Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Telefon Görüşmesinin Sonlandırılması”
- Uyuşmazlık: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda bölge adliye mahkemesinin duruşma açıp açmaması gerektiği hususu ile sanıkların suça müşterek fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile 1. Ceza Dairesi arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan deliller, HTS kayıtları, tanık beyanları ve diğer bulgular birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların eylemlerinin suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırmak olarak nitelendirilebileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin duruşma açmasına gerek olmadığına ve sanıkların yardım eden sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz istemlerinin reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık R.. D..'ın kasten öldürme eylemini tasarlayarak işleyip işlemediği, diğer sanıkların azmettirme ve yardım suçlarına iştirak edip etmedikleri noktasında Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanıkların eylemlerine ilişkin oluşabilecek şüpheleri giderecek nitelikteki tüm delilleri toplamadan ve bazı hususları araştırmadan hüküm kurması nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılana hakaret içeren mesajlar göndermesi nedeniyle açılan davada, özel haksız tahrikin ve uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hakaret fiilinin, katılanın kendisine olan borcunu ödememesi ve telefon görüşmesini sonlandırması gibi haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek nitelikte bir fiile tepki olarak işlenmediği ve ayrıca yargılama aşamalarında uzlaştırma yoluna gidilmemesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarının yasaya uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı, hükmolunan cezalara ilişkin gerekçenin yeterliliği ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarına konu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi koşullarının oluştuğu, sanıklara verilen cezalar için yeterli gerekçe bulunduğu, gizli soruşturmacı ve dinlenmeyen tanıkların dinlenilmemesinin eksik araştırma nedeni teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suça iştiraklerine dair iletişim kayıtlarında ve diğer sanık beyanlarında herhangi bir bulguya rastlanılmaması, üzerlerinde uyuşturucu madde ele geçirilmemesi, olay yerinde bulunmalarına dair savunmalarının makul olması ve atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcılarının, yürüttükleri soruşturmalar kapsamında MİT mensubu bir kişinin iletişimini tespit ettirmeleri ve askeri personelin ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MİT mensubu olduğunu bildikleri bir kişi hakkında yasal izin prosedürünü uygulamadan iletişim tespiti kararı aldırmaları ve bu kişinin MİT mensubu olduğunun anlaşılmasından sonra da soruşturmaya devam ederek dinleme kayıtlarını usulsüz bir şekilde imha etmeleri, ayrıca askeri personelin göreviyle ilgili eylemlerinden dolayı askeri yargının görev alanına giren bir konuda yetkisiz olarak soruşturma yürütmeleri ve bu soruşturmayı kasıtlı olarak genişleterek katılanların mağduriyetine neden olmaları suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gözetilerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunun, örgütsel toplantılara katıldığının ve Yargıtay yapılanması içerisinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğunun tanık beyanları ve dijital delillerle sabit olması, FETÖ/PDY'nin suç tarihi itibariyle silahlı terör örgütü niteliğinde olması ve sanığın eylemlerinin örgüt üyeliği suçunun unsurlarını oluşturması gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın, kürtaj operasyonlarında anestezi uyguladığı kadınların gebelik sürelerinin on haftadan fazla olduğunu bilip bilmediği ve TCK'nun 30. maddesindeki hata hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, doktorla uzun süre çalışması, bazı kadınların gebelik sürelerinin on haftanın üzerinde olduğunu bilerek kürtaj operasyonlarına katılması ve tanık beyanlarıyla desteklenen pazarlık yaptığına dair iletişim kayıtları değerlendirilerek TCK'nın 30/1. maddesindeki hata hükmünün uygulanma koşullarının oluşmadığı ve sanığın gebelik sürelerinin on haftadan fazla olduğunu bildiğinin anlaşıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcısının, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması için gerekli yasal koşulların oluşmadığı halde bu tedbirlere başvurarak görevi kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında somut delillere dayanmayan bir ihbar mektubu üzerine, başka suretle delil elde etme imkânı bulunmasına rağmen ve iletişimin tespitinin konusu suç kapsamında olmamasına rağmen, mağdurlar hakkında iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine başvurarak özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ve görevinin gereklerine aykırı davrandığı gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin olaydan yıllar sonra şikayetçi olması, babasının sanığı yaralamaktan ceza aldıktan sonra suçlamaların ortaya atılması, tanık ifadelerindeki çelişkiler ve sanığın suçlamaları reddeden tutarlı savunması nedeniyle sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.