Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temadi Eden Kusur”
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının daha önce aynı gerekçelerle açtığı davanın reddedilmiş olması sebebiyle, mevcut davada açtığı karşı davanın reddinin gerekip gerekmediği, kusur belirlemesinin ve tazminat hükümlerinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının daha önceki boşanma davasında ileri sürdüğü ve reddine karar verilen kusur iddialarının, kesin hüküm oluşturması nedeniyle, mevcut davada yeniden ileri sürülerek erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak erkeğin kadına kredi çektirip ödememesi hususunun temadi eden bir kusurlu davranış olduğu, bu nedenle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu eş lehine tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kadın lehine tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şeklini mi yoksa nitelikli halini mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temadi eden bir suç olması ve başlangıçta cebir veya tehdit kullanılmasa dahi temadi süresince cebir veya tehdit kullanılması halinde suçun nitelikli halinin oluşacağı gözetilerek, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 109/2. ve 109/3-a-b maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği değerlendirilerek Özel Daire'nin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusur belirleme, maddi ve manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat birlikte değerlendirildiğinde kadına hükmedilen tazminat miktarının az olduğu, ayrıca kadının zina nedeniyle açtığı birleşen davada ıslah ile tazminat miktarının arttırılamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve kadına yüklenen kusurun dayanağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının sosyal medya paylaşımları ve mesajlarının, güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilmesinin yerindeliği ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin sadakatsizlik boyutuna varmayan ancak güven sarsıcı davranışları ile diğer kusurlu hareketlerinin boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğunu göstermesine rağmen, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yüksek bulunması ve hakkaniyet ilkesine aykırı olması gözetilerek, tazminat miktarı yönünden bozulmuş, diğer yönleri onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların kusur oranları, boşanma hükmünün verilmesi, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi de gözetilerek hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyizi üzerine, hükmün onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt mensubu olduğu belirtilen eski HSYK üyelerinin talebi ve desteğiyle Yargıtay üyesi olarak seçildiği, örgüt mensubu olmayan Yargıtay üyelerinin katıldığı toplantılara çağrılmadığı, ByLock programını kullandığı, başka örgüt üyelerinin ByLock görüşmelerinde sanığın örgüt bağlantısını ortaya koyan yazışmalarının bulunduğu, örgüt hiyerarşisi içinde hareket ederek yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda hareket ettiği ve böylece silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek, mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma kararına uyularak verilen hükümde kusur belirlemesi ve tazminat miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında erkeğin tam kusurlu olduğunun belirlendiği ve bozmaya uyularak verilen kararda da bu hususa uygun olarak tazminata hükmedildiği, bozma ilamıyla kazanılmış hak bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, ispatlanmış ise temadinin gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının boşanma ve tazminat taleplerinin reddi ile tedbir nafakaları miktarlarının uygun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ve kadının açtığı boşanma davasının kabulüne ilişkin istinaf kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin zinasının temadi ettiğinin tanık beyanlarıyla ispatlanması, af ve hak düşürücü süre iddialarının reddini gerektirmesi ve kararın usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan beraatine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına karşı yapılan itirazın kabul edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, ceza dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararların temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlara karşı CMK 308. maddesinde düzenlenen itiraz yolunun öngörülmediği, bu itiraz yolunun sadece ceza dairelerinin temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlar için öngörüldüğü ve kanun hükmünün kıyas yoluyla genişletilemeyeceği gerekçesiyle itiraz reddolunmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.