Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Telefon Trafik Kayıtları”
- Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacının rızası ve talimatı dışında yatırım hesabında hisse alım satımı yapıp zarara sebep olup olmadığına ilişkin tazminat davasında, yerel mahkemenin bozma kararına karşı verdiği direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, telefon trafik kayıtları, davacı talimatları, hesap ekstreleri ve ilgili mevzuat hükümleri değerlendirilerek hüküm kurulduğu, Özel Daire bozma kararında belirtilen eksikliklerin giderildiği ve gerekli araştırmaların yapıldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurup yönettikleri, bu örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli yağma ve tefecilik suçlarını işledikleri iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdurları tehdit ederek haksız kazanç sağladıklarına dair mağdur beyanları, iletişim kayıtları ve banka kayıtlarının suç örgütü varlığını ve eylemlerin örgüt kapsamında işlendiğini kanıtlaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında işleme dayalı manipülasyon suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının uzman kişilerce düzenlenip düzenlenmediği ve TCK’nın 62. maddesindeki takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yeterli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporlarının alanında uzman kişiler tarafından düzenlendiği kabul edilmekle birlikte, TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yetersiz olması ve usulüne uygun lehe kanun karşılaştırması yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımı, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olduğunun, kadının yoksulluğa düşmeyeceğinden yoksulluk nafakası talep edilemeyeceğinin ve kadının kusursuz veya az kusurlu olması nedeniyle tazminata hak kazanacağının gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirleme, yoksulluk nafakası ve tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenlerden fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları iddialarını ispatlayamaması ve işverenler aleyhine ileri sürdüğü hususları kanıtlayacak yeterli delil sunmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım mı yoksa suçluyu kayırma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, asıl failin eylemini bilmeden ve suça katkı sağlama kastı olmaksızın, olaydan sonra güvenlik görevlilerini yanlış yönlendirerek asıl faillerin yakalanmasını engellemeye çalıştıkları ve bu eylemlerinin suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanıkları tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım etmekten cezalandıran hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurların evine ateş ederek tehdit ve ruhsatsız silah taşıma suçlarını işleyip işlemedikleri, eylemin tehdit mi yoksa genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçu mu olduğu ve ruhsatlı silah kullanmanın suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık O.. A.. hakkında mağdur beyanlarının tutarsızlığı, tanık beyanları ve HTS kayıtlarının yetersizliği nedeniyle suçun sabit olmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek beraatine karar verilmiş, sanık C.. A.. hakkında ise eylemin belirli kişilere yönelik olması nedeniyle tehdit suçunu oluşturduğu, ruhsatlı silah kullanmasının suç teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan TCK’nun 62. maddesindeki takdiri indirimin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihi itibariyle sabıkası olmaması, fiilden sonra kendi suçu ile birlikte diğer sanıkların suçunu da ortaya çıkarması, yargılama aşamasında aynı tutumunu devam ettirmesi ve herhangi bir olumsuz davranışının dosyaya yansımaması gözetilerek TCK’nun 62. maddesinin uygulanması gerekirken, yerel mahkemece aksine karar verilmesi ve gerekçenin dosya kapsamı ile örtüşmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maktulün öldürülmesi olayında sanık H.'nin azmettirici, sanıklar D. ve İ.'nin ise müşterek fail olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık H.'nin maktulü öldürmeye yönelik azmettirme veya teşvikte bulunmadığının, ancak arsasını geri almak amacıyla maktulü örgüte şikayet ederek nitelikli tehdit ve hürriyetten yoksun kılma suçlarına azmettirdiğinin, netice sebebiyle ağırlaşmış suç hükümleri gözetilerek TCK'nın 109/6. maddesi yollamasıyla 87/4-2 hükmü uyarınca cezalandırılması gerektiğinin ve sanıklar D. ve İ.'nin ise eylemleriyle suçun icrasını kolaylaştırdıklarının anlaşılması üzerine, Özel Daire bozma kararının bir kısmı onanmış bir kısmı ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kayınvalidesini tasarlayarak öldürme suçundan mahkumiyetine dair delillerin yeterliliği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işlediğine dair şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, mevcut delillerin sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı ve oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile tanık beyanının duruşmada sanığa anlatılmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu örgütün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi, somut olayda yerel mahkemece hüküm verilinceye kadar elde edilen deliller itibarıyla sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması ve temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile diğer delillerin duruşmada sanık ve müdafisine anlatılıp diyecekleri sorulmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunda mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterliliği ve 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin uygulanması.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen "boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşama" halinin tespiti için, mahkemece, tarafların uyuşmazlık dönemindeki MERNİS adres kayıtları ve bu adreslerdeki fiili birliktelik durumu araştırılmadığından ve medula kayıtları getirtilmediğinden, eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.