradi karara bağlı olarak aynı yer ve zaman birliği içinde mağdurlara ait kıyafetleri birbirini takip eden ardışık hareketlerle karıştırarak eşyaları çalmasının hukuki anlamda tek bir fiil oluşturduğu, mağdur sayısının birden fazla olmasının sanığın tekrarlanan her bir hareketinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde ayrı suçların oluşmasına sebebiyet vermeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine karar verilen sanıklar hakkında TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Birden fazla kişinin aynı mağdura karşı aynı zamanda ve mekânda nitelikli cinsel saldırı eyleminde bulunmasının hukuki anlamda tek bir fiil oluşturduğu, zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli olan fiil çokluğunun ve farklı zaman unsurunun bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli yağma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olma suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel Mahkeme kararının gerekçesinde, hükme esas alınan iletişim tespit tutanaklarının içeriğinin ve sanığın örgüt liderine bağlılığını gösterdiği iddia edilen konuşma kısımlarının belirtilmemesi, atılı suçla ilgisi tartışılmayan iletişim kayıtlarının delil olarak kullanılması, teşhis tutanağı olmamasına rağmen teşhise atıfta bulunulması, delillerin ve sanığın savunmasının yeterli derecede tartışılmaması ve iletişim tespit tutanaklarının sanığa okunup savunmasının alınmaması suretiyle CMK’nın 209, 217 ve 230. maddelerine aykırı hareket edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması gibi eksiklikler nedeniyle, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 103/1-birinci cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda tekrarlanan ve cinsel amaçlı bedensel temas içeren eylemlerinin, ani ve kesiklik arz eden hareketler niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği ve sarkıntılık düzeyini aştığı gözetilerek, eylemin TCK'nın 103/1-birinci cümlesi kapsamında çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdure çocuğa yönelik eyleminin basit cinsel istismar suçu mu yoksa nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüs mü oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin cinsel organına kendi cinsel organını sokmaya çalıştığı ancak mağdurenin direnci nedeniyle eylemini tamamlayamadığı, ayrıca elinde olmayan bir neden olmaksızın eylemine son verdiği göz önüne alınarak, eylemin TCK'nın 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, kendisini ziyaret eden emniyet mensuplarına sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın "Hoş geldiniz ... Partinin polisleri" sözünün eleştiri kapsamında kaldığı, "hırsızı hırsıza bildireceksiniz" sözünün ise muhatabı belirli bir kişiye yöneltilmediği, dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, kendisini ziyaret eden emniyet mensuplarına söylediği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, devletin kurum ve organlarını aşağılama veya görevi kötüye kullanma suçlarından birini oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, "hırsız" kelimesinin doğrudan vali ve emniyet müdürüne yöneltildiğinin anlaşılamadığı, makam odasının aleni bir yer olmadığı ve sarf edilen sözlerin sanığın göreviyle ilgili bulunmadığı gözetilerek, atılı suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı yurtta farklı odalarda bulunan kişilere ait cep telefonlarını çalması eyleminin tek bir hırsızlık suçu mu yoksa birden fazla hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her bir odada tek bir iradi karara bağlı olarak aynı zaman ve mekan birliği içerisinde ardışık hareketlerle hırsızlık suçunu işlemiş olması, farklı kişilere ait eşyaları çalmış olmasının fiilin tekliğini bozmaması ve odaların farklı olması nedeniyle iki ayrı fiil oluştuğu gözetilerek, TCK'nın 43/1 ve 43/2. maddeleri uyarınca iki ayrı hırsızlık suçundan ceza verilmesi gerektiğine dair Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ev arkadaşlarının para ve eşyalarını çalması eyleminin tek bir suç mu yoksa iki ayrı hırsızlık suçu mu oluşturduğu ve TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ev arkadaşlarının para ve eşyalarını aynı zaman ve mekan birliği içinde, birbirini takip eden hareketlerle çalmasının hukuki anlamda tek bir fiil olarak kabul edilmesi ve TCK'nın 43/2. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, iki ayrı kişiye ait kişisel verileri BİMER'e göndererek işlediği fiillerin, ayrı ayrı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını mı yoksa zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait kişisel verileri farklı zamanlarda ele geçirdiğinin kabulü gerektiği, TCK'nın 43/2. maddesindeki zincirleme suç hükmünün uygulanabilmesi için fiilin hukuki anlamda tek olması gerektiği ve somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.